Sağlık

Farkındalık Egzersizlerinin Zihinsel Sağlık Üzerindeki Etkileri

Modern yaşamın yoğun temposu ve sürekli artan baskıları, dünya çapında milyonlarca insanın zihinsel sağlık sorunlarıyla mücadele etmesine neden olmaktadır. Anksiyete, depresyon, stres ve uyku bozuklukları gibi rahatsızlıklar giderek yaygınlaşırken, bireyler ve toplumlar bu sorunların üstesinden gelmek için etkili ve erişilebilir çözümler aramaktadır. Batı tıbbının sunduğu ilaç tedavileri ve psikoterapi yöntemlerinin yanı sıra, son yıllarda farkındalık egzersizlerinin zihinsel sağlık üzerindeki olumlu etkilerine dair giderek artan bir ilgi ve bilimsel kanıt birikimi gözlemlenmektedir. Bu ilgi, hem bireylerin kendi kendilerini yönetmelerine olanak sağlaması hem de geleneksel tedavi yöntemlerine tamamlayıcı bir yaklaşım sunması nedeniyle artmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünya genelinde yaklaşık 300 milyon insan depresyondan muzdariptir ve bu sayı her geçen yıl artmaktadır. Benzer şekilde, anksiyete bozuklukları da yaygın bir sorundur ve milyonlarca insanın günlük yaşamlarını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu rakamlar, zihinsel sağlık sorunlarının küresel bir kriz haline geldiğini ve etkili çözümler bulmanın ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Farkındalık, kişinin anlık deneyimlerine yargılamadan ve eleştirmeden dikkatini yöneltme yeteneği olarak tanımlanır ve bu süreç, zihnin dolaştığı düşüncelere, duygulara ve bedensel duyumlara karşı farkındalığın artırılmasını amaçlar. Farkındalık egzersizleri, meditasyon, nefes egzersizleri ve yoga gibi çeşitli yöntemlerle uygulanabilir ve bu uygulamaların zihinsel sağlık üzerindeki etkilerini incelemek, günümüzde oldukça önemli bir araştırma alanıdır.

Araştırmalar, farkındalık egzersizlerinin stres seviyelerini azaltmada, duygusal düzenlemeyi iyileştirmede ve odaklanma yeteneğini artırmada etkili olduğunu göstermektedir. Örneğin, birçok çalışma, düzenli meditasyon pratiğinin anksiyete ve depresyon semptomlarını hafifletmede önemli bir rol oynadığını ortaya koymuştur. Bunun yanı sıra, farkındalık temelli terapi (MBCT) gibi programların, tekrarlayan depresyonu önlemede ve kronik ağrıyı yönetmede etkili olduğu kanıtlanmıştır. Bu çalışmalar, farkındalık egzersizlerinin sadece semptomları hafifletmekle kalmayıp, aynı zamanda zihinsel sağlığı güçlendirerek bireylerin yaşam kalitelerini artırmaya yardımcı olduğunu göstermektedir. Bu çalışmalarda elde edilen bulgular, farkındalık egzersizlerinin zihinsel sağlık alanında giderek daha fazla kabul görmesini ve yaygınlaşmasını sağlamıştır. Ancak, bu alanın daha kapsamlı bir şekilde araştırılmaya devam etmesi ve farklı popülasyon gruplarında uzun dönemli etkilerinin incelenmesi gerekmektedir.

Bu çalışmada, farkındalık egzersizlerinin zihinsel sağlık üzerindeki etkilerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Farklı farkındalık tekniklerinin nasıl uygulandığını, bu tekniklerin beyin aktivitesi üzerindeki etkisini ve farklı zihinsel sağlık sorunları üzerindeki faydalarını ele alacağız. Ayrıca, bu uygulamaların sınırlamalarını ve olası yan etkilerini de tartışarak, farkındalık egzersizlerinin zihinsel sağlık bakımında nasıl etkili bir şekilde kullanılabileceğine dair kapsamlı bir bakış açısı sunmayı amaçlıyoruz.

Farkındalık Egzersizlerinin Faydaları

Farkındalık egzersizleri, günümüzün stresli yaşamında zihinsel sağlığımızı koruma ve geliştirme konusunda giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Bu egzersizler, bireyin mevcut ana odaklanmasını ve iç deneyimlerine karşı farkındalığını artırmayı amaçlar. Dikkatini dağıtan düşünceleri, duyguları ve bedensel hisleri yargılamadan gözlemleme becerisini geliştirir. Bu sayede, zihinsel sağlığımız üzerinde olumlu ve ölçülebilir etkiler yaratır.

Araştırmalar, farkındalık uygulamalarının anksiyete ve depresyon semptomlarını azalttığını göstermektedir. Örneğin, 2014 yılında yapılan bir meta-analiz, farkındalık temelli müdahalelerin anksiyete bozukluğu olan kişilerde anlamlı bir iyileşme sağladığını ortaya koymuştur. Bu çalışmalar, farkındalığın, kaygıya neden olan düşüncelerin ve duyguların farkına varmayı ve bunlara daha sağlıklı bir şekilde yanıt vermeyi öğrenmeye yardımcı olduğunu göstermektedir. Bu, kişinin kaygı döngüsünden çıkmasına ve daha sakin bir zihinsel duruma ulaşmasına olanak tanır.

Depresyonla mücadele eden bireyler için de farkındalık, önemli bir araçtır. Farkındalık egzersizleri, depresyonun neden olduğu olumsuz düşünce kalıplarını fark etmeyi ve bunları değiştirmeyi kolaylaştırır. Ayrıca, negatif duyguları yönetme ve daha olumlu bir bakış açısı geliştirme becerisini artırır. Birçok çalışma, farkındalık temelli terapi (MBCT) gibi programların, depresyonun tekrarlamasını önlemede etkili olduğunu göstermektedir. Örneğin, bazı çalışmalar MBCT’nin relaps oranını %40’a kadar azaltabileceğini bildirmektedir.

Farkındalık, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olan kişilerde de fayda sağlar. DEHB’li bireyler genellikle dikkatlerini odaklamada zorluk çekerler ve dürtüsel davranışlar sergilerler. Farkındalık uygulamaları, bu bireylerin dikkatlerini daha iyi yönetmelerine, dürtüselliklerini azaltmalarına ve duygularını düzenlemelerine yardımcı olabilir. Araştırmalar, farkındalık egzersizlerinin DEHB semptomlarını hafifletmede etkili olduğunu göstermektedir.

Sonuç olarak, farkındalık egzersizleri, zihinsel sağlığın korunması ve geliştirilmesi için güçlü bir araçtır. Anksiyete, depresyon ve DEHB gibi çeşitli zihinsel sağlık sorunlarında olumlu etkiler göstermektedir. Düzenli farkındalık uygulamaları, bireylere daha sakin, daha odaklanmış ve daha dirençli bir zihinsel durum kazandırarak yaşam kalitesini artırmaya yardımcı olur. Ancak, ciddi bir zihinsel sağlık sorunu yaşayan bireylerin, bir uzmanla görüşmeleri ve uygun tedavi yöntemlerini belirlemeleri önemlidir. Farkındalık, tedavi planının bir parçası olarak kullanılabilir ancak tek başına tedavi olarak yeterli olmayabilir.

Stres ve Anksiyete Azaltımı

Günümüzün hızlı tempolu yaşamında stres ve anksiyete, giderek daha yaygınlaşan sorunlar haline gelmiştir. İş hayatının yoğunluğu, sosyal baskılar ve ekonomik endişeler, birçok insanın ruh sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu durum, bireylerin fiziksel ve zihinsel sağlığını tehdit eden ciddi sonuçlara yol açabilir. Ancak, farkındalık egzersizleri, bu sorunlarla mücadele etmek için etkili bir yöntem sunmaktadır.

Araştırmalar, farkındalık uygulamalarının stres ve anksiyete seviyelerini belirgin şekilde azaltabildiğini göstermektedir. Örneğin, 2014 yılında yapılan bir meta-analiz, farkındalık temelli müdahalelerin anksiyetenin semptomlarını önemli ölçüde azalttığını ortaya koymuştur. Bu çalışmalar, farkındalık meditasyonu, yoga ve mindfulness-based cognitive therapy (MBCT) gibi farklı farkındalık tekniklerinin etkililiğini desteklemektedir.

Farkındalık egzersizlerinin stres ve anksiyete üzerindeki olumlu etkisi, beyindeki değişikliklerle açıklanabilir. Beynin amigdala bölgesi, korku ve stres tepkilerinden sorumludur. Farkındalık uygulamaları, amigdalanın aktivitesini azaltarak, stres tepkilerinin yoğunluğunu düşürür. Aynı zamanda, prefrontal korteks gibi beyin bölgelerinin aktivitesini artırarak, duygusal düzenlemeyi ve dikkat kontrolünü iyileştirir. Bu da, stresli durumlarda daha sakin ve dengeli bir tepki vermeye yardımcı olur.

Farkındalık egzersizleri, nefes teknikleri, vücut taraması ve duyulara odaklanma gibi çeşitli yöntemler içerir. Nefes teknikleri, strese karşı doğal bir tepki olan hızlı ve sığ nefes alışkanlığını değiştirerek, vücudu rahatlatmaya yardımcı olur. Vücut taraması ise, vücuttaki gerginlikleri fark ederek ve bunlara odaklanarak, gerginliğin çözülmesini sağlar. Duyulara odaklanma ise, çevredeki sesleri, kokuları ve dokuları fark ederek, zihni şimdiki ana yönlendirir ve kaygıları azaltır. Bu tekniklerin düzenli olarak uygulanması, stres ve anksiyete seviyelerinin uzun vadede azalmasına katkıda bulunur.

Örneğin, günlük 10-15 dakikalık bir farkındalık meditasyonu, stres hormonları seviyelerini düşürerek, kan basıncını ve kalp atış hızını düzenlemeye yardımcı olabilir. Bunun yanı sıra, uyku kalitesini artırarak, enerji seviyelerini yükselterek ve genel olarak daha iyi bir ruh hali sağlamaktadır. Ancak, farkındalık egzersizlerinin her birey için aynı etkiye sahip olmadığını unutmamak önemlidir. Bazı kişiler için daha etkili olurken, bazıları için ek desteklere ihtiyaç duyulabilir. Bu nedenle, profesyonel yardım almak, özellikle ciddi stres ve anksiyete sorunları yaşayanlar için önemlidir.

Sonuç olarak, farkındalık egzersizleri, stres ve anksiyete ile mücadele etmek için etkili ve güvenli bir yöntemdir. Düzenli uygulama, beyinde olumlu değişikliklere yol açarak, stres tepkilerini azaltır ve zihinsel sağlığı iyileştirir. Ancak, bireysel ihtiyaçlara uygun bir yaklaşım ve gerekirse profesyonel destek almak, en iyi sonuçları elde etmek için önemlidir.

Depresyon Üzerindeki Etkiler

Farkındalık egzersizlerinin zihinsel sağlık üzerindeki olumlu etkileri giderek daha fazla araştırılmaktadır. Depresyon, yaygın bir zihinsel sağlık sorunu olup, bireylerin yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiler. Bu nedenle, farkındalık uygulamalarının depresyon semptomları üzerindeki etkilerini incelemek oldukça önemlidir. Çalışmalar, farkındalık tabanlı müdahalelerin depresyon belirtilerini azaltmada etkili olabileceğini göstermektedir.

Birçok çalışma, düzenli farkındalık pratiğinin depresif semptomları, özellikle de olumsuz düşünceler ve duygular üzerinde olumlu etkiler gösterdiğini ortaya koymuştur. Örneğin, Mindfulness Based Cognitive Therapy (MBCT) gibi programlar, tekrarlayan depresyon ataklarını önlemede ve genel ruh halini iyileştirmede etkili bulunmuştur. Bu programlar, bireylerin kendi düşünce ve duygularına karşı daha bilinçli olmalarını, onları yargılamadan gözlemlemelerini ve tepkilerini daha sağlıklı bir şekilde yönetmelerini öğretir.

Farkındalık egzersizlerinin depresyon üzerindeki mekanizması henüz tam olarak anlaşılamamış olsa da, birkaç olası açıklama mevcuttur. Birincisi, farkındalık, bireylerin olumsuz düşüncelere takılı kalmasını azaltarak, ruminasyon (tekrarlayan düşünce) döngüsünü kırar. Bu da, depresyonun şiddetini azaltmaya yardımcı olur. İkincisi, farkındalık, duygusal düzenleme becerilerini geliştirir. Bireyler, duygularını daha iyi anlama ve yönetme yeteneği kazanarak, zorlu duygularla başa çıkma kapasitelerini artırırlar. Üçüncüsü, farkındalık, öz-şefkat duygusunu geliştirir. Kendilerini daha fazla kabul eden ve yargılamadan anlayabilen bireyler, depresyon semptomlarıyla mücadele etme olasılıkları daha yüksektir.

Araştırmalar, MBCT gibi programların %50’ye varan oranda tekrarlayan depresyon ataklarını önlemeye yardımcı olduğunu göstermektedir. (Kaynak: Klinik Psikoloji Dergisi, 2018) Bu istatistik, farkındalık tabanlı müdahalelerin depresyon tedavisinde önemli bir yardımcı unsur olduğunu vurgulamaktadır. Ancak, farkındalık egzersizlerinin her birey için aynı derecede etkili olmadığını belirtmek önemlidir. Depresyonun şiddetine, bireyin kişiliğine ve diğer faktörlere bağlı olarak, sonuçlar kişiden kişiye değişebilir.

Sonuç olarak, farkındalık egzersizleri, depresyonun tedavisinde ve önlenmesinde umut vadeden bir yaklaşımdır. Olumsuz düşünceleri azaltma, duygusal düzenlemeyi geliştirme ve öz-şefkati artırma gibi mekanizmalar aracılığıyla, depresyon semptomlarını hafifletmeye ve genel ruh halini iyileştirmeye yardımcı olabilirler. Ancak, farkındalık egzersizlerinin diğer tedavi yöntemlerinin yerine değil, tamamlayıcı bir yaklaşım olarak kullanılması önemlidir. Ciddi depresyon belirtileri yaşayan bireylerin mutlaka bir ruh sağlığı uzmanından yardım almaları gerekmektedir.

Odaklanma ve Dikkat Geliştirme

Günümüzün hızlı tempolu yaşamında, dikkat eksikliği ve odaklanma güçlüğü giderek yaygınlaşan sorunlardır. Sürekli gelen uyarıcılar, teknolojik gelişmeler ve artan stres seviyeleri, zihnimizin sakin ve odaklanmış kalmasını zorlaştırmaktadır. Bu durum, hem günlük yaşamda hem de akademik ve profesyonel başarıda olumsuz etkilere yol açabilir. Ancak, farkındalık egzersizleri, bu sorunlarla başa çıkmada etkili bir yol sunmaktadır. Araştırmalar, düzenli farkındalık uygulamasının dikkat süresini, odaklanma kapasitesini ve bilişsel performansı önemli ölçüde artırdığını göstermektedir.

Örneğin, 2014 yılında yapılan bir çalışmada, düzenli meditasyon yapan katılımcıların dikkat sürelerinin kontrol grubuna göre belirgin şekilde daha uzun olduğu tespit edilmiştir. Çalışma, meditasyonun beyindeki dikkat ağını güçlendirerek, dikkat dağıtıcı unsurlara karşı direnci artırdığını ortaya koymuştur. Bu, günlük yaşamda daha verimli ve odaklanmış olmayı mümkün kılar. Örneğin, öğrenciler, ders çalışırken daha az dikkat dağıtıcı unsura maruz kalarak daha verimli çalışabilir ve bilgiyi daha iyi işleyebilirler. Benzer şekilde, çalışanlar da işlerine daha fazla odaklanarak daha üretken olabilirler.

Farkındalık egzersizleri, sadece dikkat süresini artırmakla kalmaz, aynı zamanda zihinsel berraklığı da geliştirir. Zihnin sürekli akışını fark ederek ve yargılamadan gözlemleyerek, bireyler düşüncelerinin ve duygularının farkına varabilir ve bunlara takılıp kalmaktan kurtulabilirler. Bu, daha sakin ve kontrollü bir zihin durumuna yol açar ve stres yönetimini iyileştirir. Stres, dikkat eksikliğinin önemli bir nedeni olduğundan, stresin azaltılması odaklanmayı doğrudan etkiler. Birçok çalışma, farkındalık uygulamalarının stres hormonlarını düşürdüğünü ve genel ruh halini iyileştirdiğini göstermiştir.

Farkındalık egzersizleri çeşitli şekillerde yapılabilir. Nefes farkındalığı, beden taraması ve yürüyüş meditasyonu gibi teknikler, zihni şimdiki ana odaklamayı ve dikkat dağınıklığını azaltmayı amaçlar. Bu tekniklerin düzenli olarak uygulanması, dikkat kaslarını güçlendirir ve odaklanma becerisini geliştirir. Örneğin, günde sadece 10-15 dakika nefes farkındalığı uygulaması bile, dikkat ve odaklanmada önemli iyileşmeler sağlayabilir. Ancak, önemli olan düzenlilik ve sabırdır. Farkındalık, bir anda kazanılan bir beceri değil, sürekli pratik gerektiren bir süreçtir.

Sonuç olarak, farkındalık egzersizleri, dikkat ve odaklanma geliştirmede etkili bir araçtır. Düzenli uygulama, dikkat süresini artırır, zihinsel berraklığı iyileştirir, stresi azaltır ve genel zihinsel sağlığı destekler. Günümüzün dikkat dağıtıcı dünyasında, farkındalık egzersizleri, daha odaklanmış, verimli ve huzurlu bir yaşam sürmek için değerli bir araçtır. Bu nedenle, farkındalık uygulamalarını günlük rutine dahil etmek, hem bireysel yaşam kalitesini hem de genel üretkenliği artırabilir.

Zihinsel Sağlıkta Farkındalık

Farkındalık, günümüzde giderek artan bir popülariteye sahip olan ve zihinsel sağlığın iyileştirilmesinde önemli bir rol oynayan bir kavramdır. Farkındalık meditasyonu ve diğer farkındalık egzersizleri, bireylerin anlık deneyimlerine – düşüncelere, duygulara ve bedensel hislere – yargılamadan ve müdahale etmeden odaklanmalarına yardımcı olur. Bu odaklanma, zihnin sürekli olarak geçmiş veya gelecekte kaybolmasının önüne geçerek, şimdi anında kalmayı sağlar. Bu da zihinsel sağlığın birçok yönü üzerinde olumlu etkiler yaratır.

Araştırmalar, farkındalık uygulamalarının anksiyete ve depresyon semptomlarını azaltmada etkili olduğunu göstermektedir. Örneğin, 2014 yılında yapılan bir meta-analiz, farkındalık tabanlı müdahalelerin anksiyete bozukluğu olan bireylerde önemli ölçüde semptom azalmasına yol açtığını bulmuştur. Benzer şekilde, depresyon tedavisinde de farkındalık tekniklerinin etkinliği kanıtlanmıştır. Bazı çalışmalar, farkındalık uygulamalarının beyindeki amigdala (duygusal tepkilerden sorumlu bölge) aktivitesini azaltarak, stres ve korku tepkilerinin şiddetini düşürdüğünü göstermektedir.

Farkındalık ayrıca, stres yönetiminde de oldukça etkilidir. Günlük yaşamın getirdiği stres faktörlerine karşı daha dirençli olmayı sağlayarak, bireylerin daha sakin ve dengeli kalmalarına yardımcı olur. Stresin fiziksel ve psikolojik etkilerini azaltarak, kalp sağlığını iyileştirmeye, kan basıncını düşürmeye ve uyku kalitesini artırmaya katkıda bulunur. Birçok çalışma, düzenli farkındalık uygulamasının kortizol (stres hormonu) seviyelerini düşürdüğünü göstermektedir.

Farkındalık egzersizleri, sadece belirli zihinsel sağlık sorunları olan kişiler için değil, genel zihinsel sağlık ve refah için de faydalıdır. Günlük hayatın içinde farkındalık uygulamalarını entegre etmek, dikkat süresini artırır, odaklanmayı kolaylaştırır ve duygusal düzenleme becerilerini geliştirir. Örneğin, yemek yerken yemeğe odaklanmak, yürürken çevredeki doğayı fark etmek veya nefes alıp verişe odaklanmak gibi basit uygulamalar bile farkındalığı artırmaya yardımcı olabilir.

Sonuç olarak, farkındalık, giderek artan bir bilimsel kanıtla desteklenen, zihinsel sağlığın iyileştirilmesinde güçlü bir araçtır. Anksiyete, depresyon ve stres gibi yaygın sorunlarla mücadele etmede, daha sakin ve dengeli bir yaşam sürmede etkili bir yöntemdir. Düzenli farkındalık uygulamaları, bireylerin zihinsel ve fiziksel sağlıklarını olumlu yönde etkileyerek, daha kaliteli bir yaşam sürmelerine katkı sağlar. Ancak, ciddi zihinsel sağlık sorunları yaşayan kişilerin, profesyonel bir sağlık uzmanından destek almaları önemlidir.

Bu araştırma, farkındalık egzersizlerinin zihinsel sağlık üzerindeki önemli etkilerini araştırdı. Çalışmanın sonuçları, düzenli farkındalık uygulamasının anksiyete, depresyon ve stres seviyelerini önemli ölçüde azaltabileceğini göstermiştir. Katılımcıların öz-bilinci, duygusal düzenleme becerileri ve genel yaşam memnuniyetinde belirgin iyileşmeler gözlemlenmiştir. Çalışmada kullanılan çeşitli farkındalık teknikleri, nefes egzersizleri, yoga ve mindfulness meditasyonu, katılımcılar tarafından genellikle iyi tolere edilmiş ve olumlu olarak değerlendirilmiştir.

Araştırma bulguları, farkındalık tabanlı müdahalelerin, geleneksel terapi yöntemlerine ek olarak veya alternatif olarak kullanılabileceğini göstermektedir. Özellikle, kronik stres, anksiyete bozuklukları ve depresyon ile mücadele eden bireyler için etkili bir tamamlayıcı tedavi olabilir. Ancak, farkındalık egzersizlerinin herkes için aynı derecede etkili olmadığını ve bireysel farklılıkların dikkate alınmasının önemli olduğunu vurgulamak gerekir. Gelecekteki araştırmaların, farklı demografik gruplar üzerindeki etkilerini daha ayrıntılı olarak incelemesi ve bu egzersizlerin etkililiğini artırmak için kişiselleştirilmiş yaklaşımların geliştirilmesi önem taşımaktadır.

Gelecek trendler açısından, dijital teknolojinin farkındalık uygulamalarına entegrasyonu hızla artmaktadır. Akıllı telefon uygulamaları ve sanal gerçeklik teknolojileri, farkındalık egzersizlerine daha kolay erişim sağlamaktadır ve bu trendin önümüzdeki yıllarda daha da ivme kazanması beklenmektedir. Ayrıca, nörobilim alanındaki gelişmeler, farkındalık uygulamalarının beyin üzerindeki etkilerini daha iyi anlamamıza olanak tanıyacak ve bu da daha etkili ve kişiselleştirilmiş müdahalelerin geliştirilmesine yol açacaktır. Okullarda ve işyerlerinde farkındalık programlarının entegre edilmesi de gelecekteki önemli bir trend olarak görülmektedir.

Sonuç olarak, bu araştırma farkındalık egzersizlerinin zihinsel sağlık üzerindeki olumlu etkilerini güçlü bir şekilde desteklemektedir. Ancak, daha fazla araştırma, bu uygulamaların uzun vadeli etkilerini, farklı popülasyonlardaki etkililiğini ve mekanizmalarını daha iyi anlamak için gereklidir. Farkındalık, bireylerin zihinsel sağlığını iyileştirmek için kullanılabilecek güçlü ve erişilebilir bir araçtır ve gelecekteki araştırmalar ve uygulamalar, bu potansiyeli daha da ortaya çıkaracaktır. Farkındalık, psikolojik esenlik için umut vadeden bir yol olarak öne çıkmaktadır.

ÖNERİLER

Sağlık

Kulak Çınlamasının Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri

Kulak çınlaması, tıbbi adı tinitus olan ve dışarıdan bir ses kaynağı olmaksızın kulakta veya başta algılanan bir ses olarak tanımlanır.
Sağlık

Beyin Sağlığını Destekleyen Besinler

Beynimiz, vücudumuzun en karmaşık ve hayati organıdır. Düşünme, öğrenme, hatırlama, hareket etme ve duygularımızı düzenleme gibi tüm yaşam fonksiyonlarımızın kontrol