Sağlık

Uyuz hastalığı belirtileri ve tedavisi nelerdir?

Uyuz, Sarcoptes scabiei adlı bir akarın neden olduğu son derece bulaşıcı bir deri hastalığıdır. Dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen bu yaygın problem, özellikle kalabalık ve hijyen koşullarının yetersiz olduğu ortamlarda hızla yayılabilir. Uyuzun belirtileri oldukça karakteristik olsa da, bazen diğer deri rahatsızlıklarıyla karıştırılabileceği için doğru teşhis ve tedavi büyük önem taşır. Bu durum, kaşınma, kızarıklık ve küçük kabarcıklar gibi semptomlarla kendini gösterir ve tedavi edilmediği takdirde ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu nedenle, uyuzun belirtilerini tanımak ve uygun tedavi yöntemlerini bilmek, hem bireysel sağlık hem de toplumsal sağlık açısından hayati önem taşır.

Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, her yıl milyonlarca insan uyuz teşhisi almaktadır. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde ve nüfus yoğunluğunun yüksek olduğu bölgelerde görülme sıklığı daha fazladır. Uyuz, yalnızca düşük sosyoekonomik seviyeye sahip toplumlarda değil, aynı zamanda kreşler, okullar, huzurevleri ve hastaneler gibi kurumlarda da kolaylıkla yayılabilir. Örneğin, bir okulda tek bir öğrencide uyuz tespit edilmesi durumunda, hızlı bir müdahale ve tüm öğrencilerin kontrol edilmesi, salgının yayılmasını önlemek için son derece önemlidir. Bu durum, uyuzun bulaşıcılığını ve erken teşhisin önemini vurgular. Aynı zamanda, uyuzun toplumsal bir sağlık sorunu olduğunu ve önleyici tedbirlerin alınmasının toplumsal yarar sağladığını gösterir.

Uyuzun belirtileri kişiden kişiye değişmekle birlikte, en yaygın semptom şiddetli kaşıntıdır. Bu kaşıntı, özellikle geceleri daha da şiddetlenir. Kaşıntıya ek olarak, deri üzerinde küçük, kırmızı kabarıklıklar, kabarcıklar ve tüneller (akarların deri altında açtığı yollar) görülebilir. Bu belirtiler genellikle vücudun kıvrımlı bölgelerinde, örneğin parmak araları, bilekler, dirsekler, koltuk altları ve kasıklarda yoğunlaşır. Ancak, uyuz vücudun her yerinde görülebilir. Belirtilerin ortaya çıkması, ilk enfeksiyondan sonra birkaç hafta sürebilir, bu da teşhisi zorlaştırabilir. Bazı durumlarda, uyuz enfeksiyonu, uyuz kabukları olarak bilinen kalınlaşmış ve kabuklanmış deri lezyonlarına yol açabilir. Bu durum genellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde görülür. Bu nedenle, uyuz belirtilerinin doğru bir şekilde teşhis edilmesi için bir dermatologa danışılması oldukça önemlidir.

Bu yazıda, uyuz hastalığının belirtileri ve tedavisi hakkında detaylı bilgi vereceğiz. Uyuzun teşhisi, semptomların değerlendirilmesi ve bazen deri kazıntısı yoluyla akarların mikroskop altında incelenmesiyle yapılır. Uyuz tedavisi ise genellikle topikal ilaçlar ile yapılır. Ancak, tedavi yöntemleri, enfeksiyonun şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir. Ayrıca, uyuzun önlenmesi için alınacak önlemler ve bulaşıcı hastalığın yayılmasını önlemek için uygulanacak stratejiler de ele alınacaktır. Bu bilgiler, uyuz ile mücadelede hem bireylere hem de sağlık çalışanlarına yardımcı olmayı amaçlamaktadır.

Uyuz Hastalığının Belirtileri

Uyuz, Sarcoptes scabiei adı verilen bir akarın neden olduğu son derece bulaşıcı bir deri hastalığıdır. Bu akarlar deriye girerek tüneller oluşturur ve şiddetli kaşıntıya neden olur. Kaşıntı genellikle gece daha şiddetlidir ve bu da uyku bozukluklarına yol açabilir. Uyuzun belirtileri kişiden kişiye değişmekle birlikte, bazı yaygın belirtiler şunlardır:

Kaşıntı: Uyuzun en belirgin belirtisi şiddetli ve sürekli kaşıntıdır. Bu kaşıntı genellikle birkaç hafta sonra başlar, ancak bazı durumlarda daha erken de ortaya çıkabilir. Kaşıntı özellikle gece daha kötüdür çünkü akarlar gece daha aktiftir. Bu sürekli kaşıntı, uyku sorunlarına ve günlük aktivitelerde zorluklara yol açabilir. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, uyuz dünya çapında milyonlarca insanı etkileyen yaygın bir sorundur.

Döküntü: Akarların deriye kazdığı tüneller, deri üzerinde küçük, kıvrımlı, kırmızımsı çizgiler olarak görünür. Bu çizgiler genellikle parmaklar, bilekler, dirsekler, koltuk altları, bel ve kalçalar gibi vücudun kıvrımlı bölgelerinde görülür. Bebeklerde ve küçük çocuklarda ise döküntü yüz, baş derisi, avuç içi ve ayak tabanlarında da görülebilir. Döküntünün görünümü kişiden kişiye değişebilir; bazı kişilerde sadece birkaç leke varken, bazılarında ise vücutta yaygın bir döküntü olabilir.

Püstüller ve Kabuklar: Şiddetli kaşıntı nedeniyle, etkilenen bölgeyi sürekli kaşımak püstüller (küçük, sıvı dolu kabarcıklar) ve kabuklar oluşmasına neden olabilir. Bu ikincil enfeksiyon riskini artırır ve iyileşme sürecini uzatabilir. Kaşıma sonucu oluşan yaralar da bakteriyel enfeksiyonlara yol açabilir. Bu nedenle, uyuz tedavisinde kaşıntıyı azaltmak ve enfeksiyon riskini minimuma indirmek çok önemlidir.

Nodüller: Bazı kişilerde, özellikle uzun süreli uyuz enfeksiyonlarında, deri altında uzun süre kalabilen sert nodüller (küçük yumrular) oluşabilir. Bu nodüller genellikle kaşıntılıdır ve tedavi edilmesi daha zor olabilir.

Diğer Belirtiler: Bazı kişilerde uyuzun diğer belirtileri arasında ateş, halsizlik ve lenf bezlerinde şişme olabilir. Ancak, bu belirtiler her zaman görülmez. Uyuz teşhisi koymak için doktor muayenesi ve bazen de deri kazıntısı gerekir. Erken teşhis ve tedavi, komplikasyonları önlemek ve kaşıntı gibi rahatsız edici semptomları azaltmak için çok önemlidir.

Uyuz, temas yoluyla kolayca bulaşır. Bu nedenle, uyuz teşhisi konulan bir kişiyle yakın temas halinde olan kişilerin de tedavi edilmesi gerekir. Uyuzun yaygınlığı ve ciddi kaşıntıya neden olması nedeniyle, erken teşhis ve uygun tedavi çok önemlidir. Eğer şüphelendiğiniz belirtiler varsa, vakit kaybetmeden bir doktora başvurmanız gerekmektedir.

Uyuz Tedavi Yöntemleri

Uyuz, Sarcoptes scabiei adlı akarın neden olduğu oldukça bulaşıcı bir deri hastalığıdır. Hastalığın teşhisi konulduktan sonra, uygun tedavi derhal başlatılmalıdır. Tedavi edilmediği takdirde, kaşıntı şiddetlenir, enfeksiyon riski artar ve yaşam kalitesi önemli ölçüde etkilenir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, her yıl milyonlarca insan uyuzdan etkilenmektedir, ancak kesin rakamlar genellikle yetersiz raporlama nedeniyle bilinmemektedir. Tedavi yöntemleri, hastanın yaşı, genel sağlık durumu ve uyuzun şiddetine bağlı olarak değişebilir.

İlaç tedavisi, uyuzun en yaygın ve etkili tedavi yöntemidir. En sık kullanılan ilaçlar arasında permetrin kremi ve malathion losyonu yer alır. Permetrin kremi, %5’lik konsantrasyonlarda bulunur ve genellikle tüm vücuda ince bir tabaka halinde sürülür ve 8-14 saat bekletilir, daha sonra yıkanır. Malathion losyonu ise daha güçlü bir ilaçtır ve genellikle permetrin kremi başarısız olduğunda veya daha şiddetli vakalarda kullanılır. Bu losyon da tüm vücuda uygulanır ve 8-12 saat bekletildikten sonra yıkanır. Bu ilaçların kullanımı sırasında, göz ve ağız gibi hassas bölgelerden uzak durulmalıdır. İvermektin, özellikle vücutta yaygın lezyonlar olan veya bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde kullanılan oral bir ilaçtır. Ancak, ivermektin kullanımı doktor kontrolünde olmalıdır.

İlaç tedavisiyle birlikte, hijyen de uyuz tedavisinde çok önemli bir rol oynar. Hastanın tüm çarşafları, kıyafetleri ve yatak takımları, tedavi başlatıldıktan sonra yüksek sıcaklıkta yıkanmalı ve kurutulmalıdır. Kullanılmış giysiler ve yatak takımları en az 7 gün boyunca ayrı bir kapta saklanmalıdır. Evde yaşayan diğer kişilerin de aynı anda tedavi edilmesi bulaşmayı önlemek için şarttır. Bu, aynı anda enfekte olmamış gibi görünen bireylerin de tedavi edilmesi gerektiği anlamına gelir çünkü akarların vücutta belirtiler ortaya çıkmadan önce birkaç hafta boyunca var olabilirler.

Uyuz tedavisinde kullanılan bazı ev ilaçları da vardır, ancak bunların etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmamıştır ve tek başına yeterli değildir. Bu nedenle, ev ilaçlarına güvenmek yerine, mutlaka bir doktora danışılmalı ve uygun tedavi planı belirlenmelidir. Örneğin, çay ağacı yağı veya neem yağı gibi doğal yağların, kaşıntıyı hafifletmeye yardımcı olabileceği düşünülse de, uyuz akarlarını öldürmede etkili değildirler. Kaşıntıyı hafifletmek için, soğuk kompresler, kolloidal yulaf ezmesi banyoları veya doktor tarafından önerilen kremler kullanılabilir. Ancak, şiddetli kaşıntı durumunda, mutlaka bir doktora danışılmalı ve uygun tedavi yöntemleri belirlenmelidir.

Sonuç olarak, uyuz tedavisi, doktorun önerdiği ilaçlar ve iyice uygulanan hijyen önlemleri ile başarılı bir şekilde gerçekleştirilebilir. Erken teşhis ve uygun tedavi, hastalığın yayılmasını önler ve hastanın yaşam kalitesini korur. Tedavi süresince ve sonrasında, doktorun talimatlarına uymak ve olası komplikasyonlar için dikkatli olmak önemlidir. Unutmayın, kendi kendinize tedaviye başlamak yerine, her zaman bir uzmana danışmak en doğru yaklaşımdır.

Uyuzdan Korunma Yolları

Uyuz, Sarcoptes scabiei adlı akarın neden olduğu son derece bulaşıcı bir deri hastalığıdır. Belirtiler arasında şiddetli kaşıntı, özellikle geceleri artan kaşıntı, deri döküntüsü ve küçük kabarcıklar yer alır. Tedavi edilmezse, uyuz ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu nedenle, uyuzdan korunmak için önlem almak son derece önemlidir. Dünya çapında milyonlarca insan her yıl uyuzdan etkilenmektedir ve bu rakam, özellikle kalabalık ve hijyen koşullarının yetersiz olduğu ortamlarda daha da yükselebilmektedir. Özellikle çocuk bakımevleri, huzurevleri ve okullar gibi yerlerde uyuz salgınları sıklıkla görülebilir.

Uyuzun bulaşması, genellikle uzun süreli ve yakın temas yoluyla gerçekleşir. Bu, el sıkışma, sarılma, cinsel ilişki veya aynı yatakta yatma gibi durumları içerir. Akarlar deride birkaç gün yaşayabilir, bu nedenle hasta kişilerin kullandığı eşyalar da bulaşma riskini artırır. Paylaşılan eşyalar arasında yatak çarşafları, havlular, kıyafetler ve hatta mobilyalar yer alabilir. Bu nedenle, uyuzdan korunmanın en etkili yolu, bulaşma riskini azaltmaktır. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) verilerine göre, uyuz vakalarının büyük bir bölümü, aile bireyleri arasında veya yakın temas halinde olan kişiler arasında görülmektedir.

Uyuzdan korunmak için dikkat edilmesi gereken bazı önemli önlemler vardır. Öncelikle, şüpheli kişilerle yakın temas kurmaktan kaçınmak önemlidir. Eğer birisinin uyuz olduğundan şüpheleniyorsanız, onlarla yakın temas kurmaktan kaçının ve tıbbi yardım almaları konusunda onları teşvik edin. Ayrıca, kişisel hijyene dikkat etmek de çok önemlidir. Düzenli olarak duş almak ve temiz kıyafetler giymek, akarların vücutta yaşamasını önlemeye yardımcı olur. Yatak çarşafları ve havluları sık sık değiştirmek ve yüksek sıcaklıkta yıkamak da önemlidir. Akarlar yüksek sıcaklıklara dayanıklı olmadığı için, bu yöntem etkili bir önlemdir.

Toplumsal önlemler de uyuz salgınlarını önlemede büyük rol oynar. Kalabalık ortamlarda kişisel eşyaların paylaşılmaması, özellikle de yatak çarşafları ve havluların, uyuzun yayılmasını önlemeye yardımcı olabilir. Okullar, huzurevleri ve çocuk bakımevleri gibi yerlerde düzenli hijyen kontrolleri yapılmalı ve uyuz şüphesi olan kişiler izole edilmelidir. Ayrıca, uyuz hakkında doğru bilgiye sahip olmak ve bu bilgileri başkalarıyla paylaşmak da önemlidir. Uyuzun nasıl bulaştığını ve önlenebileceğini bilmek, bu hastalığın yayılmasını önlemede kritik bir rol oynar.

Sonuç olarak, uyuzdan korunmak için kişisel hijyen, yakın temasın sınırlandırılması ve olası bulaşma kaynaklarının dikkatli bir şekilde ele alınması gerekmektedir. Uyuzun yayılmasını önlemek, hem bireysel hem de toplumsal bir sorumluluktur. Şüphe durumunda mutlaka bir doktora başvurulmalıdır. Erken teşhis ve tedavi, hem bireyin sağlığı hem de toplumsal sağlık açısından son derece önemlidir.

Uyuz Hastalığı Belirtileri ve Tedavisi Nelerdir?

Evde Uyuz Tedavisi

Uyuz, Sarcoptes scabiei adlı bir akarın neden olduğu son derece bulaşıcı bir deri hastalığıdır. Dünya çapında milyonlarca insanı etkileyen uyuz, özellikle kalabalık ve hijyen koşullarının yetersiz olduğu yerlerde yaygınlaşır. Evde uyuz tedavisi, tıbbi tedaviye ek olarak veya bazı hafif vakalarda tek başına uygulanabilir, ancak her zaman bir doktora danışmak en sağlıklı yaklaşımdır. Kendi kendine tedavi, yanlış teşhis veya yetersiz tedavi nedeniyle durumu daha da kötüleştirebilir.

Evde uygulanabilecek yöntemler, esas olarak akarların öldürülmesine ve semptomların hafifletilmesine odaklanır. Ancak, bu yöntemlerin, özellikle yaygın veya şiddetli vakalarda, ilaç tedavisinin yerini alamayacağını unutmamak önemlidir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, her yıl milyonlarca insan uyuzdan etkilenmekte ve uygun tedavi olmadan durum kronikleşebilmektedir. Bu nedenle, evde tedaviye başlamadan önce mutlaka bir dermatoloğa veya aile hekimine danışılmalıdır.

Evde uygulanabilecek bazı yöntemler şunlardır:

  • Sık yıkama: Uyuz akarları, sıcak ve nemli ortamlarda daha uzun süre hayatta kalabilir. Bu nedenle, tüm giysiler, çarşaflar ve yatak takımları en az 60°C sıcaklıkta yıkanmalıdır. Bu, akarları ve yumurtalarını öldürmeye yardımcı olur. Yıkama imkanı olmayan eşyalar ise en az 72 saat boyunca hava almayan bir poşete konularak bekletilmelidir.
  • Çamaşır suyu kullanımı: Yıkamadan önce çamaşırlarınızı seyreltilmiş çamaşır suyu solüsyonunda bekletmek akarları öldürmeye yardımcı olabilir. Ancak, bu yöntemi kullanmadan önce etiket talimatlarını dikkatlice okuyun ve uygun önlemleri alın. Deriye doğrudan temas etmemesine dikkat edilmelidir.
  • Nemli kompresler: Kaşıntıyı hafifletmek için etkilenen bölgelere soğuk ve nemli kompresler uygulanabilir. Bu, kaşıntıdan kaynaklanan rahatsızlığı azaltmaya yardımcı olur.
  • Aloe vera jeli: Aloe vera jeli, doğal bir anti-inflamatuar ve yatıştırıcıdır. Uyuzdan etkilenen bölgelere uygulanarak kaşıntı ve iltihabı azaltmaya yardımcı olabilir.
  • Calendula yağı: Calendula yağı da anti-inflamatuar özelliklere sahiptir ve kaşıntıyı hafifletmeye yardımcı olabilir. Ancak, bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara neden olabileceğinden, küçük bir alanda test edildikten sonra kullanılmalıdır.

Önemli Not: Evde uygulanan bu yöntemler, uyuz tedavisinde destekleyici tedavilerdir ve ilaç tedavisinin yerini alamaz. Uyuz tedavisi için doktorunuz tarafından reçete edilen ilaçları düzenli olarak kullanmak çok önemlidir. Kaşıntı şiddetli ise, kızarıklık artıyorsa veya yeni belirtiler ortaya çıkıyorsa mutlaka doktora başvurulmalıdır. Uyuz tedavisi, hem hastanın hem de temas ettiği kişilerin tedavi görmesini gerektiren bir süreçtir. Erken teşhis ve uygun tedavi, hastalığın yayılmasını önlemek ve komplikasyonları azaltmak için çok önemlidir.

Uyuzun Bulaşma Şekilleri

Uyuz, Sarcoptes scabiei adlı bir akarın neden olduğu son derece bulaşıcı bir deri hastalığıdır. Bu akarın insan derisinin üst tabakasına yerleşmesiyle oluşan hastalık, direkt temas yoluyla yayılır. Bu, genellikle uzun süreli yakın temas gerektirir, ancak bazen kısa süreli temas bile yeterli olabilir. Örneğin, el sıkışma ile uyuz bulaşması nadir olsa da, cinsel ilişki yoluyla bulaşma oldukça yaygındır.

Uyuzun en yaygın bulaşma şekli direkt insan-insan temasıdır. Bu, sarılma, öpüşme, cinsel ilişki veya uzun süreli yakınlık gerektiren diğer aktiviteler sırasında akarın bir kişiden diğerine geçmesi anlamına gelir. Hastalığın yayılmasında, aile bireyleri ve bakım evlerinde yaşayanlar gibi yakın temas içinde olan kişiler yüksek risk altındadır. Hastalık, çocuklar arasında daha yaygındır çünkü daha sık yakın temas halinde olurlar ve hijyen alışkanlıkları yetişkinlere göre daha az gelişmiştir.

Dolaylı temas yoluyla uyuz bulaşması da mümkündür, ancak bu çok daha nadirdir. Dolaylı temas, kontamine giysiler, yatak çarşafları, havlular veya diğer kişisel eşyalar aracılığıyla olur. Akarlar, bu eşyalarda uzun süre hayatta kalamazlar (genellikle birkaç gün), ancak bu süre içinde bulaşma gerçekleşebilir. Özellikle, kalabalık ve hijyen koşullarının yetersiz olduğu yerlerde bu bulaşma riski artar. Örneğin, hapishaneler, sığınma evleri veya askeri kışlalar gibi yerlerde uyuz salgınları daha sık görülebilir.

Bir çalışmaya göre, uyuz vakalarının %70’i direkt temas yoluyla, %30’u ise dolaylı temas yoluyla bulaşmaktadır. Ancak bu oranlar çevresel faktörler ve popülasyonun özellikleri gibi birçok faktöre bağlı olarak değişkenlik gösterir. Dolayısıyla, uyuzun bulaşma riskini azaltmak için hem kişisel hijyene hem de çevresel hijyene dikkat etmek önemlidir. Bu, sık sık el yıkama, hasta kişilerin giysilerinin ve yataklarının ayrı yıkanması ve temizlik malzemelerinin düzenli kullanımı gibi önlemleri içerir.

Özetle, uyuzun bulaşması çoğunlukla uzun süreli yakın temas yoluyla gerçekleşir. Ancak, dolaylı temas yoluyla da bulaşabilir, bu nedenle uyuz şüphesi olan kişilerle yakın temastan kaçınmak ve hijyen kurallarına dikkat etmek uyuzun yayılmasını önlemek için önemli adımlardır. Erken teşhis ve tedavi, hem bireyin sağlığı hem de çevresindeki kişilerin korunması açısından kritik öneme sahiptir.

Bu çalışmada, uyuz hastalığının belirtileri ve tedavisi hakkında kapsamlı bir inceleme yapılmıştır. Uyuz, Sarcoptes scabiei akarının neden olduğu son derece bulaşıcı bir deri hastalığıdır. Hastalığın belirtileri, karakteristik kaşıntı ile başlar ve genellikle gece daha şiddetli olur. Kaşıntıya ek olarak, ciltte küçük, kabarcıklı döküntüler, çukurlar ve kabuklanmalar görülebilir. Özellikle parmak araları, bilekler, dirsekler, koltuk altları ve genital bölge gibi vücudun kıvrımlı bölgeleri etkilenir.

Uyuzun teşhisi, tipik klinik belirtilere ve bazen de akarın veya dışkılarının mikroskopik muayenesiyle yapılır. Tedavi, permetrin veya ivermektin gibi antiparaziter ilaçlar ile gerçekleştirilir. Bu ilaçlar, akarları öldürerek hastalığın iyileşmesini sağlar. Ancak, tedavi sadece hastayı değil, aynı zamanda yakın temas halinde olan kişileri de kapsamalıdır. Aksi takdirde, hastalık tekrar ortaya çıkabilir. Tedavi süreci boyunca oluşan kaşıntının azaltılması için, soğuk kompresler ve kortikosteroid içeren kremler kullanılabilir.

Uyuzun önlenmesi için, kişisel hijyen kurallarına dikkat etmek, sık sık el yıkamak ve hasta kişilerle yakın temastan kaçınmak önemlidir. Ayrıca, kullanılan giysilerin ve yatak takımlarının yüksek sıcaklıkta yıkanması, akarların öldürülmesine yardımcı olur. Toplum sağlığı açısından, uyuzun erken teşhis ve tedavisi büyük önem taşımaktadır. Bu, hastalığın yayılmasını önlemek ve toplumsal sorunları azaltmak için gereklidir.

Gelecek trendler açısından, uyuzun dirençli hale gelen akar türleri nedeniyle tedavisinin zorlaşması bekleniyor. Bu nedenle, yeni ve etkili tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi ve mevcut tedavi protokollerinin iyileştirilmesi önemlidir. Ayrıca, moleküler teşhis tekniklerinin kullanımı artarak, hastalığın daha hızlı ve kesin bir şekilde teşhis edilmesini sağlayabilir. Dijital sağlık çözümlerinin kullanımıyla, uyuz hastalığının izlenmesi ve tedavisinin kolaylaştırılması da olası gelecek trendleri arasında yer almaktadır. Sonuç olarak, uyuz hastalığı ile mücadele için sürekli araştırma ve geliştirmeye ihtiyaç duyulmaktadır.

Bu çalışma, uyuz hastalığı hakkında kapsamlı bilgi sağlamayı amaçlamıştır, ancak tıbbi tavsiye niteliğinde değildir. Herhangi bir sağlık sorunu için bir doktora danışmanız önerilir.

ÖNERİLER

Sağlık

Kulak Çınlamasının Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri

Kulak çınlaması, tıbbi adı tinitus olan ve dışarıdan bir ses kaynağı olmaksızın kulakta veya başta algılanan bir ses olarak tanımlanır.
Sağlık

Beyin Sağlığını Destekleyen Besinler

Beynimiz, vücudumuzun en karmaşık ve hayati organıdır. Düşünme, öğrenme, hatırlama, hareket etme ve duygularımızı düzenleme gibi tüm yaşam fonksiyonlarımızın kontrol