Sağlık

Kadınlarda Regl Düzeni İçin Yapılması Gerekenler

Düzensiz regl dönemleri, birçok kadın için hem fiziksel hem de duygusal olarak zorlayıcı bir deneyimdir. Dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca kadın, her ay gelen bu doğal sürecin beklenmedik gecikmeleri, şiddetli ağrıları veya aşırı kanama gibi sorunlarıyla mücadele etmektedir. Bu durum, sadece günlük hayatın akışını bozmakla kalmaz, aynı zamanda üreme sağlığı ile ilgili ciddi endişelere de yol açabilir. Düzensiz regl, altında yatan bir sağlık sorununa işaret edebileceği gibi, stres, beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzı faktörleri gibi çeşitli nedenlerden de kaynaklanabilir.

Düzenli bir regl döngüsü, genellikle 21 ile 35 gün arasında değişen bir süreyi kapsar ve bu süre boyunca hormonal değişiklikler, rahim duvarının kalınlaşması ve sonrasında adet kanamasının gerçekleşmesi gibi olaylar yaşanır. Ancak, çeşitli faktörler bu döngüyü etkileyerek düzensizliğe yol açabilir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, üreme çağındaki kadınların önemli bir kısmı hayatlarının bir döneminde düzensiz regl yaşamaktadır. Örneğin, bir araştırma, genç kızların %20-30’unun, özellikle adet görmeye yeni başlamışlarsa, düzensiz regl dönemleri yaşadığını göstermiştir. Bu durum, endometriozis, polikistik over sendromu (PCOS) veya tiroid sorunları gibi ciddi tıbbi durumların belirtisi olabileceği gibi, basit yaşam tarzı değişiklikleriyle de çözülebilir bir problem olabilir.

Bu yazıda, kadınların düzenli bir regl döngüsüne kavuşmaları için atılabilecek adımları detaylı bir şekilde ele alacağız. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, stres yönetimi ve uyku düzeninin önemi gibi faktörleri inceleyerek, doğal yollarla regl düzenini iyileştirmek için pratik öneriler sunacağız. Ayrıca, doktor kontrolünün ne zaman gerekli olduğu ve hangi durumlarda tıbbi müdahalenin şart olduğu gibi önemli konulara da değineceğiz. Amaç, kadınların kendi bedenlerini daha iyi anlamalarına, regl dönemlerini daha rahat geçirmelerine ve olası sağlık sorunlarının erken teşhisine katkıda bulunmaktır. Bu kapsamlı rehber sayesinde, regl düzensizliği yaşayan kadınlar, kendileri için en uygun çözümleri belirleyebilir ve daha sağlıklı bir yaşam sürebilirler.

Unutulmamalıdır ki, her kadının vücudu farklıdır ve regl döngüsü bireysel farklılıklar gösterebilir. Bu nedenle, bu yazıda yer alan bilgiler genel bilgiler niteliğinde olup, tıbbi tavsiye niteliği taşımaz. Regl düzensizliği yaşıyorsanız veya endişeleriniz varsa, mutlaka bir kadın doğum uzmanına danışmanız gerekmektedir. Bu yazı, size bilgi sağlamak ve bilinçlenmenizi desteklemek amacıyla hazırlanmıştır.

Regl Dönemi Beslenmesi

Regl dönemi, kadınların her ay yaşadığı doğal bir süreçtir. Bu dönemde vücut, hormonal değişikliklerden ve kan kaybından dolayı bazı besinlere daha fazla ihtiyaç duyar. Doğru beslenme, regl dönemindeki rahatsızlıkları azaltmak, enerji seviyelerini yükseltmek ve genel sağlığı korumak için oldukça önemlidir. Yanlış beslenme ise kramplar, şişkinlik, ruh hali değişimleri ve yorgunluk gibi semptomları şiddetlendirebilir.

Demir, regl döneminde en önemli besin öğelerinden biridir. Kan kaybı nedeniyle vücuttaki demir seviyesi düşebilir. Demir eksikliği, anemiye yol açarak yorgunluk, halsizlik ve konsantrasyon güçlüğü gibi sorunlara neden olabilir. Bu nedenle, regl döneminde demir açısından zengin besinler tüketmek çok önemlidir. Kırmızı et, koyu yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, pazı), kuru baklagiller (mercimek, fasulye) ve kuru meyveler (kayısı, kuru üzüm) iyi demir kaynaklarıdır. Bir çalışmaya göre, demir eksikliği anemisi yaşayan kadınların %80’i regl dönemlerinde daha şiddetli semptomlar yaşamaktadır.

Kalsiyum, kas kramplarını önlemek ve kemik sağlığını korumak için önemlidir. Regl döneminde kramplar yaygın bir şikayettir ve kalsiyum eksikliği bu krampları şiddetlendirebilir. Süt ve süt ürünleri, yoğurt, peynir ve yeşil yapraklı sebzeler iyi kalsiyum kaynaklarıdır. Ayrıca, magnezyum da kas fonksiyonlarında önemli bir rol oynar ve krampları hafifletmeye yardımcı olabilir. Magnezyum açısından zengin besinler arasında badem, fındık, avokado ve koyu yeşil yapraklı sebzeler bulunur.

Vitamin B6, ruh hali değişimlerini ve PMS (Premenstrual Sendrom) semptomlarını azaltmaya yardımcı olabilir. Vitamin B6 açısından zengin besinler arasında muz, patates, tavuk ve balık bulunur. Vitamin D ise kalsiyum emilimini iyileştirir ve kemik sağlığını destekler. Güneş ışığına maruz kalmak ve yağlı balıklar tüketmek vitamin D seviyelerini artırmaya yardımcı olur. Ayrıca, omega-3 yağ asitleri, iltihabı azaltır ve ruh halini iyileştirmeye yardımcı olabilir. Somon, ton balığı ve keten tohumu omega-3 açısından zengin kaynaklardır.

Regl döneminde şekerli ve işlenmiş gıdaların tüketiminden kaçınılması önerilir. Bu gıdalar kan şekerinde ani dalgalanmalara neden olabilir ve PMS semptomlarını kötüleştirebilir. Bunun yerine, tam tahıllar, meyve ve sebzeler gibi lif açısından zengin besinler tüketmek daha sağlıklı bir seçimdir. Lif, sindirim sistemini düzenler ve şişkinliği azaltmaya yardımcı olur. Bol su içmek de önemlidir, çünkü su vücudun dehidrasyonu önler ve toksinlerin atılmasına yardımcı olur.

Sonuç olarak, regl dönemi beslenmesi, genel sağlığı korumak ve semptomları hafifletmek için oldukça önemlidir. Demir, kalsiyum, magnezyum, B6 vitamini, D vitamini ve omega-3 yağ asitleri gibi besin öğelerini içeren dengeli ve sağlıklı bir diyet takip etmek, regl dönemini daha rahat atlatmanıza yardımcı olabilir. Herhangi bir endişeniz varsa, beslenme uzmanına danışarak kişiselleştirilmiş bir beslenme planı oluşturmanız önerilir.

Regl Ağrılarını Azaltma Yolları

Regl dönemi, birçok kadın için ağrı ve rahatsızlıkla birlikte gelir. Dismenore olarak bilinen bu ağrı, hafif kramplardan şiddetli ve günlük aktiviteleri engelleyen ağrılara kadar değişebilir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, kadınların %50’si regl ağrılarından şikayetçi olup, bu durumun hayat kalitelerini olumsuz etkilediğini göstermektedir. Ağrının şiddeti ve süresi kişiden kişiye değişse de, birçok yöntemle bu rahatsızlığı hafifletmek ve yönetmek mümkündür.

İlaç tedavisi, regl ağrılarını azaltmada en yaygın yöntemlerden biridir. Ağrı kesiciler, özellikle ibuprofen ve naproksen gibi non-steroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAID’ler), krampları hafifletmede oldukça etkilidir. Bunlar, prostaglandinlerin üretimini azaltarak ağrıyı ve iltihabı kontrol altına alırlar. Ancak, ilaç kullanımının doktor gözetimi altında olması ve olası yan etkilerin göz önünde bulundurulması önemlidir. Bazı durumlarda, doktorunuz daha güçlü ağrı kesiciler veya hormonal ilaçlar önerebilir.

Isı uygulaması, kas spazmlarını gevşeterek ağrıyı azaltmada etkili bir yöntemdir. Sıcak su torbası, ısıtıcı ped veya sıcak bir banyo, rahatlama sağlayabilir. Isının kasların gevşemesine yardımcı olması, ağrının şiddetini azaltır. Düzenli olarak sıcak uygulaması yapmanın, krampların şiddetini ve süresini önemli ölçüde azalttığı gözlemlenmiştir.

Egzersiz, regl döneminde ağrıyı azaltmaya yardımcı olabilir. Hafif egzersizler, endorfin salınımını artırarak doğal bir ağrı kesici etkisi yaratır. Yürüyüş, yoga veya hafif esneme hareketleri, kan dolaşımını artırır ve kas gevşemesini destekler. Ancak, şiddetli ağrı yaşayan kadınların, egzersiz yoğunluğunu kendi durumlarına göre ayarlayarak hareket etmeleri önemlidir.

Beslenme de regl ağrılarını etkileyebilir. Demir ve magnezyum açısından zengin besinler tüketmek, krampları azaltmaya yardımcı olabilir. İşlenmiş gıdalar, kafein ve alkol tüketimini sınırlamak da önemlidir. Bu maddeler, ağrıyı şiddetlendirebilir ve adet düzensizliğine katkıda bulunabilir. Dengeli ve sağlıklı bir beslenme düzeni, genel sağlığı destekleyerek regl dönemini daha rahat geçirmenize yardımcı olur.

Stres yönetimi, regl ağrılarını azaltmada önemli bir rol oynar. Stres, vücutta ağrıyı artıran hormonların salgılanmasına neden olabilir. Yoga, meditasyon, derin nefes egzersizleri veya diğer rahatlama teknikleri, stres seviyelerini düşürerek ağrıyı hafifletmeye yardımcı olabilir. Düzenli olarak uygulanan stres azaltma teknikleri, regl dönemindeki rahatsızlıkları önemli ölçüde azaltabilir.

Sonuç olarak, regl ağrılarını azaltmak için birçok yöntem mevcuttur. İlaç tedavisi, ısı uygulaması, egzersiz, doğru beslenme ve stres yönetimi, bu yöntemlerden sadece bazılarıdır. Her kadının yaşadığı ağrı farklı olduğundan, en etkili yöntemleri bulmak için farklı yaklaşımları denemek ve gerektiğinde bir doktor veya uzmanla görüşmek önemlidir.

Düzensiz Regl İçin Doktorunuza Danışın

Düzensiz regl, birçok kadın için endişe verici bir durumdur. Regl döngüsünün düzensizliği, adet kanamalarının süresi, şiddeti ve sıklığında beklenmedik değişiklikleri kapsar. Bazı kadınlarda, aylar arasında büyük farklılıklar gösteren kanamalar yaşanırken, bazılarında ise tamamen kanamaların olmaması söz konusu olabilir. Bu durum, altta yatan bir sağlık sorununa işaret edebileceği gibi, yaşam tarzı faktörlerinden de kaynaklanabilir. Dolayısıyla, düzensiz regl yaşayan her kadının bir jinekoloğa danışması son derece önemlidir.

Düzensiz reglin birçok nedeni olabilir. Hormonal dengesizlikler en yaygın nedenlerden biridir. Polikistik over sendromu (PKOS), tiroid sorunları, prolaktin yüksekliği gibi durumlar düzensiz regle neden olabilir. Ayrıca, aşırı kilo veya aşırı zayıflık, yoğun stres, aşırı egzersiz, bazı ilaçlar, beslenme bozuklukları ve bazı tıbbi rahatsızlıklar da regl düzensizliğine yol açabilir. Gebelik, menopoz geçişi veya gebelik sonrası dönem de düzensizliğe neden olan faktörler arasındadır.

Düzensiz regl sadece rahatsızlık verici olmakla kalmaz, aynı zamanda sağlık sorunlarının habercisi olabilir. Örneğin, PKOS, infertilite (kısırlık) riskini artırır. Aşırı kanamalar anemiye yol açabilir. Regl düzensizliği, endometriozis veya rahim fibroidleri gibi durumların belirtisi olabilir. Bu nedenle, sorunun kaynağını belirlemek ve olası komplikasyonları önlemek için tıbbi müdahale şarttır.

Düzensiz regl yaşayan kadınların sayısı oldukça yüksektir. Yapılan araştırmalar, kadınların büyük bir kısmının yaşamlarının bir döneminde düzensiz regl yaşadığını göstermektedir. Ancak, bu durumun normalleştirilmesi yanlıştır. Herhangi bir düzensizlik, bir uzmana danışılması gereken bir işarettir. Erken teşhis ve tedavi, potansiyel sağlık sorunlarının önlenmesinde ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesinde büyük önem taşır.

Doktorunuz, düzensiz reglin nedenini belirlemek için fiziksel muayene yapacak, tıbbi geçmişinizi inceleyecek ve muhtemelen bazı tahliller isteyecektir. Bunlar arasında kan testleri, ultrasonografi veya diğer görüntüleme teknikleri yer alabilir. Teşhis konulduktan sonra, tedavi planı bireysel ihtiyaçlarınıza göre belirlenir. Tedavi, yaşam tarzı değişiklikleri, ilaç tedavisi veya cerrahi müdahaleyi içerebilir. Örneğin, PKOS’lu kadınlarda yaşam tarzı değişiklikleri, ilaç tedavisi ve bazen cerrahi seçenekler kullanılabilir. Aşırı kanamalarda ise ilaç tedavisi veya rahim içi cihaz (RİA) kullanılabilir.

Sonuç olarak, düzensiz regl ciddiye alınması gereken bir durumdur. Eğer düzensiz regl yaşıyorsanız, bir jinekologla görüşmekten çekinmeyin. Erken teşhis ve uygun tedavi, uzun vadeli sağlık sorunlarını önlemeye ve yaşam kalitenizi artırmaya yardımcı olacaktır. Unutmayın, sağlıklı bir regl döngüsü, genel sağlığınızın önemli bir göstergesidir.

Stres ve Regl Dönemi

Regl döngüsü, kadınların hormonal ve fiziksel sağlığını derinden etkileyen karmaşık bir süreçtir. Bu süreç, stres gibi dış faktörlerden de önemli ölçüde etkilenir. Stresin regl dönemini nasıl etkilediğini anlamak, kadınların sağlıklarını daha iyi yönetmelerine yardımcı olabilir. Kronik stres, regl döngüsünün düzensizleşmesine, ağrıların şiddetlenmesine ve hatta bazı durumlarda amenore (regl kanamasının tamamen durması) gibi ciddi sorunlara yol açabilir.

Araştırmalar, stres hormonu kortizolün regl döngüsünü düzenleyen hormonlar olan östrojen ve progesteronun dengesini bozduğunu göstermektedir. Yüksek kortizol seviyeleri, vücudun östrojen ve progesteronu etkili bir şekilde üretmesini ve kullanmasını engelleyebilir. Bu durum, regl kanamalarının daha ağır veya daha hafif olmasına, düzensizleşmesine ve premenstrüel sendrom (PMS) semptomlarının şiddetlenmesine neden olabilir. Örneğin, bir çalışma, yüksek stres seviyelerine sahip kadınların, daha düşük stres seviyelerine sahip kadınlara göre daha şiddetli PMS semptomları yaşadığını ortaya koymuştur.

Stresin etkisi sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojiktir de. Anksiyete, depresyon ve uykusuzluk gibi stresle ilişkili psikolojik sorunlar, regl dönemindeki rahatsızlıkları daha da kötüleştirebilir. Bu durum, regl döneminde zaten yaşanan ruh hali değişimlerini ve hassasiyeti artırarak, günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir. Bazı kadınlar, stresli dönemlerde migren gibi daha şiddetli fiziksel semptomlar yaşayabilirler.

Stresin regl döngüsüne olan etkisinin şiddeti, bireyden bireye değişir. Bazı kadınlar strese karşı daha dayanıklıyken, bazıları daha hassastır. Genetik faktörler, yaşam tarzı ve kişinin stresle başa çıkma mekanizmaları, bu farklılığı açıklayabilir. Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, yeterli uyku ve stres yönetimi teknikleri (yoga, meditasyon, derin nefes egzersizleri gibi) stres seviyelerini düşürmeye ve regl döngüsünün düzenliliğini korumaya yardımcı olabilir. %75’e varan bir oranda kadınların stres yönetimi teknikleri ile PMS semptomlarını hafiflettikleri gözlemlenmiştir.

Özetle, stres, regl döngüsünü olumsuz yönde etkileyen önemli bir faktördür. Bu etki, regl düzensizlikleri, ağrıların şiddetlenmesi ve PMS semptomlarının artması gibi çeşitli şekillerde kendini gösterebilir. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek ve stres yönetimi tekniklerini kullanarak, kadınlar regl dönemlerini daha rahat ve sağlıklı bir şekilde geçirebilirler. Stres seviyelerini kontrol altına almak, uzun vadede kadın sağlığı için oldukça önemlidir ve doktor veya bir terapist ile görüşmek, stresle başa çıkmak için etkili stratejiler geliştirmeye yardımcı olabilir.

Sağlıklı Yaşam Tarzı ve Regl

Regl döngüsü, kadın sağlığının önemli bir göstergesidir. Düzensiz veya ağrılı regl dönemleri, altta yatan sağlık sorunlarının bir işareti olabilir. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, regl düzenini korumada ve regl dönemiyle ilişkili rahatsızlıkları azaltmada büyük rol oynar. Düzenli bir regl, üreme sağlığının iyi olduğunu gösterirken, düzensizlikler stres, hormonal dengesizlikler veya ciddi sağlık sorunlarını işaret edebilir.

Beslenme, regl düzeninde en önemli faktörlerden biridir. Dengeli ve besleyici bir diyet, hormonal dengeyi destekler ve regl kramplarını hafifletebilir. Demir açısından zengin besinler (kırmızı et, ıspanak, kuru baklagiller) özellikle önemlidir, çünkü regl döneminde kan kaybıyla demir eksikliği yaşanabilir. Araştırmalar, demir eksikliğinin düzensiz regl dönemlerine ve ağır kanamalara yol açabileceğini göstermektedir. Ayrıca, magnezyum, kalsiyum ve B vitaminleri de regl sağlığı için önemlidir. İşlenmiş gıdalar, şekerli içecekler ve aşırı kafein tüketimi ise hormonal dengesizlikleri tetikleyebilir ve regl düzensizliğine katkıda bulunabilir.

Egzersiz, regl düzenini korumada ve regl kramplarını azaltmada etkilidir. Düzenli fiziksel aktivite, stresi azaltır, endorfin salgısını artırır ve hormonal dengeyi destekler. Haftada en az 150 dakika orta şiddette aerobik egzersiz yapılması önerilir. Yoga, pilates gibi düşük etkili egzersizler de krampları hafifletmeye yardımcı olabilir. Bir çalışma, düzenli egzersiz yapan kadınların, egzersiz yapmayan kadınlara göre regl dönemi ağrılarının daha az şiddetli olduğunu göstermiştir. Ancak, aşırı egzersiz de hormonal dengesizliklere yol açabilir, bu nedenle dengeli bir yaklaşım önemlidir.

Stres yönetimi, regl sağlığı için kritik bir faktördür. Kronik stres, hormonal dengesizliklere ve düzensiz regl dönemlerine yol açabilir. Stres yönetimi teknikleri arasında yoga, meditasyon, derin nefes egzersizleri ve düzenli uyku yer alır. Yetersiz uyku, hormonal dengesizlikleri artırabilir ve regl düzensizliğine katkıda bulunabilir. Yetişkinlerin günde 7-9 saat kaliteli uyku alması önerilir.

Sigara kullanımı, regl düzensizliği ve diğer üreme sorunlarıyla ilişkilendirilmiştir. Sigara içen kadınların daha erken menopoza girme riski daha yüksektir ve regl dönemleri daha düzensiz olabilir. Sigarayı bırakmak, hem genel sağlık hem de regl sağlığı için önemli bir adımdır. Alkol tüketimi de aşırı miktarda tüketildiğinde regl döngüsünü olumsuz etkileyebilir. Alkolün hormonal dengeyi bozduğu ve düzensiz kanamaya yol açabileceği bilinmektedir.

Sonuç olarak, sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek, düzenli ve sağlıklı regl dönemlerine sahip olmak mümkündür. Dengeli beslenme, düzenli egzersiz, stres yönetimi ve zararlı alışkanlıklardan uzak durmak, regl sağlığını iyileştirmede önemli adımlardır. Ancak, düzensiz regl dönemleri veya şiddetli regl krampları devam ederse, bir doktora danışmak önemlidir. Altta yatan bir sağlık sorununun olup olmadığını belirlemek için tıbbi bir değerlendirme gerekli olabilir.

Bu çalışma, kadınlarda regl düzensizliğinin yaygın bir sorun olduğunu ve birçok faktörden etkilendiğini göstermiştir. Fizyolojik faktörlerden, özellikle hormonal dengesizliklerden, yaşam tarzı seçimlerine, stres seviyelerine ve hatta çevresel faktörlere kadar geniş bir yelpazede etkenler, regl döngüsünü etkileyebilir. Düzensiz regl dönemlerinin birçok nedeni olabileceğinden, sorunun kaynağını belirlemek için kapsamlı bir yaklaşım gereklidir. Bu çalışma boyunca ele aldığımız gibi, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, düzenli egzersiz yapmak, dengeli beslenmek, stresi yönetmek ve yeterli uyku almak, regl düzensizliğinin önlenmesinde ve yönetiminde büyük rol oynar.

Beslenme alışkanlıklarının önemi özellikle vurgulanmalıdır. Demir, kalsiyum ve B vitaminleri gibi belirli besin maddelerinin eksikliği, regl düzensizliğine katkıda bulunabilir. Aynı şekilde, aşırı kafein tüketimi, alkol kullanımı ve işlenmiş gıdaların yüksek oranda tüketimi de olumsuz etkilere yol açabilir. Bu nedenle, dengeli ve besleyici bir diyet, regl sağlığının korunmasında temel bir unsurdur.

Stresin regl döngüsünü önemli ölçüde etkilediği bilinmektedir. Kronik stres, hormonal dengesizliklere yol açarak regl düzensizliğine neden olabilir veya mevcut düzensizlikleri kötüleştirebilir. Stres yönetimi teknikleri öğrenmek, yoga, meditasyon veya derin nefes egzersizleri gibi yöntemler kullanarak stres seviyelerini kontrol altına almak oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra, yeterli ve kaliteli uyku almak da hormonal dengeyi korumada kritik bir rol oynar.

Geleceğe yönelik olarak, kişiselleştirilmiş tıp yaklaşımıyla, regl düzensizliğinin tedavisinde ve yönetiminde daha etkili ve hedef odaklı stratejiler geliştirilebilir. Gelişen teknoloji ve artan araştırma sayesinde, bireysel ihtiyaçlara göre uyarlanmış tedavi planları oluşturmak mümkün olacaktır. Dijital sağlık uygulamalarının yaygınlaşması, kadınların regl döngülerini takip etmelerini ve sağlık durumlarını daha iyi anlamalarını sağlayarak, erken teşhis ve müdahale olanaklarını artıracaktır. Ayrıca, yapay zekâ destekli teşhis araçlarının geliştirilmesi, regl düzensizliğinin altında yatan nedenlerin daha doğru ve hızlı bir şekilde belirlenmesine yardımcı olabilir.

Sonuç olarak, regl düzensizliği karmaşık bir sorundur ve kapsamlı bir yaklaşım gerektirir. Sağlıklı yaşam tarzı seçimleri, düzenli tıbbi kontroller ve gelişen teknolojilerin kullanımıyla, kadınların regl sağlığını koruyabilir ve olası sorunları etkili bir şekilde yönetebilirler. Bu çalışma, bu konuda farkındalık yaratmayı ve kadınların regl sağlığı konusunda daha bilinçli kararlar almalarını amaçlamaktadır.

ÖNERİLER

Sağlık

Kulak Çınlamasının Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri

Kulak çınlaması, tıbbi adı tinitus olan ve dışarıdan bir ses kaynağı olmaksızın kulakta veya başta algılanan bir ses olarak tanımlanır.
Sağlık

Beyin Sağlığını Destekleyen Besinler

Beynimiz, vücudumuzun en karmaşık ve hayati organıdır. Düşünme, öğrenme, hatırlama, hareket etme ve duygularımızı düzenleme gibi tüm yaşam fonksiyonlarımızın kontrol