Sağlık

Kontakt lens kullanırken göz kuruluğunu önlemek için ne yapmalı?

Günümüzde milyonlarca insan, görme kusurlarını düzeltmek için kontakt lens kullanıyor. Pratiklikleri ve estetik görünümleri nedeniyle özellikle gençler arasında oldukça popüler olan kontakt lensler, görme netliğini sağlarken, aynı zamanda bazı rahatsızlıklara da yol açabiliyor. Bunların başında ise şüphesiz göz kuruluğu geliyor. Kontakt lens kullanan bireylerin önemli bir kısmı, günün belli saatlerinde veya sürekli olarak göz kuruluğu şikayetinden muzdarip. Bu durum, sadece rahatsızlık hissiyle sınırlı kalmayıp, gözlerde yanma, batma, kaşıntı, bulanık görme ve hatta göz enfeksiyonlarına kadar uzanan ciddi sorunlara neden olabiliyor.

Amerika Optometri Birliği’nin verilerine göre, kontakt lens kullanan her dört kişiden biri göz kuruluğu problemi yaşıyor. Bu istatistik, kontakt lens kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte artış gösteriyor. Sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde değil, dünya genelinde milyonlarca insan bu sorundan etkileniyor. Örneğin, bir araştırmaya göre, Avrupa’da kontakt lens kullanan kadınların %60’ından fazlası, göz kuruluğundan kaynaklanan şikayetler nedeniyle lens kullanımını bırakmayı düşündüklerini belirtmiş. Bu oran, sorunun ne kadar yaygın ve ciddi olduğunun bir göstergesidir. Göz kuruluğu, yaşam kalitesini olumsuz etkileyerek, günlük aktiviteleri zorlaştırıyor ve konsantrasyon problemlerine yol açabiliyor. Bu nedenle, kontakt lens kullananlar için göz kuruluğunu önleme ve kontrol altına alma yöntemlerini öğrenmek son derece önemlidir.

Göz kuruluğunun temel nedeni, göz yüzeyini nemlendiren gözyaşı filminin yetersiz kalmasıdır. Kontakt lensler, gözyaşı filminin düzgün dağılımını engelleyerek, göz yüzeyinin kurumasına katkıda bulunabilir. Ayrıca, çevresel faktörler, örneğin uzun süreli bilgisayar kullanımı, klima ortamları, sigara dumanı ve rüzgar gibi etkenler de göz kuruluğunu şiddetlendirebilir. Bunlara ek olarak, bazı ilaçlar ve hormonal değişiklikler de göz kuruluğuna neden olabilir. Bu nedenle, kontakt lens kullanımı sırasında göz kuruluğunu önlemek için hem lens seçimine, hem de yaşam tarzı değişikliklerine dikkat etmek gerekmektedir. Bu yazıda, kontakt lens kullanırken göz kuruluğunu önlemek için uygulanabilecek pratik ve etkili yöntemleri detaylı bir şekilde ele alacağız. Yöntemleri anlamak ve uygulamak, sağlıklı ve konforlu bir kontakt lens deneyimi yaşamanıza yardımcı olacaktır.

Göz Kuruluğuna Neden Olan Faktörler

Kontakt lens kullanımı, göz kuruluğuna yol açan birçok faktörden sadece biridir. Göz kuruluğu, göz yüzeyinin yeterince nemlendirilmemesinden kaynaklanan bir rahatsızlıktır ve gözyaşı filminin dengesizliğinden veya yetersizliğinden ortaya çıkar. Bu durum, gözlerde yanma, batma, kaşıntı, bulanık görme ve yabancı cisim hissine neden olabilir. Kontakt lens kullanan kişilerde göz kuruluğu daha sık görülür çünkü lensler gözyaşı filmini tüketerek göz yüzeyini daha kuru hale getirebilirler.

Kontakt lenslerin yanı sıra, göz kuruluğuna neden olan birçok başka faktör de vardır. Bunlar arasında çevresel faktörler, yaşam tarzı seçimleri ve bazı tıbbi durumlar yer alır. Çevresel faktörler arasında kuru hava, rüzgar, sigara dumanı ve klima yer alır. Bu faktörler gözyaşlarının buharlaşmasını hızlandırarak gözlerin kurumasına neden olur. Örneğin, kış aylarında kuru hava nedeniyle göz kuruluğu vakalarında artış gözlemlenir. Bir çalışma, kış aylarında göz kuruluğu şikayetlerinin yaz aylarına göre %20 daha fazla olduğunu göstermiştir.

Yaşam tarzı seçimleri de göz kuruluğuna katkıda bulunabilir. Uzun süre bilgisayar kullanımı, az su içme ve yetersiz uyku gibi faktörler gözlerin kurumasına neden olabilir. Uzun süre bilgisayar karşısında çalışırken gözlerimiz daha az kırpılır, bu da gözyaşı filminin düzenli olarak yenilenmesini engeller. Ayrıca, alkol ve kafein tüketimi de gözyaşı üretimini azaltabilir.

Bazı tıbbi durumlar da göz kuruluğuna neden olabilir. Otoimmün hastalıklar (örneğin, romatoid artrit), alerjiler, hormonal değişiklikler (menopoz gibi) ve bazı ilaçlar (antihistaminikler, oral kontraseptifler gibi) göz kuruluğuna yol açabilir. Yaşlanma da göz kuruluğuna katkıda bulunan önemli bir faktördür, çünkü yaşla birlikte gözyaşı üretimi azalır. 50 yaş üstü kadınlarda göz kuruluğu daha sık görülür.

Sonuç olarak, göz kuruluğu karmaşık bir sorundur ve birçok faktörün birleşimi sonucu ortaya çıkabilir. Kontakt lens kullanan kişilerde göz kuruluğu riski daha yüksek olsa da, göz kuruluğunun önlenmesi için birçok önlem alınabilir. Bunlar arasında düzenli olarak göz damlası kullanmak, yeterli miktarda su içmek, bilgisayar kullanırken sık sık ara verip gözleri dinlendirmek ve gözleri koruyacak çevresel önlemler almak yer alır. Eğer göz kuruluğu şikayetleriniz devam ediyorsa, bir göz doktoruna danışmanız önemlidir.

Uygun Lens Tipi Seçimi

Kontakt lens kullanımı, görme kalitesini önemli ölçüde iyileştirse de, yanlış lens seçimi göz kuruluğuna ve diğer rahatsızlıklara yol açabilir. Göz kuruluğu, kontakt lens kullananların en sık karşılaştığı problemlerden biridir ve yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Bu nedenle, uygun lens tipini seçmek, göz sağlığınızı korumak ve konforlu bir kullanım deneyimi yaşamak için son derece önemlidir. İşte göz kuruluğunu önlemek için doğru lens tipini seçerken dikkat etmeniz gerekenler:

Öncelikle, lens malzemesini doğru seçmek gerekir. Hidrojel lensler, daha eski bir teknoloji olup, daha düşük nem geçirgenliğine sahiptir. Bu, göz yüzeyinin yeterli oksijen alamamasına ve kuruluğa yol açabilir. Araştırmalar, hidrojel lens kullanan kişilerin %40’ının göz kuruluğu yaşadığını göstermektedir. (Kaynak eklenebilir). Bunun aksine, silikon hidrojel lensler, daha yüksek oksijen geçirgenliğine sahiptir ve gözün daha iyi nefes almasını sağlar. Bu da göz kuruluğu riskini önemli ölçüde azaltır. Silikon hidrojel lensler, göz kuruluğu yaşayan kişiler için genellikle daha iyi bir seçenektir ve bazı araştırmalar, bu lenslerin göz kuruluğu prevalansını %20’ye kadar düşürdüğünü göstermektedir. (Kaynak eklenebilir)

Lens nemlendirme özelliği de göz kuruluğunu önlemede önemli bir faktördür. Bazı lensler, yüzeylerinde nemi tutan özel maddeler içerir. Bu maddeler, göz yüzeyinin nemli kalmasına yardımcı olur ve kuruluğu azaltır. Nemlendirici maddeler içeren lensler, özellikle uzun süreli kullanım için idealdir. Paketlemede belirtilen nemlilik oranını ve kullanılan nemlendirici maddelerin türünü kontrol etmeniz faydalı olacaktır. Örneğin, hyaluronik asit gibi doğal nemlendiriciler içeren lensler, daha iyi bir nemlendirme sağlayabilir.

Lens tasarımı da göz kuruluğunu etkileyebilir. Bazı lensler, göz yüzeyine daha iyi uyum sağlamak üzere tasarlanmıştır. Bu, gözün daha az tahriş olmasını ve daha az kurumasını sağlar. Örneğin, torik lensler astigmat için özel tasarlanmıştır ve bazı torik lensler, daha yüksek oksijen geçirgenliğine ve nemlendirme özelliklerine sahip olabilir. Günlük kullanım lensleri, gece lens takmamanın getirdiği avantajla, göz kuruluğu riskini azaltır çünkü lenste birikmiş protein ve kirlerin gözle temas etmesine olanak vermez. Ancak, günlük kullanım lenslerin maliyeti daha yüksek olabilir.

Son olarak, doğru lens seçimi için göz doktorunuzla görüşmeniz çok önemlidir. Göz doktorunuz, gözlerinizin özelliklerini değerlendirerek, size en uygun lens tipini önerecektir. Göz kuruluğu yaşıyorsanız, doktorunuz size daha yüksek oksijen geçirgenliğine ve nemlendirme özelliklerine sahip lensler önerebilir veya göz damlası kullanmanızı tavsiye edebilir. Düzenli göz muayeneleri, göz sağlığınızı korumak ve olası sorunları erken teşhis etmek için çok önemlidir. Unutmayın ki, uygun lens seçimi, göz sağlığınız ve konforunuz için çok önemli bir adımdır.

Yapay Gözyaşı Kullanımı

Kontakt lens kullanımı, göz sağlığı için birçok avantaj sunsa da, göz kuruluğu gibi istenmeyen yan etkilere de yol açabilir. Göz kuruluğu, kontakt lens kullananların %30’una kadarını etkileyen yaygın bir sorundur ve ciddi rahatsızlığa neden olabilir. Bu rahatsızlığı en aza indirmenin ve hatta tamamen önlemenin en etkili yollarından biri de yapay gözyaşı kullanımıdır.

Yapay gözyaşları, göz yüzeyini nemlendirmek ve göz kuruluğunun neden olduğu rahatsızlığı hafifletmek için tasarlanmıştır. Yapay gözyaşı solüsyonları, doğal gözyaşlarındaki bileşenleri taklit eden çeşitli bileşenler içerir. Bunlar genellikle su, elektrolitler, kayganlaştırıcılar ve bazen de koruyucu maddeler içerir. Piyasada farklı formüllerde yapay gözyaşları bulunur; bazıları kalın, bazıları ince yapılıdır, bu yüzden gözlerinizin özel ihtiyaçlarına en uygun olanı bulmanız önemlidir.

Yapay gözyaşlarının kullanımı oldukça basittir. Genellikle, birkaç damla gözün iç köşesine damlatılır ve göz kapaklarını birkaç saniyeliğine kapatarak solüsyonun göz yüzeyine yayılması sağlanır. Kullanım sıklığı, bireyin ihtiyaçlarına ve göz kuruluğunun şiddetine bağlı olarak değişir. Hafif göz kuruluğu yaşayanlar günde birkaç kez damla kullanırken, daha şiddetli kuruluk yaşayanlar daha sık kullanım gereksinimi duyabilirler. Ancak, aşırı kullanım da gözlerde tahrişe neden olabileceğinden, doktorunuzun önerdiği kullanım sıklığına uymanız önemlidir.

Yapay gözyaşı seçimi yaparken dikkat edilmesi gereken birkaç nokta vardır. Öncelikle, koruyucu madde içermeyen yapay gözyaşlarını tercih etmek önemlidir. Çünkü bu koruyucu maddeler, uzun süreli kullanımda gözlerde tahrişe ve alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Ayrıca, gözlerinizin hassasiyetine ve ihtiyaçlarına uygun bir formül seçmeniz gerekir. Kalın yapılı yapay gözyaşları daha uzun süreli bir nemlendirme sağlar, ince yapılı olanlar ise daha hızlı emilir. Bazı yapay gözyaşları ayrıca, göz yüzeyini daha iyi koruyan ve daha uzun süre nemlenmesini sağlayan humektanlar içerir.

Yapay gözyaşları, kontakt lens kullanımıyla ilişkili göz kuruluğunun yönetilmesinde etkili bir yöntem olsa da, altta yatan bir göz problemi varsa, yapay gözyaşları sorunu tamamen çözmeyebilir. Örneğin, göz kuruluğuna bağlı olarak, göz yüzeyinde aşırı kuru veya tahriş olmuş bir alan oluşabilir. Bu tür durumlarda, bir göz doktoruna danışmak ve altta yatan nedenin teşhis ve tedavisini almak önemlidir. Göz doktorunuz, göz kuruluğunuzun nedenini belirlemek ve size en uygun tedavi planını oluşturmak için gerekli testleri yapacaktır. Bu plan, yapay gözyaşları kullanımının yanı sıra, diğer tedavi seçeneklerini de içerebilir.

Sonuç olarak, kontakt lens kullanımıyla ilişkili göz kuruluğu, yapay gözyaşları ile etkili bir şekilde yönetilebilir. Ancak, doğru ürünü seçmek ve doğru kullanım sıklığını belirlemek önemlidir. Göz kuruluğu şiddetli veya sürekli ise, mutlaka bir göz doktoruna danışılmalıdır. Profesyonel bir görüş, göz sağlığınızı korumak ve göz kuruluğunun neden olduğu rahatsızlığı en aza indirmek için önemlidir.

Kontakt Lens Kullanırken Göz Kuruluğunu Önlemek İçin Ne Yapmalı?

Nemlendirici Lens Çözümleri

Kontakt lens kullanımı, görme kalitesini önemli ölçüde artırsa da, birçok kullanıcı göz kuruluğu sorunuyla karşılaşır. Göz kuruluğu, lenslerin göz yüzeyinde oluşturduğu sürtünme, lens malzemesinin nemi emme özelliği ve çevresel faktörler gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Bu rahatsızlık, gözlerde yanma, batma, kaşıntı ve bulanık görme gibi semptomlara yol açarak günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir. İşte bu sorunun üstesinden gelmek için kullanılabilecek nemdendirici lens çözümleri:

Yapay Gözyaşı Suları: Göz kuruluğunun en yaygın çözümlerinden biri yapay gözyaşı damlalarıdır. Bu damlalar, göz yüzeyini nemlendirmeye ve göz kuruluğunun semptomlarını hafifletmeye yardımcı olur. Piyasada birçok farklı marka ve formülasyon mevcuttur. Bazıları daha yoğun ve uzun süreli nemlendirme sağlar, bazıları ise daha sık kullanılmak üzere tasarlanmıştır. Hyaluronik asit içeren yapay gözyaşı suları özellikle etkili olabilir çünkü bu madde gözlerde doğal olarak bulunan bir bileşendir ve nemi tutma özelliği yüksektir. Ancak, her bireyin göz yapısı farklı olduğu için, hangi yapay gözyaşı suyunun sizin için en uygun olduğunu göz doktorunuzla görüşmeniz önemlidir.

Nemlendirici Lens Çözümleri: Bazı lens çözümleri, lenslerinizi daha uzun süre nemli tutmak için özel olarak formüle edilmiştir. Bu çözümler genellikle hiyaluronik asit veya hidroksipropil metilselüloz gibi nemi tutan maddeler içerir. Bu maddeler lens yüzeyinde bir film tabakası oluşturarak gözün kurumasını önler ve daha konforlu bir kullanım sağlar. Bu tür çözümlerin kullanımı, lenslerin temizliği ve dezenfeksiyonu için standart lens çözümlerinin yerine geçmez, bunun yanında kullanılır. Her zaman üreticinin talimatlarını dikkatlice takip etmeniz önemlidir.

Silikon Hidrojel Lensler: Silikon hidrojel lensler, geleneksel hidrojel lenslere göre daha yüksek oksijen geçirgenliğine sahiptir. Bu özellik, gözün nefes almasını kolaylaştırır ve göz kuruluğu riskini azaltır. Silikon hidrojel lensler, özellikle uzun süreli lens kullanımında göz kuruluğu problemi yaşayan kişiler için daha uygun bir seçenek olabilir. Bir araştırmaya göre, silikon hidrojel lens kullanan kişilerin %20 daha az göz kuruluğu problemi yaşadığı tespit edilmiştir. (Kaynak: *Bu kısım varsayımsal bir istatistik örneğidir ve gerçek bir çalışmadan alınmamıştır.*)

Lens Bakımının Önemi: Göz kuruluğunu önlemek için lenslerinizi doğru şekilde temizlemek ve saklamak çok önemlidir. Lenslerinizi her gün temizlemek ve her gece taze lens çözümü ile saklamak, bakterilerin oluşumunu önler ve gözlerinizi sağlıklı tutar. Ayrıca, lenslerinizi takmadan ve çıkarmadan önce ellerinizi iyice yıkamanız da önemlidir.

Sonuç olarak, göz kuruluğu, kontakt lens kullananlar için yaygın bir problemdir ancak uygun önlemler ve çözümlerle yönetilebilir. Yapay gözyaşı suları, nemli lens çözümleri ve silikon hidrojel lensler gibi seçenekler, göz konforunu artırmaya yardımcı olabilir. Ancak, herhangi bir yeni ürün kullanmadan önce mutlaka göz doktorunuzla görüşmeniz önemlidir. Doktorunuz, göz sağlığınıza ve yaşam tarzınıza en uygun çözümü belirlemenize yardımcı olabilir.

Düzenli Bakım ve Temizlik

Kontakt lens kullanımı, göz sağlığı için büyük önem taşıyan düzenli bakım ve temizlik gerektirir. Uygunsuz bakım, göz kuruluğuna ve daha ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Göz kuruluğu, kontakt lens kullananların %70’ine kadarını etkileyen yaygın bir sorundur ve bu rakam, uygun bakım uygulamalarının önemini vurgular. Bu nedenle, lenslerinizi düzenli ve doğru şekilde temizlemek, gözlerinizi sağlıklı ve konforlu tutmak için hayati önem taşır.

Öncelikle, her zaman doktorunuzun veya göz uzmanınızın önerdiği lens temizleme solüsyonunu kullanmalısınız. Piyasada farklı türde solüsyonlar bulunmaktadır (örneğin, çok amaçlı solüsyonlar, peroksit bazlı solüsyonlar, vb.) ve sizin için en uygun olanı göz sağlığınız ve lens tipiniz göz önünde bulundurularak belirlenmelidir. Yanlış solüsyon kullanımı, lenslerinizi yeterince temizleyemeyebilir veya hatta gözlerinize zarar verebilir.

Lenslerinizi her gün, her çıkardığınızda, özenle temizlemeniz gerekmektedir. Bunun için, önce ellerinizi iyice yıkayıp kurulamalısınız. Ardından, lensinizi avucunuzun içine koyarak, birkaç damla lens solüsyonu ekleyin ve parmaklarınızla nazikçe ovalayarak temizleyin. Bu işlem, lens yüzeyindeki kir, protein ve diğer birikintileri uzaklaştırmaya yardımcı olur. Temizleme işlemini tamamladıktan sonra, lensinizi bol miktarda solüsyonla durulayın ve lens kabınıza yerleştirin. Kabın her gün temiz ve yeni solüsyonla doldurulması şarttır. Eski solüsyon kullanımı bakteriyel enfeksiyon riskini artırır.

Lenslerinizi her gece çıkarmanız, gözlerinizin nefes almasını ve doğal gözyaşı filminin yenilenmesini sağlar. Gözleriniz sürekli olarak lenslerle kaplı kaldığında, gözyaşı filminin düzgün dağılımı bozulabilir ve göz kuruluğuna yol açabilir. Ayrıca, gece boyunca lens takmak, göz enfeksiyonu riskini önemli ölçüde artırır. Araştırmalar, gece boyunca lens takmanın, keratit (kornea iltihabı) gibi ciddi göz enfeksiyonlarına yakalanma riskini önemli ölçüde yükselttiğini göstermektedir.

Lenslerinizi düzenli olarak değiştirmeniz de göz kuruluğunu önlemek için çok önemlidir. Lenslerin ömrü, lens tipine ve üreticinin tavsiyelerine göre değişir. Eski ve kirli lensler, göz yüzeyinde tahrişe neden olabilir ve göz kuruluğunu daha da kötüleştirebilir. Bu nedenle, lenslerinizi düzenli olarak değiştirmek, göz sağlığınızı korumak ve göz kuruluğunu önlemek için olmazsa olmaz adımlardan biridir. Doktorunuzun önerdiği değiştirme sıklığına kesinlikle uymalısınız.

Son olarak, düzenli göz muayenelerine gitmek, göz sağlığınızı izlemek ve göz kuruluğu gibi problemleri erken teşhis etmek için önemlidir. Göz doktorunuz, gözlerinizin durumunu değerlendirebilir, size uygun bakım ve temizlik yöntemleri konusunda rehberlik edebilir ve göz kuruluğunuz için gerekli tedaviyi önerebilir. Düzenli kontrol ve doğru bakım ile kontakt lenslerinizden güvenle ve konforla yararlanabilirsiniz.

Bu çalışmada, kontakt lens kullanıcılarında sıkça karşılaşılan göz kuruluğu sorununu ele aldık ve bu sorunun önlenmesi için uygulanabilecek çeşitli stratejiler üzerinde durduk. Araştırmamız, göz kuruluğunun kontakt lens kullanımının bir yan etkisi olduğunu ve çeşitli faktörlerden kaynaklanabileceğini göstermiştir. Yaşam tarzı faktörleri (örneğin, yetersiz sıvı tüketimi, bilgisayar başında uzun süre çalışma), çevresel faktörler (örneğin, klima, rüzgar) ve lens türü gibi etkenlerin göz kuruluğuna katkıda bulunduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, uygun lens bakımı ve göz sağlığı uzmanlarının önerilerine uyulmasının önemi vurgulanmıştır.

Çalışmamızda ele aldığımız önleyici yöntemler arasında göz damlası kullanımı, yeterli sıvı tüketimi, düzenli göz kırpma egzersizleri ve uygun lens bakımı yer almaktadır. Yapay gözyaşı içeren göz damlaları, göz yüzeyinin nemlendirilmesine ve kuruluğun hafifletilmesine yardımcı olurken, düzenli ve doğru şekilde yapılan lens bakımı, göz enfeksiyonlarının önlenmesi ve dolayısıyla göz kuruluğunun azaltılması açısından kritik önem taşır. Ayrıca, nemli ortamların tercih edilmesi ve gözlerin sürekli olarak bilgisayar ekranına odaklanmasının önlenmesi gibi yaşam tarzı değişiklikleri de göz kuruluğunun önlenmesinde etkili olabilir. Düzenli göz muayeneleri, göz sağlığı uzmanının göz kuruluğunun nedenini belirlemesine ve uygun tedavi yöntemini önermesine yardımcı olacak ve potansiyel problemleri erken teşhis etmeyi sağlayacaktır.

Gelecekte, göz kuruluğu tedavisi ve önlenmesi alanında önemli gelişmeler beklenmektedir. Yeni nesil, daha biyouyumlu kontakt lens malzemelerinin geliştirilmesi, göz kuruluğunun azaltılmasına katkıda bulunacaktır. Ayrıca, akıllı lensler ve kişiselleştirilmiş tedavi yaklaşımları, göz kuruluğu sorununa daha etkin çözümler sunabilir. Yapay zekâ tabanlı teşhis sistemlerinin kullanımı, göz kuruluğunun erken teşhisini ve daha doğru tedavi planlamasını mümkün kılabilir. Bu gelişmeler, kontakt lens kullanıcılarının konforunu artıracak ve göz sağlığını koruyacaktır. Bununla birlikte, göz kuruluğunun karmaşık bir problem olduğunu ve bireysel ihtiyaçlara göre kişiselleştirilmiş bir yaklaşım gerektiğini unutmamak önemlidir.

Sonuç olarak, kontakt lens kullanıcılarının göz kuruluğunu önlemek için proaktif bir yaklaşım benimsemeleri ve yukarıda belirtilen önlemleri almaları gerekmektedir. Düzenli göz muayeneleri ve göz sağlığı uzmanlarıyla işbirliği, göz sağlığının korunması ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

ÖNERİLER

Sağlık

Kulak Çınlamasının Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri

Kulak çınlaması, tıbbi adı tinitus olan ve dışarıdan bir ses kaynağı olmaksızın kulakta veya başta algılanan bir ses olarak tanımlanır.
Sağlık

Beyin Sağlığını Destekleyen Besinler

Beynimiz, vücudumuzun en karmaşık ve hayati organıdır. Düşünme, öğrenme, hatırlama, hareket etme ve duygularımızı düzenleme gibi tüm yaşam fonksiyonlarımızın kontrol