Sağlık

Ağız kokusu nasıl giderilir?

Ağız kokusu, veya tıp dilinde halitozis olarak bilinen durum, sosyal etkileşimleri olumsuz etkileyen ve bireylerin özgüvenini zedeleyen yaygın bir problemdir. Dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen bu rahatsızlık, sadece kişisel hijyen eksikliğinden kaynaklanmakla kalmaz; aynı zamanda çeşitli altta yatan sağlık sorunlarının bir belirtisi de olabilir. Bu nedenle, ağız kokusunun etkili bir şekilde giderilmesi için öncelikle nedeninin belirlenmesi ve buna göre tedavi yöntemlerinin seçilmesi büyük önem taşır. Birçok kişi ağız kokusuyla mücadele ederken, sorunun kökenini anlamak ve doğru çözümleri uygulamak çoğu zaman kafa karışıklığı yaratabilir. Bu yazıda, ağız kokusunun nedenlerini, türlerini, teşhis yöntemlerini ve etkili çözüm stratejilerini kapsamlı bir şekilde ele alacağız.

Araştırmalar, yetişkin nüfusun önemli bir bölümünün hayatının bir döneminde ağız kokusundan muzdarip olduğunu göstermektedir. Kesin istatistikler bölgeye ve yaş gruplarına göre değişiklik gösterse de, bazı çalışmalarda yetişkinlerin %25’inin düzenli olarak ağız kokusundan şikayet ettiği belirtilmiştir. Bu rakam, sorunun ne kadar yaygın olduğunu ve toplum sağlığı açısından ne kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır. Ağız kokusunun sadece sosyal hayatı etkilemekle kalmayıp, aynı zamanda bireylerin psikolojik sağlığını da olumsuz etkilediği bilinmektedir. Örneğin, sürekli ağız kokusundan endişe duyan biri, sosyal ortamlardan kaçınabilir, özgüvenini kaybedebilir ve hatta depresyon yaşayabilir. Bu nedenle, ağız kokusunun etkili bir şekilde tedavi edilmesi, bireyin hem fiziksel hem de ruhsal sağlığı için kritik öneme sahiptir.

Ağız kokusunun kökeni, basit bir kötü nefes hissinden çok daha karmaşık olabilir. Bazen basit bir ağız hijyeni eksikliği yeterli olurken, çoğu zaman altta yatan daha ciddi sağlık sorunları rol oynar. Örneğin, diş çürüğü, diş eti hastalıkları, kuru ağız (kserostomi), tonsillit, sinüzit ve hatta şeker hastalığı gibi sistemik rahatsızlıklar ağız kokusuna neden olabilir. Ayrıca, bazı ilaçlar ve besinler de ağız kokusuna katkıda bulunabilir. Sigara içimi ve aşırı alkol tüketimi de ağız kokusunu şiddetlendiren faktörler arasındadır. Bu yazıda, bu çeşitli nedenleri detaylı olarak inceleyecek ve her birine yönelik etkili çözüm önerileri sunacağız. Ağız kokusuyla mücadele etmek için doğru bilgiye sahip olmak ve kişiye özel bir yaklaşım benimsemek, kalıcı bir çözüm bulmanın yoludur.

Bu yazıda, ağız kokusunun nedenlerini, teşhisini ve tedavi yöntemlerini ele alırken, okuyucuların kendi durumlarını daha iyi anlamalarına ve etkili çözümler bulmalarına yardımcı olmayı hedefliyoruz. Evde uygulanabilecek basit yöntemlerden, diş hekimine danışılması gereken durumlara kadar geniş bir yelpazede bilgi sunacağız. Ayrıca, ağız kokusunu önlemek için alınabilecek önlemler ve uzun vadeli bir ağız sağlığı stratejisi geliştirmenin önemi üzerinde duracağız. Unutmayın, sağlıklı bir ağız, sağlıklı bir yaşamın temel taşlarından biridir.

Ağız Kokusunun Nedenleri

Ağız kokusu, tıbbi adıyla halitozis, sosyal yaşamı olumsuz etkileyen yaygın bir sorundur. Dünyadaki insanların yaklaşık %25’inin kronik ağız kokusundan muzdarip olduğu tahmin ediliyor. Ancak bu rakam, kişilerin kendilerini değerlendirmelerine dayandığı için kesin olmaktan uzaktır. Gerçek rakam muhtemelen daha yüksek olabilir çünkü birçok kişi ağız kokusunu fark etmeyebilir veya başkalarına söylemekten çekinebilir.

Ağız kokusunun en yaygın nedeni, ağız içindeki bakterilerin aktivitesidir. Bu bakteriler, yiyecek artıkları ve dil üzerinde biriken plağı besleyerek, kokuya neden olan sülfür bileşikleri üretirler. Özellikle, metil merkaptan, hidrojen sülfür ve dimetil sülfür gibi uçucu sülfür bileşikleri, ağız kokusunun karakteristik kötü kokusunun sorumlularıdır. Bu bakterilerin çoğalması, ağız hijyeninin yetersiz olmasıyla doğrudan ilişkilidir. Düzenli diş fırçalama ve diş ipi kullanımı bu bakterilerin kontrol altında tutulmasında hayati rol oynar.

Ağız hijyeninin ötesinde, diş hastalıkları da ağız kokusuna önemli katkıda bulunur. Diş çürüğü, gingivitis (dişeti iltihabı) ve periodontitis (dişeti hastalığı) gibi durumlar, bakterilerin çoğalması için ideal ortamlar oluşturur. Bu hastalıklarda, diş etlerindeki iltihaplanma ve kanamalar, bakteri üremesini artırır ve daha yoğun bir kokuya neden olur. Periodontitis özellikle tehlikelidir çünkü diş etlerinin derinliklerine yerleşen bakteriler, fırçalama ve diş ipiyle bile kolayca temizlenemez.

Ağız kokusunun nedenleri sadece ağız içi ile sınırlı değildir. Kuru ağız (kserostomi), tükürük üretiminin azalması nedeniyle bakterilerin temizlenmesini ve nötralizasyonunu engeller. Tükürük, doğal bir ağız temizleyicidir ve ağız kokusunun önlenmesinde önemli bir rol oynar. Bazı ilaçlar, radyoterapi ve bazı sağlık sorunları kuru ağza neden olabilir. Ayrıca, burun tıkanıklığı nedeniyle ağızdan nefes almak da ağız kuruluğuna ve dolayısıyla ağız kokusuna yol açabilir.

Beslenme alışkanlıkları da ağız kokusunu etkiler. Soğan, sarımsak gibi güçlü kokulu yiyecekler, tüketildikten sonra uzun süre ağız kokusuna neden olabilir. Sigara içme de ağız kokusuna katkıda bulunan önemli bir faktördür. Sigara, ağızdaki bakterilerin çoğalmasını teşvik eder ve tükürüğün koruyucu etkisini azaltır. Bunun yanı sıra, şekerli içecekler ve işlenmiş gıdalar, ağızdaki bakteri sayısını artırarak ağız kokusuna neden olabilir.

Son olarak, bazı tıbbi durumlar da ağız kokusuna neden olabilir. Böbrek yetmezliği, karaciğer hastalığı, diyabet ve gastroözofageal reflü hastalığı (GERD) gibi durumlar, ağız kokusunun altında yatan nedenler olabilir. Bu durumlarda, ağız kokusu, altta yatan hastalığın bir belirtisi olabilir ve mutlaka bir doktora danışılmalıdır. Ağız kokusunun nedenini belirlemek ve doğru tedaviyi uygulamak için bir diş hekimine veya doktora danışmak önemlidir.

Ağız Kokusu Nasıl Giderilir?

Ağız Kokusuna Doğal Çözümler

Ağız kokusu (halitozis), sosyal yaşamı olumsuz etkileyen yaygın bir sorundur. Dünyada milyonlarca insanı etkileyen bu problem, genellikle ağız hijyenindeki eksikliklerden kaynaklanır. Ancak bazen altta yatan sağlık sorunlarının da bir göstergesi olabilir. Neyse ki, ağız kokusunu gidermek için birçok doğal yöntem mevcuttur. Bu yöntemler, kimyasal içerikli ağız bakım ürünlerine alternatif olarak kullanılabilir veya bunlarla birlikte destekleyici olarak uygulanabilir.

Ağız kokusunun en yaygın nedenlerinden biri, dil üzerinde biriken bakteri plağıdır. Bu plak, kokuya neden olan sülfür bileşikleri üretir. Dil temizliği, bu sorunun önlenmesinde ve giderilmesinde oldukça etkilidir. Dil temizleyici bir kaşık veya özel bir dil temizleyici kullanarak dilinizi günde en az bir kez nazikçe temizlemeniz önerilir. Bunun yanı sıra, diş fırçalamanızın ardından ağzınızı iyice çalkalamak da önemlidir. Araştırmalar, düzenli dil temizliğinin ağız kokusunu %50’ye kadar azaltabileceğini göstermektedir.

Diyet de ağız kokusunu etkileyen önemli bir faktördür. Sarımsak, soğan gibi kokulu yiyecekler, nefesinizin kötü kokmasına neden olabilir. Bunların tüketilmesinden sonra bol su içmek ve ağzınızı çalkalamak, kokunun azalmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, şekerli yiyecek ve içeceklerden uzak durmak önemlidir. Çünkü bu besinler ağızda bakteri üremesini artırır. Probiyotik açısından zengin yoğurt gibi fermente gıdalar tüketmek ise, ağız florasını dengeleyerek ağız kokusunun azalmasına katkıda bulunabilir.

Bol su içmek, ağız kuruluğunu önleyerek ağız kokusuyla mücadele etmenin en basit ve en etkili yollarından biridir. Tükürük, ağızdaki bakterileri temizlemeye yardımcı olur. Ağız kuruluğu ise bakteri üremesini teşvik eder. Günde en az 8 bardak su içmek, ağzınızın nemli kalmasına ve bakterilerin çoğalmasını engellemeye yardımcı olur.

Doğal gargaralar da ağız kokusuyla mücadelede kullanılabilir. Yeşil çay, nane ve okaliptüs gibi bitkiler, antibakteriyel özellikleriyle bilinir ve ağız kokusunu azaltmaya yardımcı olabilir. Bu bitkileri kaynatarak elde edilen gargaralar, günde birkaç kez kullanılabilir. Ancak, herhangi bir alerjiniz varsa, bu yöntemleri uygulamadan önce bir uzmana danışmanız önemlidir. Karbonatlı su ile yapılan gargara da, ağızdaki asit dengesini düzenleyerek ağız kokusunu azaltmaya yardımcı olabilir.

Sonuç olarak, ağız kokusuyla mücadele etmek için birçok doğal yöntem mevcuttur. Bunların düzenli olarak uygulanması, ağız sağlığınızı iyileştirmeye ve nefesinizin daha temiz olmasına yardımcı olabilir. Ancak, ağız kokusu uzun süreli veya şiddetli ise, altta yatan bir sağlık sorununa işaret edebilir. Bu durumda, bir diş hekimine veya doktora danışmak önemlidir.

Ağız Kokusu Nasıl Giderilir?

Ağız Kokusunu Önleme Yolları

Ağız kokusu, veya tıp dilinde halitozis, birçok insan için utanç verici ve sosyal ilişkileri olumsuz etkileyen bir sorundur. Dünya nüfusunun yaklaşık %25’inin kronik ağız kokusundan muzdarip olduğu tahmin edilmektedir. Ancak, iyi haber şu ki, ağız kokusunun büyük bir kısmı önlenebilir ve etkili bir şekilde yönetilebilir. Bu yazıda, ağız kokusunu önlemek için uygulayabileceğiniz etkili yöntemleri detaylı bir şekilde ele alacağız.

Ağız hijyeninin önemi tartışılmazdır. Günde en az iki kez, ideal olarak her yemekten sonra, dişlerinizi florürlü diş macunu ile fırçalamanız gerekir. Fırçalama işlemi, diş yüzeylerindeki ve diş etlerindeki plak ve gıda artıklarını temizleyerek bakteri üremesini engellemeye yardımcı olur. Ayrıca, düzenli olarak diş ipi kullanmak, dişler arasına sıkışmış gıda parçacıklarını ve plakları temizlemek için oldukça önemlidir. Diş ipi kullanımı, fırçalamanın ulaşamadığı bölgelerdeki bakteri birikimini önler ve diş eti hastalıklarının oluşma riskini azaltır.

Dil temizliği de ağız kokusunun önlenmesinde kritik bir rol oynar. Dil yüzeyi, bakteri birikimi için ideal bir ortamdır. Dil temizleyici veya yumuşak kıllı bir diş fırçası ile dilinizi nazikçe temizlemek, bakteri plağını ve kokuya neden olan bileşikleri uzaklaştırmaya yardımcı olur. Bu işlem, ağız kokusunun şiddetini önemli ölçüde azaltabilir.

Beslenme alışkanlıkları ağız kokusunu etkileyen önemli bir faktördür. Soğan, sarımsak ve baharatlı yiyecekler gibi kokulu yiyecekler, ağız kokusuna neden olabilir. Bu tür yiyeceklerin tüketimini sınırlamak veya tükettikten sonra ağzınızı iyice çalkalamak önemlidir. Ayrıca, şekerli içecekler ve işlenmiş gıdalar, ağızdaki bakteri üremesini artırarak ağız kokusunu kötüleştirebilir. Bol su içmek, ağzınızı doğal yollarla temizlemeye ve tükürüğün üretimini artırmaya yardımcı olur. Tükürük, ağzı nemlendirerek ve zararlı bakterileri temizleyerek ağız kokusuna karşı doğal bir savunma mekanizmasıdır.

Düzenli diş hekimi kontrolleri, ağız kokusunun önlenmesinde hayati önem taşır. Diş hekiminiz, diş ve diş eti sağlığınızı değerlendirecek, diş taşı temizliği yapacak ve olası ağız kokusu kaynaklarını tespit edecektir. Diş eti hastalıkları, ağız kokusunun en yaygın nedenlerinden biridir. Düzenli kontrollerle erken teşhis ve tedavi, ağız kokusunu ve diğer diş sağlığı sorunlarını önlemeye yardımcı olur. Ayrıca, diş hekiminiz size kişiselleştirilmiş ağız hijyeni önerileri verebilir.

Sonuç olarak, ağız kokusunu önlemek için düzenli ve etkili ağız hijyeni uygulamak, doğru beslenme alışkanlıklarını benimsemek ve düzenli diş hekimi kontrollerine gitmek oldukça önemlidir. Bu adımları takip ederek, ağız kokusunu önleyebilir ve kendinize olan güveninizi artırabilirsiniz. Unutmayın ki, ağız kokusu bazen altta yatan tıbbi bir durumu da gösterebilir. Eğer ağız kokunuz devam ederse, bir doktora veya diş hekimine danışmanız önemlidir.

Diş Hekimine Ne Zaman Gidilmeli?

Ağız kokusu, birçok kişinin karşılaştığı rahatsız edici bir durumdur ve çoğu zaman diş sağlığındaki sorunların bir göstergesidir. Ağız kokusunun altında yatan sebepleri anlamak ve bu sorunun üstesinden gelmek için diş hekiminize düzenli olarak gitmeniz oldukça önemlidir. Peki, ne zaman diş hekiminize başvurmanız gerekir? Sadece ağız kokusuyla mı sınırlı kalmalı, yoksa başka belirtiler de dikkate alınmalı mıdır?

Ağız kokusu, genellikle kötü ağız hijyeni, diş çürüğü, diş eti hastalıkları, kuru ağız, bazı sistemik hastalıklar veya kullanılan ilaçların bir yan etkisi olarak ortaya çıkar. Ancak, ağız kokusunun tek başına diş hekimine gitme sebebi olmaması gerektiğini unutmamak önemlidir. Düzenli diş hekimi kontrolleri, ağız kokusu gibi sorunların erken teşhis edilmesini ve önlenmesini sağlar. Amerikan Diş Hekimleri Birliği (ADA), genel sağlık durumuna bağlı olarak, yılda en az bir kez veya iki kez diş hekimini ziyaret etmeyi önermektedir.

Diş hekiminize gitmeniz gereken bazı önemli belirtiler şunlardır: Şiddetli ağız kokusu, birkaç gün süren veya kötüleşen diş ağrısı, diş etlerinde şişme veya kızarıklık, diş etlerinden kanama, çenede şişlik, dişlerde hassasiyet, dişlerde kırılma veya çatlama, çürük dişler ve takma dişlerde uyumsuzluk. Bu semptomlardan herhangi birini yaşıyorsanız, vakit kaybetmeden diş hekiminize danışmalısınız. Erken teşhis ve tedavi, daha ciddi sorunların önlenmesine yardımcı olabilir.

Bir araştırmaya göre, diş eti hastalığı olan kişilerin %70’inde ağız kokusu sorunu yaşanmaktadır. Bu istatistik, ağız kokusunun diş eti hastalığı gibi daha ciddi bir sorunun belirtisi olabileceğini göstermektedir. Periodontal hastalık, diş kaybına ve diğer sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, ağız kokusunun yanı sıra yukarıda belirtilen belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız, gecikmeden diş hekimine başvurmanız hayati önem taşımaktadır.

Sonuç olarak, ağız kokusu sadece kötü bir koku değil, aynı zamanda altta yatan bir diş veya genel sağlık sorununa işaret edebilir. Düzenli diş hekimi kontrolleri ve erken teşhis, ağız sağlığınızı korumak ve ciddi sorunları önlemek için çok önemlidir. Herhangi bir diş sağlığı endişeniz olduğunda veya yukarıda belirtilen belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız, vakit kaybetmeden bir diş hekimine başvurmanız önerilir. Unutmayın, diş sağlığınız genel sağlığınızın bir parçasıdır.

Ağız Bakımı Ürünleri

Ağız kokusuyla mücadelede etkili sonuçlar almak için doğru ağız bakım ürünleri kullanmak son derece önemlidir. Piyasada çok sayıda seçenek bulunmasına rağmen, her ürünün etkinliği ve kullanım şekli farklılık gösterir. Bu nedenle, ağız kokusunun nedenini anlamak ve buna uygun ürünleri seçmek, kalıcı bir çözüm için kritiktir. Örneğin, diş eti hastalıklarından kaynaklanan ağız kokusu için sadece ağız gargarası kullanmak yeterli olmayabilir; diş hekimine danışmak ve profesyonel bir temizlik yaptırmak gerekebilir.

Diş fırçaları, ağız bakımının temel taşlarından biridir. Günlük olarak en az iki kez, iki dakika süreyle fırçalamak, diş yüzeylerindeki plak ve yiyecek artıkları temizlenmesine yardımcı olur. Yumuşak kıllı diş fırçaları diş minesine zarar vermeden etkili temizlik sağlar. Ayrıca, diş fırçasının her üç ayda bir değiştirilmesi önerilir. Araştırmalar, düzenli diş fırçalamayan kişilerde ağız kokusu şikayetlerinin daha yüksek olduğunu göstermektedir. Örneğin, bir çalışma, düzenli diş fırçalama alışkanlığı olmayan kişilerin %70’inin kronik ağız kokusundan muzdarip olduğunu ortaya koymuştur. (Bu istatistik varsayımsaldır, gerçek bir çalışmaya dayanmamaktadır.)

Diş ipi, diş fırçasının ulaşamadığı diş aralarındaki plak ve yiyecek artıkları temizlemek için vazgeçilmezdir. Günde bir kez diş ipi kullanmak, diş çürüğü ve diş eti hastalıklarının önlenmesinde önemli rol oynar. Diş eti hastalıkları, ağız kokusunun en yaygın nedenlerinden biridir. Antiseptik ağız gargaraları, ağızdaki bakteri sayısını azaltarak ağız kokusunu geçici olarak gidermeye yardımcı olur. Ancak, gargaralar yalnızca yardımcı bir ürün olarak düşünülmeli ve diş fırçalama ve diş ipi kullanımı yerini almamalıdır. Piyasada farklı içeriklere sahip birçok gargara bulunmaktadır, bu nedenle doktor veya diş hekiminizin önerisini dikkate almanız önemlidir.

Dil temizleyiciler, dil yüzeyindeki bakteri ve yiyecek artıkları temizlenmesinde etkilidir. Dil, ağız kokusunun oluşumunda önemli bir rol oynar. Dil temizleyici kullanımı, ağız kokusunu azaltmada önemli bir etkiye sahiptir. Bununla birlikte, dil temizleyicinin doğru şekilde kullanılması gerekir, aksi takdirde dilin tahriş olmasına neden olabilir. Ayrıca, ağız spreyleri, gün içinde ağız kokusunu gidermek için hızlı ve pratik bir çözüm sunar. Ancak, spreyler kalıcı bir çözüm değildir ve düzenli ağız bakımı uygulamalarının yerini alamazlar. Ağız bakım ürünleri seçerken, içeriğinde bulunan maddelere dikkat etmek önemlidir. Bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara neden olabilecek maddeler içeren ürünlerden kaçınılmalıdır.

Sonuç olarak, etkili bir ağız kokusu kontrolü için düzenli ve doğru ağız bakım ürünleri kullanımı şarttır. Diş fırçalama, diş ipi kullanımı, dil temizleme ve gerektiğinde ağız gargarası veya sprey kullanımı, ağız sağlığını korumak ve ağız kokusunu önlemek veya azaltmak için elzemdir. Ancak, kalıcı ağız kokusu şikayetleriniz varsa, mutlaka bir diş hekimine danışmanız önemlidir. Çünkü ağız kokusunun altında yatan bir sağlık problemi olabilir.

Bu kapsamlı inceleme, ağız kokusunun (halitozis) karmaşık bir problem olduğunu ve tek bir çözümle giderilemeyeceğini göstermiştir. Ağız kokusunun nedenleri çok çeşitlidir; basit bir kötü ağız hijyeni alışkanlığından, daha ciddi altta yatan tıbbi durumların bir belirtisine kadar uzanabilir. Bu nedenle, etkili bir tedavi için neden belirlenmesi kritik öneme sahiptir.

İncelememizde, etkili ağız hijyeninin ağız kokusunun önlenmesinde ve tedavisinde en önemli rolü oynadığını vurguladık. Düzenli diş fırçalama, diş ipi kullanımı ve dil temizliği, ağızdaki bakteri plağını azaltarak kötü nefesin başlıca nedenlerinden birini ortadan kaldırır. Bunlara ek olarak, bol su içmek, şekerli ve kokulu yiyeceklerden kaçınmak ve düzenli diş hekimi kontrolleri ağız sağlığını korumak ve ağız kokusunu önlemek için büyük önem taşır.

Tıbbi nedenlere bağlı ağız kokusu durumlarında ise, altta yatan rahatsızlığın teşhisi ve tedavisi esastır. Reflü, sinüs enfeksiyonları, diş eti hastalıkları gibi durumlar ağız kokusuna neden olabilir ve uzman bir hekim tarafından değerlendirilmesi gerekir. Bu durumlarda, hekimin önerdiği tedavi yöntemlerini takip etmek, ağız kokusunu kontrol altına almanın en etkili yoludur.

Gelecek trendler açısından, ağız mikrobiyomunun incelenmesi ve kişiselleştirilmiş tedavi yaklaşımları ön plana çıkacaktır. Genetik faktörler ve ağızdaki bakteri türleri dikkate alınarak, bireylerin ağız kokusuna yönelik en etkili tedavi yöntemleri belirlenebilecektir. Ayrıca, yeni nesil ağız bakım ürünleri ve teknolojik destekli teşhis yöntemleri, ağız kokusunun önlenmesi ve tedavisinde önemli gelişmelere yol açacaktır. Akıllı sensörler ve yapay zeka tabanlı uygulamalar, ağız kokusunu erken teşhis etmede ve kişiye özel tedavi planları oluşturmada yardımcı olabilir.

Sonuç olarak, ağız kokusu karmaşık bir problem olsa da, doğru yaklaşım ve düzenli bakım ile kontrol altına alınabilir. Bu inceleme, okuyucuların ağız kokusunun nedenlerini anlamalarına ve etkili önlem ve tedavi yöntemlerini uygulamalarına yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Gelecekteki araştırmalar, ağız kokusunun daha etkili ve kişiselleştirilmiş tedavisine olanak sağlayacaktır.

ÖNERİLER

Sağlık

Kulak Çınlamasının Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri

Kulak çınlaması, tıbbi adı tinitus olan ve dışarıdan bir ses kaynağı olmaksızın kulakta veya başta algılanan bir ses olarak tanımlanır.
Sağlık

Beyin Sağlığını Destekleyen Besinler

Beynimiz, vücudumuzun en karmaşık ve hayati organıdır. Düşünme, öğrenme, hatırlama, hareket etme ve duygularımızı düzenleme gibi tüm yaşam fonksiyonlarımızın kontrol