Sağlık

Ses kısıklığı neden olur, nasıl geçer?

Sesimiz, günlük iletişimimizin temel taşıdır. Duygularımızı ifade etmekten, iş ilişkilerimizi yönetmeye, sevdiklerimizle bağ kurmaktan, hayatımızın her alanında sesimizi kullanırız. Bu nedenle, ses kısıklığı gibi bir sorunla karşılaşmak, hayatımızı önemli ölçüde etkileyebilir. İş verimliliğimiz düşer, sosyal hayatımız kısıtlanır ve hatta psikolojik olarak olumsuz etkilenebiliriz. Bu durum, sadece günlük konuşmaları zorlaştıran geçici bir rahatsızlık olmayıp, altta yatan ciddi bir sağlık probleminin belirtisi de olabilir. Bu nedenle, ses kısıklığı neden olur ve nasıl geçer sorularının cevaplarını anlamak son derece önemlidir.

Dünya genelinde milyonlarca insan her yıl ses kısıklığı problemi yaşıyor. Kesin istatistikler bölgelere ve yaş gruplarına göre değişmekle birlikte, özellikle öğretmenler, şarkıcılar, avukatlar gibi seslerini yoğun kullanan meslek gruplarında bu rahatsızlığın görülme sıklığı daha yüksektir. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan bir araştırmaya göre, yetişkin nüfusun yaklaşık %6’sı yılda en az bir kez ses kısıklığı şikayetiyle doktora başvuruyor. Bu rakam, ses kısıklığının ne kadar yaygın bir sorun olduğunu gözler önüne seriyor. Bu rahatsızlığın nedenleri oldukça çeşitlidir ve basit bir soğuk algınlığından, ciddi bir vokal kord hastalığına kadar uzanabilir. Bu nedenle, ses kısıklığı tedavisinde doğru teşhisin önemi büyüktür. Yanlış tedavi, sorunun kronikleşmesine ve daha ciddi sonuçlara yol açabilir.

Ses kısıklığının nedenleri arasında viral enfeksiyonlar (soğuk algınlığı, grip), alerjik reaksiyonlar, aşırı ses kullanımı (bağırma, şarkı söyleme), sigara ve alkol kullanımı, mide asidi reflüsü (GERD), vokal kord nodülleri ve polipleri, ses tellerinde oluşan yaralar ve kanser gibi ciddi durumlar yer almaktadır. Bir kişinin yaşadığı ses kısıklığının süresi ve şiddeti, altta yatan nedene bağlı olarak değişkenlik gösterir. Bazı durumlarda ses kısıklığı birkaç gün içinde kendiliğinden geçebilirken, bazı durumlarda ise haftalarca veya aylarca sürebilir ve uzman bir doktora başvurmayı gerektirebilir. Örneğin, bir öğretmen sürekli olarak yüksek sesle konuşmak zorunda kalıyorsa, vokal kordlerinde hasar oluşabilir ve bu da kronik ses kısıklığına yol açabilir. Benzer şekilde, sigara içen bir kişinin ses telleri, sigara dumanındaki zararlı kimyasallar nedeniyle tahriş olabilir ve bu da ses kısıklığına neden olabilir.

Bu yazıda, ses kısıklığının çeşitli nedenlerini ve tedavi yöntemlerini detaylı bir şekilde ele alacağız. Farklı tedavi seçeneklerini, evde uygulanabilecek yöntemleri ve ne zaman bir doktora başvurmanız gerektiğini açıklayacağız. Amaç, okuyuculara ses kısıklığı hakkında kapsamlı bir bilgi sağlamak ve bu rahatsızlıkla başa çıkmalarına yardımcı olmaktır. Unutmayın, ses kısıklığı sadece rahatsız edici bir belirti değil, aynı zamanda altta yatan bir sağlık sorununa işaret edebilir. Doğru teşhis ve tedavi ile, sesinizin sağlığını koruyabilir ve günlük yaşamınızda sesinizi özgürce kullanmaya devam edebilirsiniz.

Ses Kısıklığı Nedenleri

Ses kısıklığı, konuşma sesinin kısılması veya tamamen kaybolması olarak tanımlanır. Bu yaygın bir şikayet olup, birçok farklı nedenden kaynaklanabilir. Ses kısıklığının nedeni, genellikle ses tellerinin iltihaplanması veya tahriş olmasıdır. Ancak, daha ciddi altta yatan sağlık sorunlarının da bir belirtisi olabilir. Dünya genelinde milyonlarca insan her yıl ses kısıklığı yaşıyor ve bu durumun tedavisi, altta yatan nedene bağlı olarak değişkenlik gösteriyor.

En yaygın nedenlerden biri akut laringittir. Bu, ses tellerinin viral enfeksiyonlar (grip, soğuk algınlığı gibi) veya aşırı ses kullanımı nedeniyle iltihaplanmasıdır. Aşırı bağırma, şarkı söyleme veya uzun süreli konuşma, ses tellerini tahriş ederek laringite yol açabilir. Bu tür ses kısıklıkları genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden geçer. Ancak, semptomlar bir haftadan uzun sürerse, bir doktora danışılması önemlidir.

Kronik laringit, ses tellerinin uzun süreli iltihaplanmasıdır. Bu durum, sigara içme, aşırı alkol tüketimi, reflü hastalığı (GERD) veya alerjiler gibi faktörlerden kaynaklanabilir. Kronik laringit, ses kısıklığına ek olarak öksürük, boğaz ağrısı ve nefes darlığı gibi semptomlara da neden olabilir. Tedavi, altta yatan nedenin ele alınmasını ve ses dinlendirmeyi içerir. Tedavi edilmezse, kronik laringit ses tellerinde nodüller veya polipler oluşumuna yol açabilir.

Ses tellerinde nodüller ve polipler, ses tellerinde oluşan iyi huylu büyümelerdir. Bunlar genellikle aşırı ses kullanımı nedeniyle oluşur ve ses kısıklığına, kısık sese ve seste değişikliklere neden olabilir. Tedavi, genellikle ses terapisi ve bazı durumlarda cerrahi müdahaleyi içerir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, ses mesleği ile uğraşan kişilerde nodül ve polip oluşum riski önemli ölçüde daha yüksektir. Örneğin, öğretmenler ve şarkıcılar bu durumdan daha sık etkilenebilir.

Reflü hastalığı (GERD), mide asidinin yemek borusuna geri kaçmasıdır. Bu asit, ses tellerini tahriş ederek ses kısıklığına neden olabilir. GERD tedavisi, genellikle yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaçları içerir. Alerjiler de ses tellerini tahriş ederek ses kısıklığına neden olabilir. Alerjik reaksiyonlar, ses tellerinin şişmesine ve iltihaplanmasına yol açabilir.

Daha nadir görülen nedenler arasında tümörler, nörolojik bozukluklar ve certain ilaçların yan etkileri yer alır. Ses kısıklığı birkaç haftadan uzun sürerse, veya diğer semptomlarla birlikte ortaya çıkarsa, mutlaka bir doktora danışılmalıdır. Erken teşhis ve tedavi, daha ciddi komplikasyonların önlenmesine yardımcı olabilir. Ses kısıklığının nedenini belirlemek için doktor, tıbbi öykünüzü alacak, fizik muayene yapacak ve gerekirse ek testler isteyecektir.

Ses Kısıklığı Tedavisi

Ses kısıklığı, ses tellerinin iltihaplanması, tahrişi veya hasar görmesi sonucu oluşan yaygın bir sorundur. Sesin kısılması, tamamen kaybolması veya konuşmanın zorlaşması gibi belirtilerle kendini gösterir. Tedavi, ses kısıklığının altında yatan nedene bağlı olarak değişir. Örneğin, basit bir virüs enfeksiyonundan kaynaklanan ses kısıklığı genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden geçerken, daha ciddi durumlar tıbbi müdahale gerektirebilir.

Ses kısıklığının tedavisi, öncelikle dinlenmeyi ve sesin korunmasını gerektirir. Konuşmayı mümkün olduğunca sınırlamak, fısıltıdan kaçınmak (çünkü fısıltı aslında ses tellerine daha fazla zarar verebilir) ve bol sıvı tüketmek önemlidir. Bu basit önlemler çoğu durumda iyileşmeyi hızlandırır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünya nüfusunun yaklaşık %10’u her yıl en az bir kez ses kısıklığı yaşamaktadır. Bu rakam, ses kısıklığının ne kadar yaygın bir sorun olduğunu göstermektedir.

İlaç tedavisi, ses kısıklığının altında yatan nedene bağlı olarak değişir. Virüs kaynaklı enfeksiyonlarda semptomları hafifletmek için ağrı kesiciler ve öksürük şurupları kullanılabilir. Bakteriyel enfeksiyonlarda ise antibiyotik tedavisi gerekebilir. Bazı durumlarda, kortikosteroidler gibi iltihap önleyici ilaçlar da reçete edilebilir. Ancak bu ilaçların uzun süreli kullanımı yan etkilere yol açabileceği için doktor kontrolünde kullanılmalıdır.

Ses terapisi, ses kısıklığının tedavisinde önemli bir rol oynar. Bir konuşma terapisti, ses tellerinin doğru kullanımını öğreterek, sesin korunmasına ve ses kalitesinin iyileştirilmesine yardımcı olur. Solunum teknikleri, ses üretimi egzersizleri ve konuşma alışkanlıklarının düzeltilmesi, ses terapisi sürecinin önemli bileşenleridir. Araştırmalar, ses terapisi alan hastaların daha hızlı iyileşme gösterdiğini ve ses kısıklığı tekrarlamalarının azaldığını ortaya koymaktadır.

Nadir durumlarda, cerrahi müdahale gerekebilir. Ses tellerinde nodül, polip veya kanser gibi ciddi sorunlar varsa, cerrahi tedavi düşünülebilir. Ses tellerinde oluşan nodüller ve polipler, genellikle küçük bir cerrahi işlemle çıkarılabilir. Ses kanserinde ise daha kapsamlı bir tedavi planı gerekebilir ve bu plan kemoterapi ve radyoterapiyi de içerebilir.

Sonuç olarak, ses kısıklığının tedavisi, altında yatan nedene, şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Dinlenme, sıvı tüketimi ve sesin korunması gibi basit önlemler çoğu durumda yeterlidir. Ancak, ses kısıklığı uzun süre devam ederse veya diğer semptomlarla birlikte ortaya çıkarsa, bir doktora danışmak önemlidir. Erken teşhis ve uygun tedavi, ses kısıklığının kalıcı hasarlara yol açmasını önleyebilir ve ses kalitesinin geri kazanılmasını sağlayabilir.

Ses Kısıklığı Neden Olur, Nasıl Geçer?

Ses Kısıklığına Ne İyi Gelir

Ses kısıklığı, ses tellerinin iltihaplanması veya tahriş olması sonucu oluşan yaygın bir sorundur. Sesin kısılması, tamamen kaybolması veya ses tonunda değişikliklerle kendini gösterir. Bu durum genellikle geçicidir ve evde uygulanabilecek yöntemlerle tedavi edilebilir. Ancak, kronik ses kısıklığı durumunda mutlaka bir doktora danışmak gereklidir, çünkü altta yatan daha ciddi bir rahatsızlığı işaret edebilir. Örneğin, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, ses bozuklukları, özellikle sesini yoğun kullanan meslek gruplarında (öğretmenler, şarkıcılar vb.) yaygın bir problemdir. Bu durumun iş kaybına ve yaşam kalitesinde düşüşe yol açabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.

Ses kısıklığını gidermek için ilk adım, ses tellerini dinlendirmektir. Sesinizi mümkün olduğunca az kullanmaya çalışın, fısıltı bile ses tellerinizi daha fazla zorlayabilir. Çok konuşmak zorunda kalıyorsanız, konuşma aralarında dinlenme molaları verin. Bol sıvı tüketmek de önemlidir. Su, bitki çayları (adaçayı, papatya gibi) ses tellerini nemlendirir ve iyileşme sürecini hızlandırır. Bal ve limonlu ılık su, boğazı yatıştırıcı özelliği ile bilinir. Ayrıca, tahriş edici maddelerden uzak durmak da önemlidir. Sigara, alkol, aşırı baharatlı yiyecekler ve hava kirliliği ses tellerini daha fazla tahriş edebilir.

Evde uygulanabilecek diğer yöntemler arasında buhar inhalasyonu yer alır. Kaynar suya birkaç damla okaliptüs yağı damlatarak oluşan buharı, başınızı havluyla örterek derin nefeslerle teneffüs edebilirsiniz. Bu işlem boğazdaki iltihabı azaltmaya yardımcı olur. Boğaz pastillerini kullanmak da geçici rahatlama sağlayabilir. Ancak, pastiller yalnızca semptomları hafifletmeye yardımcı olur ve altta yatan sorunu çözmez. Tuzlu su gargarası da boğazdaki iltihabı azaltmak için etkili bir yöntemdir. Bir bardak ılık suya bir çay kaşığı tuz ekleyerek gargara yapabilirsiniz. Bu işlemi günde birkaç kez tekrarlayabilirsiniz.

Ancak, ses kısıklığı birkaç günden uzun sürüyorsa veya diğer belirtilerle (ateş, öksürük, yutma güçlüğü gibi) birlikte görülüyorsa, mutlaka bir KBB uzmanına başvurmalısınız. Ses kısıklığının altında yatan neden, basit bir üst solunum yolu enfeksiyonundan, daha ciddi bir durum olan ses nodüllerine, poliplerine veya laringite kadar değişebilir. Doktor, doğru teşhisi koymak ve uygun tedavi yöntemini belirlemek için fizik muayene, laringoskopi gibi yöntemleri kullanabilir. Tedavi, altta yatan nedene bağlı olarak değişebilir ve antibiyotikler, kortikosteroidler veya cerrahi müdahaleyi içerebilir. Erken teşhis ve tedavi, ses kısıklığının uzun süreli etkilerinden korunmada son derece önemlidir.

Sonuç olarak, ses kısıklığı genellikle geçici bir durum olsa da, önlem almak ve doğru tedaviyi uygulamak önemlidir. Sesinizi dinlendirmek, bol sıvı tüketmek ve tahriş edici maddelerden uzak durmak gibi basit önlemler, çoğu durumda ses kısıklığını hafifletmeye veya tamamen iyileştirmeye yardımcı olabilir. Ancak, uzun süren veya şiddetli ses kısıklığı durumunda, mutlaka bir doktora danışmanız gerekmektedir.

Ses Kısıklığı Neden Olur, Nasıl Geçer?

Evde Ses Kısıklığı Çözümleri

Ses kısıklığı, ses tellerinin iltihaplanması veya tahriş olması sonucu oluşan yaygın bir sorundur. Sesinizin kısılması, fısıltıya dönüşmesi veya tamamen kaybolması gibi belirtilerle kendini gösterir. Çoğu zaman geçici bir durum olsa da, bazen altta yatan daha ciddi bir sağlık sorununa işaret edebilir. Bu nedenle, ses kısıklığı birkaç günden fazla sürerse mutlaka bir doktora danışmanız önemlidir. Ancak, çoğu ses kısıklığı vakası evde uygulanabilecek basit yöntemlerle tedavi edilebilir.

Ses dinlendirmesi, ses kısıklığının tedavisinde en önemli adımdır. Ses tellerinizin dinlenmesi ve iyileşmesi için mümkün olduğunca az konuşmanız veya fısıltıyla konuşmaktan kaçınmanız gerekir. Fısıltı, aslında normal konuşmadan daha fazla ses teli zorlamasına neden olabilir ve iyileşme sürecini uzatabilir. Araştırmalar, fısıltının ses tellerine normal konuşmadan daha fazla baskı uyguladığını göstermektedir. Bu nedenle, ses kısıklığı durumunda mümkün olduğunca sessiz kalmak önemlidir.

Bol sıvı tüketimi, ses tellerinin nemlenmesine ve tahrişin azalmasına yardımcı olur. Su, bitki çayları (özellikle papatya çayı gibi yatıştırıcı etkisi olanlar) ve ılık şerbet ideal seçeneklerdir. Günlük en az 2 litre sıvı tüketmeye özen gösterin. Kahve, alkol ve gazlı içecekler gibi dehidratasyona neden olabilecek içeceklerden kaçınmalısınız. Nemli bir ortam da ses tellerinin nemlenmesine katkıda bulunur. Evinizin havası kuru ise, bir nemlendirici kullanabilir veya düzenli olarak buhar banyosu yapabilirsiniz.

Boğazı tahriş eden maddelerden uzak durmak da oldukça önemlidir. Sigara, alkol, aşırı baharatlı yiyecekler ve asitli içecekler ses tellerini tahriş ederek ses kısıklığını daha da kötüleştirebilir. Ayrıca, alerjenlerden ve kirleticilerden uzak durmak da önemlidir. Hava kirliliği, polen veya toz gibi faktörler ses tellerini tahriş edebilir. Özellikle alerjiniz varsa, antihistaminik ilaçlar kullanmanız faydalı olabilir.

Bal ve limonlu su, boğaz ağrısını hafifletmeye ve ses tellerini nemlendirmeye yardımcı olabilir. Bir bardak ılık suya bir çay kaşığı bal ve birkaç damla limon suyu ekleyerek hazırlayabilirsiniz. Ayrıca, ılık tuzlu su gargarası da boğazdaki iltihabı azaltmaya yardımcı olabilir. Bir bardak ılık suya bir çay kaşığı tuz ekleyin ve gargara yapın. Bu işlemi günde birkaç kez tekrarlayabilirsiniz. Ancak, bu ev yöntemleri semptomları hafifletmeye yardımcı olsa da, altta yatan nedeni tedavi etmezler. Eğer ses kısıklığı birkaç günden fazla sürerse veya diğer belirtilerle birlikte yaşanıyorsa, mutlaka bir doktora başvurmalısınız.

Unutmayın, burada verilen bilgiler tıbbi tavsiye niteliğinde değildir. Ses kısıklığı şikayetleriniz için mutlaka bir doktora danışmanız önemlidir. Kendi kendine tedavi, durumun daha da kötüleşmesine neden olabilir.

Ses Kısıklığı Neden Olur, Nasıl Geçer?

Ses Kısıklığı İçin Doktor Ne Yapar

Ses kısıklığı, ses tellerinin şişmesi, iltihaplanması veya tahriş olması sonucu oluşan yaygın bir sorundur. Sesinizin kısılması, fısıltıya dönüşmesi veya tamamen kaybolması gibi belirtilerle kendini gösterir. Ses kısıklığı genellikle geçicidir ve birkaç gün içinde kendiliğinden geçer ancak bazı durumlarda altta yatan ciddi bir sağlık sorununa işaret edebilir. Bu nedenle, ses kısıklığı şikayetiyle doktora başvurmak önemlidir.

Doktor, öncelikle hastanın öyküsünü alarak başlar. Ses kısıklığının ne kadar sürdüğünü, ne zaman başladığını, başka belirtiler olup olmadığını (örneğin öksürük, ateş, yutma güçlüğü) ve hastanın mesleğini, yaşam tarzını ve sigara içip içmediğini sorar. Bu bilgiler, ses kısıklığının nedenini belirlemede önemli ipuçları sağlar.

Ardından, doktor fiziksel muayene yapar. Boğazı ve ses tellerini inceleyerek iltihap, şişme veya diğer anormallikler olup olmadığını kontrol eder. Gerekirse, daha detaylı bir inceleme için larenjoskopi adı verilen bir işlem uygulanabilir. Larenjoskopi, ses tellerinin daha yakından incelenmesini sağlayan bir yöntemdir ve ses tellerinin durumunu net bir şekilde gösterir. Bu işlem, küçük bir teleskop veya kamera kullanılarak ağızdan veya burundan gerçekleştirilebilir.

Ses kısıklığının nedenine bağlı olarak, doktor farklı tedavi yöntemleri uygulayabilir. Viral enfeksiyonlar nedeniyle oluşan ses kısıklığı genellikle dinlenme, bol sıvı tüketimi ve nemlendirici kullanım ile iyileşir. Doktor, semptomları hafifletmek için öksürük şurupları veya ağrı kesiciler önerebilir. Ses tellerini aşırı zorlayan aktivitelerden (örneğin, yüksek sesle konuşma, bağırma) kaçınılması da önemlidir. Bazı durumlarda, kortikosteroidler gibi ilaçlar iltihabı azaltmak için kullanılabilir.

Eğer ses kısıklığı alerjik reaksiyon veya asit reflüsü gibi altta yatan bir durumdan kaynaklanıyorsa, doktor bu durumların tedavisine odaklanır. Alerjik reaksiyonlarda antihistaminikler, asit reflüsünde ise proton pompa inhibitörleri gibi ilaçlar kullanılabilir. Ses nodülleri veya polip gibi ses teli problemleri cerrahi müdahale gerektirebilir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, ses kısıklığı her yıl milyonlarca insanı etkileyen yaygın bir sorundur ve çoğu zaman geçici olsa da, uzun süreli ses kısıklığı ciddi sağlık sorunlarının bir belirtisi olabilir. Bu nedenle, iki haftadan uzun süren ses kısıklığı durumunda mutlaka doktora başvurulmalıdır.

Sonuç olarak, ses kısıklığı tedavisi, teşhisin doğruluğuna ve altta yatan nedene bağlıdır. Doktor, hastanın durumunu değerlendirdikten sonra en uygun tedavi planını belirler. Erken teşhis ve uygun tedavi, ses kısıklığının hızlı bir şekilde iyileşmesine ve daha ciddi komplikasyonların önlenmesine yardımcı olur.

Bu çalışmada, ses kısıklığının çeşitli nedenlerini ve tedavi yöntemlerini kapsamlı bir şekilde ele aldık. Ses kısıklığının, basit bir viral enfeksiyondan, ses tellerinin hasar görmesine veya daha ciddi tıbbi durumlara kadar geniş bir yelpazede nedeni olabileceğini gördük. Akut ses kısıklığı genellikle geçicidir ve evde bakım yöntemleri ile iyileşirken, kronik ses kısıklığı ise daha kapsamlı bir tıbbi değerlendirme ve tedavi gerektirir.

Çalışmamızda, ses hijyeninin önemini vurguladık. Yeterli su tüketimi, sesi aşırı zorlamaktan kaçınma, uygun nemlendirme ve sigara ve alkolden uzak durma gibi basit önlemler, ses kısıklığını önlemede ve iyileşme sürecini hızlandırmada oldukça etkilidir. Ayrıca, ses terapisi ve ilaç tedavisi gibi farklı tedavi seçeneklerini de inceledik. Tedavi planı, ses kısıklığının nedenine ve şiddetine bağlı olarak değişir ve bir uzman tarafından belirlenmelidir.

Ses kısıklığı, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilen yaygın bir sorundur. Bu nedenle, erken teşhis ve uygun tedavi son derece önemlidir. Öksürme, boğaz ağrısı veya ses değişiklikleri gibi belirtiler yaşayan kişilerin, durumu değerlendirmek için bir KBB uzmanına başvurmaları önerilir. Erken müdahale, kalıcı ses sorunlarını önlemeye yardımcı olabilir.

Gelecek trendler açısından, ses kısıklığının tedavisinde teknolojik gelişmelerin daha da artacağını öngörüyoruz. Yeni görüntüleme teknikleri, ses tellerindeki hasarı daha detaylı bir şekilde incelememizi sağlayarak daha hassas teşhis ve tedavi planlamasına olanak tanıyacaktır. Regeneratif tıp alanındaki gelişmeler ise, ses tellerinin onarımında yeni ve daha etkili yöntemler sunabilir. Ayrıca, yapay zeka tabanlı ses analizi araçlarının, ses kısıklığının erken teşhisinde daha etkili bir rol oynayacağına inanıyoruz.

Sonuç olarak, ses kısıklığı karmaşık bir problemdir ve etkili yönetimi, multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Bu çalışmanın, hem sağlık profesyonelleri hem de ses kısıklığı yaşayan bireyler için bilinçlendirme ve farkındalık yaratmaya katkıda bulunmasını umuyoruz. Gelecekteki araştırmaların, ses kısıklığının nedenleri ve tedavisi hakkında daha fazla bilgi edinmemize ve daha etkili tedavi stratejileri geliştirmemize olanak sağlayacağına inanıyoruz.

ÖNERİLER

Sağlık

Kulak Çınlamasının Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri

Kulak çınlaması, tıbbi adı tinitus olan ve dışarıdan bir ses kaynağı olmaksızın kulakta veya başta algılanan bir ses olarak tanımlanır.
Sağlık

Beyin Sağlığını Destekleyen Besinler

Beynimiz, vücudumuzun en karmaşık ve hayati organıdır. Düşünme, öğrenme, hatırlama, hareket etme ve duygularımızı düzenleme gibi tüm yaşam fonksiyonlarımızın kontrol