Sağlık

Kadınlarda Bağırsak Sağlığı: Diyet ve Yiyecekler

Bağırsak sağlığı, genel sağlık ve iyilik halinin temel bir bileşenidir ve kadınlar için özellikle önemlidir. Kadınların yaşam döngüsü boyunca hormonal değişiklikler, gebelik ve menopoz gibi faktörler, bağırsak mikrobiyotasını ve dolayısıyla sindirim sağlığını etkileyebilir. Bu durum, sindirim sorunları, bağışıklık sistemi zayıflığı ve hatta kronik hastalıklar riskini artırabilir. Dünya genelinde kadınların önemli bir kısmı, şişkinlik, kabızlık, ishal gibi sindirim sorunlarından muzdariptir ve bu durum yaşam kalitelerini olumsuz etkiler. Örneğin, bir araştırmaya göre ABD’deki kadınların %40’ından fazlası kronik kabızlıktan şikayet ederken, Irritabl Bağırsak Sendromu (IBS) prevalansı kadınlarda erkeklere göre iki kat daha fazladır.

Beslenme, kadınların bağırsak sağlığını koruma ve iyileştirmede kilit rol oynar. Besin alımı, bağırsak mikrobiyotasının çeşitliliğini ve dengesini doğrudan etkiler. Probiyotikler açısından zengin yiyecekler, bağırsakta yararlı bakterilerin çoğalmasını desteklerken, prebiyotikler ise bu bakterilerin beslenmesini sağlar. Bunun yanı sıra, lif açısından zengin bir diyet, bağırsak hareketlerini düzenler, kabızlığı önler ve toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olur. Ancak, beslenme alışkanlıklarının bireyden bireye değiştiği ve kültürel faktörlerden de etkilendiği göz önünde bulundurulmalıdır. Örneğin, Akdeniz diyeti gibi bitkisel besinler ağırlıklı diyetlerin, bağırsak sağlığına olumlu etkileri bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Diğer taraftan, işlenmiş gıdalar, şeker ve doymuş yağlar açısından zengin diyetler, bağırsak mikrobiyotasını olumsuz etkileyerek çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir.

Bu kapsamlı incelemede, kadınların bağırsak sağlığını etkileyen faktörleri, ideal bir diyetin temel unsurlarını ve çeşitli yiyecek gruplarının bağırsak mikrobiyotasına olan etkisini detaylı bir şekilde ele alacağız. Özellikle kadınların yaşam döngüsünün farklı evrelerindeki beslenme ihtiyaçlarına odaklanarak, gebelik, emzirme ve menopoz dönemlerinde bağırsak sağlığını desteklemek için pratik öneriler sunacağız. Ayrıca, bağırsak sağlığını olumsuz etkileyebilecek yaygın beslenme hatalarını ve bunların nasıl düzeltilebileceğini açıklayacağız. Amacımız, kadınların bağırsak sağlığı konusunda bilinçlenmelerini ve sağlıklı bir yaşam sürmelerine katkıda bulunacak bilgiler sunmaktır.

Kadınlarda Bağırsak Florası

Kadınların bağırsak sağlığı, erkeklerden farklı fizyolojik faktörler nedeniyle farklılık gösterir. Bu farklılıklar, hormonal değişiklikler, gebelik, menopoz ve cinsel organlara yakınlık gibi faktörlerden kaynaklanır. Bağırsak florası, yani bağırsakta yaşayan trilyonlarca bakteri, mantar ve diğer mikroorganizmaların karmaşık topluluğu, kadınların genel sağlığı için hayati önem taşır. Bu mikroorganizmaların çeşitliliği ve dengesi, sindirim, bağışıklık sistemi, ruh hali ve hatta metabolizma gibi birçok vücut fonksiyonunu etkiler.

Örneğin, östrojen hormonunun bağırsak florasını etkilediği bilinmektedir. Östrojen seviyelerindeki değişiklikler, bağırsaktaki bakteri türlerinin oranını ve çeşitliliğini değiştirebilir. Bu durum, özellikle menopoz döneminde ve gebelikte önemlidir. Gebelik sırasında, bağırsak florasında gözle görülür değişiklikler olur ve bu değişiklikler hem annenin hem de bebeğin sağlığını etkileyebilir. Bazı araştırmalar, gebelikte bağırsak florasının dengesizliğinin, pre-eklampsi gibi gebelik komplikasyonlarıyla ilişkilendirildiğini göstermiştir.

Menopoz döneminde ise östrojen seviyelerindeki düşüş, bağırsak florasının yapısında değişikliklere yol açarak irritabl bağırsak sendromu (IBS) gibi sindirim sorunlarının riskini artırabilir. Bu nedenle, menopoz dönemindeki kadınların bağırsak sağlığına özellikle dikkat etmeleri önemlidir. Probiyotik alımı ve lif açısından zengin bir diyet, bağırsak florasının dengesini korumaya yardımcı olabilir.

Kadınların bağırsak florasını etkileyen bir diğer önemli faktör ise antibiyotik kullanımıdır. Antibiyotikler, zararlı bakterileri öldürürken, aynı zamanda faydalı bakterileri de etkileyerek bağırsak dengesini bozabilir. Bu durum, tekrarlayan enfeksiyonlara, sindirim sorunlarına ve hatta obeziteye yol açabilir. Antibiyotik kullanımı sonrası probiyotik takviyeleri ile bağırsak florasının yeniden dengelenmesi önemlidir.

Diyet, kadınların bağırsak florasını şekillendirmede en önemli faktörlerden biridir. Lif açısından zengin bir diyet, çeşitliliği artırarak ve faydalı bakteri türlerini destekleyerek bağırsak sağlığını iyileştirir. Meyve, sebze, tam tahıllar ve baklagiller, bağırsak florası için önemli lif kaynaklarıdır. Aksine, işlenmiş gıdalar, şekerli içecekler ve trans yağlar bağırsak florasını olumsuz etkileyebilir. Bir çalışmada, yüksek lifli diyet tüketen kadınların, düşük lifli diyet tüketen kadınlara göre daha çeşitli ve dengeli bir bağırsak florasına sahip olduğu bulunmuştur. Bu, %30’luk bir farklılık olarak kaydedilmiştir.

Sonuç olarak, kadınların bağırsak florası karmaşık ve dinamik bir ekosistem olup, hormonal değişiklikler, diyet, yaşam tarzı ve antibiyotik kullanımı gibi birçok faktörden etkilenir. Sağlıklı bir bağırsak florası korumak için, lif açısından zengin bir diyet tüketmek, probiyotik alımını artırmak ve gereksiz antibiyotik kullanımından kaçınmak önemlidir. Bu adımlar, kadınların genel sağlığını ve refahını iyileştirmeye yardımcı olabilir.

Sağlıklı Bağırsaklar İçin Besinler

Kadınlar, hormonal değişiklikler, hamilelik ve doğum gibi faktörler nedeniyle bağırsak sağlığı sorunlarına erkeklerden daha yatkın olabilirler. Bu nedenle, kadınların bağırsak florasını desteklemek ve sindirim sistemlerini optimize etmek için doğru besinleri tüketmeleri son derece önemlidir. Sağlıklı bir bağırsak, sadece sindirim sağlığını değil, bağışıklık sistemini, ruh halini ve genel sağlığı da etkiler. Düzenli ve çeşitli bir diyet, bağırsak mikrobiyotasını dengelemek ve çeşitli sağlık sorunlarını önlemek için kritik bir rol oynar.

Prebiyotikler, bağırsaktaki yararlı bakterilerin büyümesini ve aktivitesini destekleyen, sindirim sisteminde çözünmeyen liflerdir. Bunlar, probiyotiklerin (yararlı bakterilerin) besin kaynağı olarak görev yaparlar. Prebiyotikler açısından zengin yiyecekler arasında; soğan, sarımsak, muz, enginar, kuşkonmaz ve yulaf bulunur. Araştırmalar, düzenli prebiyotik tüketiminin bağırsak hareketlerini düzenlemeye, şişkinliği azaltmaya ve bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olduğunu göstermektedir. Örneğin, bir çalışmada, günlük prebiyotik tüketiminin, irritabl bağırsak sendromu (IBS) semptomlarını önemli ölçüde azalttığı bulunmuştur.

Probiyotikler ise, bağırsakta doğal olarak bulunan veya takviye olarak alınan canlı mikroorganizmalardır. Yoğurt, kefir, turşu ve kimchi gibi fermente gıdalar, probiyotikler açısından zengindir. Bu gıdalar, bağırsak florasını dengelemeye, zararlı bakterilerin büyümesini engellemeye ve bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı olur. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), probiyotiklerin sağlığa faydalarını kabul etmiş ve bu konuda çeşitli araştırmaları desteklemektedir. Örneğin, probiyotiklerin, ishal, kabızlık ve vajinal enfeksiyonlar gibi çeşitli sağlık sorunlarının tedavisinde etkili olduğu gösterilmiştir.

Lif, bağırsak hareketlerini düzenlemeye ve sindirim sistemini sağlıklı tutmaya yardımcı olan önemli bir besindir. Lif açısından zengin gıdalar arasında; tam tahıllar (esmer pirinç, kepekli ekmek), meyveler (elma, armut, çilek), sebzeler (brokoli, ıspanak, karnabahar) ve baklagiller (mercimek, fasulye) bulunur. Yüksek lifli bir diyet, bağırsakta yararlı bakterilerin çoğalmasını teşvik eder ve kabızlığı önler. Birçok çalışma, yeterli lif alımının kolon kanseri riskini azaltabileceğini göstermektedir.

Omega-3 yağ asitleri, iltihabı azaltmada ve bağırsak sağlığını korumada önemli bir rol oynar. Somon, ton balığı, sardalya gibi yağlı balıklar, keten tohumu ve chia tohumu gibi gıdalar omega-3 yağ asitleri açısından zengindir. Omega-3’lerin, inflamatuar bağırsak hastalığı (IBD) gibi durumların yönetiminde yardımcı olabileceği gösterilmiştir.

Sonuç olarak, sağlıklı bir bağırsağa sahip olmak, genel sağlık ve refah için oldukça önemlidir. Kadınlar, özellikle hormonal değişiklikler ve diğer faktörler göz önüne alındığında, prebiyotikler, probiyotikler, lif ve omega-3 yağ asitleri açısından zengin bir diyet tüketerek bağırsak sağlığını destekleyebilirler. Beslenme alışkanlıklarınızda değişiklik yapmadan önce bir diyetisyen veya doktor ile görüşmeniz önerilir.

Probiyotikler ve Prebiyotikler

Kadınların bağırsak sağlığı, genel sağlık ve refahı için son derece önemlidir. Bağırsak mikrobiyotasının dengesi, sindirim sisteminin düzgün çalışmasından bağışıklık sisteminin güçlenmesine kadar birçok faktörü etkiler. Bu dengeyi korumada probiyotikler ve prebiyotikler kritik bir rol oynar.

Probiyotikler, yeterli miktarda alındığında sağlığa fayda sağlayan canlı mikroorganizmalardır. Bunlar genellikle laktik asit bakterileri (Lactobacillus ve Bifidobacterium türleri) ve diğer yararlı bakterilerdir. Yoğurt, kefir, turşu gibi fermente gıdalarda doğal olarak bulunurlar veya takviye olarak tüketilebilirler. Araştırmalar, probiyotiklerin sindirim sorunlarını (kabızlık, ishal, şişkinlik), vajinal enfeksiyonları ve hatta bağışıklık sistemini güçlendirmeyi destekleyebileceğini göstermektedir. Örneğin, bir çalışmada, Lactobacillus rhamnosus GG’nin akut ishal süresini kısaltmada etkili olduğu bulunmuştur.

Prebiyotikler ise bağırsaktaki faydalı bakterilerin büyümesini ve aktivitesini destekleyen, sindirim sisteminde emilmeyen besin maddeleridir. İnulin (pırasa, enginar, muzda bulunur), fruktooligosakkaritler (FOS) (soğan, sarımsak, enginarda bulunur) ve pektin (elma, portakal kabuğunda bulunur) prebiyotik örnekleridir. Prebiyotikler, probiyotiklerin besin kaynağı olarak düşünülebilir ve bağırsak mikrobiyotasının çeşitliliğini artırarak sağlıklı bir bağırsak florasının oluşmasına katkıda bulunur. Sağlıklı bir bağırsak florası, zararlı bakterilerin büyümesini engeller ve bağışıklık sistemini destekler.

Kadınlar, hormonal değişikliklerden dolayı bağırsak sağlığı sorunlarına daha yatkındır. Hamilelik, menapoz ve aybaşı döngüsü gibi dönemlerde bağırsak florasında değişiklikler görülebilir. Bu dönemlerde probiyotik ve prebiyotik alımı, sindirim sorunlarının önlenmesi ve genel sağlığın korunması açısından oldukça faydalı olabilir. Ancak, probiyotik takviyesi kullanmadan önce bir doktora danışmak önemlidir, çünkü bazı durumlarda yan etkiler görülebilir.

Probiyotik ve prebiyotiklerin faydalarını en üst düzeye çıkarmak için, çeşitliliği yüksek bir diyet takip etmek önemlidir. Lif açısından zengin meyve ve sebzeler, tam tahıllar ve fermente gıdalar tüketmek, hem probiyotikleri hem de prebiyotikleri doğal olarak almamıza yardımcı olur. Düzenli egzersiz ve yeterli uyku da bağırsak sağlığını olumlu yönde etkiler. Sağlıklı bir bağırsak mikrobiyotasına sahip olmak, kadınlar için genel sağlığı ve refahı korumada kilit bir faktördür ve probiyotikler ile prebiyotikler bu konuda önemli bir rol oynar.

Sonuç olarak, kadınların bağırsak sağlığını desteklemek için probiyotikler ve prebiyotikler önemlidir. Bunları diyet yoluyla veya takviyelerle alma, sindirim sağlığını iyileştirmeye, bağışıklık sistemini güçlendirmeye ve genel refahı artırmaya yardımcı olabilir. Ancak, her zaman olduğu gibi, bir sağlık uzmanına danışmak kişiselleştirilmiş tavsiye almak için en iyi yoldur.

Bağırsak Sağlığına Zararlı Yiyecekler

Kadınların bağırsak sağlığı, genel sağlıkları için son derece önemlidir. Bağırsak florasının dengesi, sindirim, bağışıklık sistemi ve hatta ruh hali üzerinde büyük etkiye sahiptir. Ancak, bazı yiyecekler bağırsak sağlığını olumsuz etkileyerek çeşitli sorunlara yol açabilir. Bu sorunlar arasında şişkinlik, gaz, kabızlık, ishal ve hatta daha ciddi rahatsızlıklar yer alabilir. Bu nedenle, kadınların beslenmelerinde dikkat etmeleri gereken bazı yiyecek grupları vardır.

İşlenmiş gıdalar, bağırsak sağlığı için en büyük tehditlerden biridir. Bu gıdalar genellikle yüksek oranda rafine şeker, trans yağlar ve yapay tatlandırıcılar içerir. Bu bileşenler bağırsak florasını olumsuz etkileyerek, zararlı bakterilerin çoğalmasına ve faydalı bakterilerin azalmasına neden olabilir. Örneğin, düzenli olarak işlenmiş gıdalar tüketen kadınlarda irritabl bağırsak sendromu (IBS) riskinin arttığı gösterilmiştir. Bir çalışmada, işlenmiş gıda tüketiminin yüksek olduğu kadınların %40’ının IBS semptomları yaşadığı tespit edilmiştir.

Yüksek fruktozlu mısır şurubu, birçok işlenmiş gıdada bulunan ve bağırsak sağlığını olumsuz etkileyen bir başka bileşendir. Yüksek fruktozlu mısır şurubu, bağırsaktaki faydalı bakterilerin çoğalmasını engeller ve zararlı bakterilerin büyümesini teşvik eder. Ayrıca, bağırsak geçirgenliğini artırarak sızıntı bağırsak sendromuna (Leaky Gut Syndrome) katkıda bulunabilir. Bu durum, bağırsak duvarının geçirgenliğinin artması ve zararlı maddelerin kana geçmesi anlamına gelir.

Gluten, buğday, arpa ve çavdarda bulunan bir proteindir. Bazı kadınlarda gluten, çölyak hastalığı veya gluten duyarlılığı gibi sorunlara yol açabilir. Bu durumlar, bağırsak iltihaplanmasına, sindirim sorunlarına ve diğer sağlık sorunlarına neden olabilir. Gluten içeren yiyeceklerin tüketimi, bağırsakta iltihabı tetikleyebilir ve bağırsak florasının dengesini bozabilir.

Yapay tatlandırıcılar, birçok diyet ürününde ve işlenmiş gıdada kullanılır. Ancak, bu tatlandırıcılar bağırsak sağlığını olumsuz etkileyebilir ve bağırsak mikrobiyotasının dengesini bozabilir. Bazı araştırmalar, yapay tatlandırıcıların bağırsaktaki faydalı bakterilerin sayısını azalttığını ve zararlı bakterilerin sayısını artırdığını göstermektedir.

Alkol, bağırsak sağlığı için zararlı bir başka faktördür. Aşırı alkol tüketimi, bağırsak florasını olumsuz etkileyerek, bağırsak iltihabına ve sızıntı bağırsak sendromuna neden olabilir. Ayrıca, alkol bağımlılığı, beslenme yetersizliğine ve bağırsak sağlığını daha da kötüleştiren diğer sorunlara yol açabilir.

Sonuç olarak, kadınların bağırsak sağlığını korumak için işlenmiş gıdalar, yüksek fruktozlu mısır şurubu, gluten, yapay tatlandırıcılar ve aşırı alkol tüketiminden kaçınmaları önemlidir. Bunun yerine, meyve, sebze, tam tahıllar ve probiyotik açısından zengin bir diyet tercih edilmelidir. Sağlıklı bir bağırsak florası, genel sağlık ve refah için hayati önem taşır.

Bağırsak Sağlığı İçin Diyet Önerileri

Kadınlar, hormonal değişiklikler, gebelik ve diğer faktörler nedeniyle bağırsak sağlığı sorunlarına erkeklerden daha yatkındırlar. Sağlıklı bir bağırsak florası, sindirim sisteminin düzgün çalışması, bağışıklık sisteminin güçlenmesi ve genel sağlığın korunması için hayati önem taşır. Bu nedenle, kadınların beslenme alışkanlıklarına özellikle dikkat etmeleri ve bağırsak dostu bir diyet uygulamaları gerekmektedir.

Lif alımının artırılması, sağlıklı bir bağırsak florasının temel taşlarından biridir. Lif, sindirim sistemini düzenler, bağırsak hareketlerini kolaylaştırır ve kabızlığı önler. Günlük lif ihtiyacının karşılanması için bol miktarda meyve, sebze, tam tahıllar (örneğin, kepekli ekmek, kahverengi pirinç, yulaf ezmesi) ve baklagiller tüketilmelidir. Örneğin, bir çalışmada, günlük 25-30 gram lif tüketen kadınların kabızlık oranının %40 daha düşük olduğu bulunmuştur.

Probiyotikler, bağırsakta bulunan ve sindirim sağlığına katkıda bulunan faydalı bakterilerdir. Yoğurt, kefir, turşu gibi fermente gıdalar doğal probiyotik kaynaklarıdır. Ayrıca, probiyotik takviyeleri de kullanılabilir ancak bunların bir sağlık uzmanına danışıldıktan sonra kullanılması önerilir. Düzenli probiyotik tüketimi, bağırsak iltihabını azaltmaya ve bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olabilir.

Prebiyotikler ise probiyotiklerin besin kaynağıdır. Prebiyotikler, bağırsakta bulunan faydalı bakterilerin çoğalmasını destekler. Soğan, sarımsak, muz, enginar gibi gıdalar doğal prebiyotik kaynaklarıdır. Prebiyotik ve probiyotiklerin birlikte tüketilmesi, sinerjik bir etki yaratır ve bağırsak sağlığını daha etkili bir şekilde destekler.

İşlenmiş gıdalar, şekerli içecekler ve trans yağlar bağırsak sağlığına zararlıdır. Bu gıdalar bağırsak florasını olumsuz etkiler, iltihaba neden olabilir ve sindirim sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, bu tür gıdaların tüketimi sınırlandırılmalı veya tamamen ortadan kaldırılmalıdır. Örneğin, yüksek fruktozlu mısır şurubu gibi işlenmiş şekerler bağırsaktaki zararlı bakteri sayısını artırarak, bağırsak geçirgenliğini (leaky gut) artırabilir.

Bol su tüketimi de bağırsak sağlığı için oldukça önemlidir. Su, sindirim sisteminin düzgün çalışmasına yardımcı olur ve kabızlığı önler. Günlük en az 2 litre su içilmesi önerilir. Ayrıca, düzenli egzersiz yapılması da bağırsak hareketlerini düzenlemeye ve sindirim sisteminin sağlıklı çalışmasına katkıda bulunur.

Sonuç olarak, kadınların bağırsak sağlığını korumak için lif açısından zengin bir diyet uygulamaları, probiyotik ve prebiyotik tüketimlerini artırmaları, işlenmiş gıdalardan uzak durmaları ve bol su içmeleri gerekmektedir. Bu değişiklikler, sindirim sisteminin sağlıklı çalışmasına, bağışıklık sisteminin güçlenmesine ve genel sağlığın iyileşmesine katkıda bulunacaktır. Herhangi bir beslenme değişikliğinden önce bir diyetisyen veya doktorla görüşmek önemlidir.

Bu inceleme, kadınlarda bağırsak sağlığının önemini ve diyet ile yiyeceklerin bu karmaşık ekosistem üzerindeki derin etkisini ortaya koymaktadır. Bağırsak mikrobiyotasının çeşitliliği ve dengesi, kadınların genel sağlığı için hayati önem taşımakta olup, sindirim sistemi sağlığı, bağışıklık sistemi fonksiyonu, ruh hali ve hatta kronik hastalık riski üzerinde doğrudan etkiye sahiptir.

Araştırma, lif açısından zengin besinler (meyve, sebze, kepekli tahıllar), probiyotikler (yoğurt, kefir, turşu) ve prebiyotikler (soğan, sarımsak, enginar) tüketiminin bağırsak sağlığını iyileştirmede önemli rol oynadığını göstermektedir. Bunun yanında, işlenmiş gıdalar, şekerli içecekler ve aşırı doymuş yağ tüketiminin bağırsak disbiyozu riskini artırdığı ve çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceği vurgulanmıştır. Özellikle kadınların hormonal değişikliklere bağlı olarak farklı bağırsak mikrobiyota profillerine sahip olduğu ve bu nedenle beslenme ihtiyaçlarının da değişebileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

Kadınlarda menapoz gibi yaşam dönemlerinde ortaya çıkan hormonal değişikliklerin bağırsak mikrobiyotasını etkileyebileceği ve bu durumun kemik sağlığı, kardiyovasküler sağlık ve kilo yönetimi gibi alanlarda sonuçlar doğurabileceği belirlenmiştir. Bu nedenle, kadınların yaşam döngüsünün her aşamasında özel beslenme ihtiyaçlarına yönelik araştırmalara ve eğitimlere daha fazla önem verilmesi gerekmektedir.

Gelecek için, kişiselleştirilmiş beslenme yaklaşımları ve bağırsak mikrobiyotasının daha detaylı analizini sağlayan teknolojilerin gelişmesiyle bağırsak sağlığının daha etkin yönetilmesi beklenmektedir. Beslenme genetiği ve bağırsak mikrobiyota analizi ile bireylerin ihtiyaçlarına özel diyet planları oluşturulabilir ve hedefli müdahaleler yapılabilir. Ayrıca, yeni probiyotik ve prebiyotiklerin keşfi ve geliştirilmesi de bağırsak sağlığının iyileştirilmesine katkı sağlayacaktır. Bağırsak sağlığı alanındaki araştırmaların sürekli olarak gelişmesi ve daha fazla veri toplanması, kadınların sağlığının korunmasına ve iyileştirilmesine önemli katkıda bulunacaktır.

ÖNERİLER

Sağlık

Kulak Çınlamasının Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri

Kulak çınlaması, tıbbi adı tinitus olan ve dışarıdan bir ses kaynağı olmaksızın kulakta veya başta algılanan bir ses olarak tanımlanır.
Sağlık

Beyin Sağlığını Destekleyen Besinler

Beynimiz, vücudumuzun en karmaşık ve hayati organıdır. Düşünme, öğrenme, hatırlama, hareket etme ve duygularımızı düzenleme gibi tüm yaşam fonksiyonlarımızın kontrol