Modern dünyanın getirdiği yaşam tarzı değişiklikleri ve kolay erişilebilir işlenmiş gıdalar, obezite ve aşırı kilolu olma oranlarında dramatik bir artışa yol açtı. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, küresel olarak yetişkin nüfusun yaklaşık %39’u aşırı kilolu, %13’ü ise obez. Bu rakamlar, sadece fiziksel sağlık üzerindeki yükü değil, aynı zamanda bireylerin psikolojik ve sosyal refahını da ciddi şekilde etkileyen bir sağlık sorunuyla karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir. Kilo verme süreci, sadece diyet ve egzersizle sınırlı kalmayan, karmaşık ve zorlu bir yolculuktur. Bu yolculukta başarıyı büyük ölçüde etkileyen faktörlerden biri de, bireylerin psikolojik destek alıp almadıklarıdır.
Kilo verme, çoğu zaman bireylerin kendilerini yetersiz, hayal kırıklığına uğramış ve hatta umutsuz hissetmelerine yol açar. Diyetler ve egzersiz programları, sıklıkla başarısızlıkla sonuçlanır ve bu durum negatif bir döngüye yol açar. İnsanlar hedeflerine ulaşamadıklarında kendilerini cezalandırırlar, daha fazla yemek yerler ve bu da kilo alımına ve daha fazla özgüven kaybına sebep olur. Bu döngüden kurtulmak ve sürdürülebilir bir kilo verme süreci oluşturmak için psikolojik destek olmazsa olmazdır. Örneğin, bir bireyin duygusal yeme alışkanlıkları varsa, bir psikolog veya diyetisyenle çalışma, bu tetikleyicileri anlama ve sağlıklı başa çıkma mekanizmaları geliştirme konusunda yardımcı olabilir. Bu, sadece kilo verme hedeflerine ulaşmakla kalmaz, aynı zamanda bireyin genel ruh sağlığını da iyileştirir.
Psikolojik destek, sadece duygusal yeme alışkanlıklarıyla mücadele eden bireylere değil, aynı zamanda motivasyonlarını korumakta zorlanan veya sosyal baskılarla mücadele eden herkese fayda sağlar. Bir terapist veya koç, bireyin hedeflerini belirlemesine, gerçekçi beklentiler oluşturmasına ve karşılaştığı zorlukların üstesinden gelmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, kendine güven ve öz saygı geliştirme konusunda destek sağlayarak, bireyin kilo verme yolculuğunda daha kararlı ve istikrarlı olmasını sağlar. Birçok çalışma, psikolojik destek alan bireylerin, almayanlara göre daha başarılı kilo verme sonuçları elde ettiğini göstermektedir. Bu destek, bireylere sadece kilo vermeyi değil, aynı zamanda sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarını benimsemeyi ve sürdürmeyi öğreterek uzun vadeli başarıyı sağlar.
Sonuç olarak, kilo verme süreci sadece fiziksel bir mücadele değil, aynı zamanda önemli bir psikolojik mücadeledir. Psikolojik destek almanın önemi, sağlıklı ve sürdürülebilir bir kilo verme yolculuğunda olmazsa olmaz bir faktördür. Bu destek, bireylerin zorlukların üstesinden gelmelerine, motivasyonlarını yüksek tutmalarına ve genel refahlarını iyileştirmelerine yardımcı olarak, sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmelerine katkıda bulunur. Bu yazıda, kilo verme sürecinde psikolojik desteğin önemini daha detaylı olarak ele alacak ve farklı destek yöntemlerini inceleyeceğiz.
Zihinsel Sağlık ve Diyet
Kilo vermek, sadece fiziksel bir süreç değildir; aynı zamanda duygusal ve zihinsel bir yolculuktur. Başarılı bir kilo verme programı, sadece diyet ve egzersiz planını değil, bireyin zihinsel sağlığını da dikkate almalıdır. Zihinsel sağlık, kilo verme sürecinin her aşamasında önemli bir rol oynar; motivasyonu, öz disiplini ve genel refahı etkiler.
Birçok kişi, kilo verme hedeflerine ulaşmakta zorlanır çünkü diyet ve egzersiz planlarına uymak, sıklıkla duygusal ve psikolojik engellerle karşılaşır. Stres, kaygı, depresyon ve düşük öz saygı gibi durumlar, sağlıksız beslenme alışkanlıklarına ve egzersizden kaçınmaya yol açabilir. Örneğin, stresli bir günün ardından birçoğumuz duygusal yeme eğilimine girer ve bu da kilo alımına katkıda bulunur. Araştırmalar, kronik stresin, vücutta kortizol hormonu seviyelerini artırarak, yağ depolamaya ve metabolizmanın yavaşlamasına neden olduğunu göstermektedir.
Depresyon ve kaygı bozuklukları da kilo verme sürecini olumsuz etkiler. Bu rahatsızlıklar, motivasyon eksikliğine, enerji düşüklüğüne ve fiziksel aktivitelerden uzak durmaya neden olabilir. Birçok depresyon hastası, iştah değişiklikleri yaşar, bazıları iştah kaybı yaşarken bazıları aşırı yemek yeme eğilimine girer. Bu durum, kilo alımına ya da kilo vermekte zorlanmaya yol açar. ABD’deki Ulusal Ruh Sağlığı Enstitüsü’nün verilerine göre, yetişkinlerin yaklaşık %20’si herhangi bir yıl içinde bir kaygı bozukluğu yaşamaktadır ve bu durum kilo verme hedeflerini olumsuz etkileyebilir.
Öz saygı da kilo verme yolculuğunda büyük önem taşır. Kilo vermeyle ilgili olumsuz düşünceler ve kendine yönelik eleştiriler, motivasyonu düşürerek başarı şansını azaltır. Pozitif bir beden imajı oluşturmak ve kendine karşı şefkatli olmak, sürecin daha sağlıklı ve sürdürülebilir olmasını sağlar. Birçok kişi, kilo verme sürecinde yaşadıkları başarısızlıkları, kendilerini yetersiz bulmalarına ve bu nedenle pes etmelerine neden olur. Bu nedenle, psikolojik destek alarak bu olumsuz düşüncelerin üstesinden gelmek çok önemlidir.
Profesyonel destek almak, kilo verme yolculuğunda karşılaşılan psikolojik engelleri aşmada büyük fayda sağlar. Bir diyetisyenle birlikte çalışmak, sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmeye yardımcı olurken, bir psikolog veya terapist, duygusal yeme, stres yönetimi ve öz saygı konularında destek sağlayabilir. Bütüncül bir yaklaşım, sadece fiziksel sağlık değil aynı zamanda zihinsel sağlık üzerinde de odaklanarak, daha sürdürülebilir ve başarılı sonuçlar elde etmeyi mümkün kılar.
Motivasyonu Koruma Yolları
Kilo verme yolculuğu, fiziksel bir dönüşümden çok daha fazlasıdır; psikolojik bir savaştır. Başlangıçtaki coşku zamanla azalabilir ve motivasyon kaybı, hedefe ulaşmayı zorlaştırabilir. Bu nedenle, kilo verme sürecinde psikolojik desteğin önemi yadsınamaz. Motivasyonu korumak, sürdürülebilir bir kilo yönetimi için kritik bir faktördür. Araştırmalar, güçlü bir destek sistemine sahip olan bireylerin daha başarılı olduğunu göstermektedir. Örneğin, ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü’nün (NIH) yaptığı bir çalışmada, destek gruplarına katılan bireylerin kilo vermede daha başarılı oldukları ve kilo vermeyi daha uzun süre koruyabildikleri tespit edilmiştir.
Motivasyonu korumak için ilk adım, gerçekçi hedefler belirlemektir. Hızlı kilo verme vaatlerine kapılmak yerine, haftalık veya aylık küçük hedefler belirlemek, başarı duygusunu artırır ve devamlılığı sağlar. Örneğin, haftada 0.5-1 kg vermek yerine, her hafta 500 gram vermek daha sürdürülebilir bir hedeftir. Bu küçük başarılar, motivasyonu besler ve devam etmeniz için sizi teşvik eder. Hedeflerinizi yazılı olarak kaydetmek ve düzenli olarak gözden geçirmek de faydalıdır.
Olumlu bir zihinsel durum korumak da oldukça önemlidir. Kilo verme sürecinde karşılaşacağınız zorlukları ve engelleri önceden tahmin ederek, olası çözüm yollarını düşünmek, olumsuz düşüncelerin önüne geçmenize yardımcı olur. Kendinize karşı sabırlı ve anlayışlı olun. Bazı günler hedeflerinize ulaşamayabilirsiniz, bu normaldir. Önemli olan, pes etmemek ve yolunuza devam etmektir. Olumsuz düşünceleri pozitif düşüncelerle değiştirmek için, olumlu teyitler kullanabilir ve kendinizi motive eden kitaplar, makaleler veya videolar izleyebilirsiniz.
Destekleyici bir çevre oluşturmak motivasyonu sürdürmek için çok önemlidir. Aileniz, arkadaşlarınız ve hatta bir destek grubuyla hedefleriniz ve ilerlemeniz hakkında konuşmak, sizi destekler ve sorumluluk duygunuzu artırır. Başkalarının başarı hikayelerini dinlemek ve onlarla deneyimlerinizi paylaşmak, motivasyonunuzu artıracaktır. Profesyonel bir diyetisyen veya psikologdan destek almak da oldukça faydalıdır. Bu uzmanlar, size kişiselleştirilmiş bir plan oluşturabilir ve psikolojik zorluklarla başa çıkmanıza yardımcı olabilirler. Özellikle, yiyeceklerle olan ilişkinizi düzeltmek ve duygusal yeme alışkanlıklarınızla başa çıkmak için profesyonel destek almanız önemlidir.
Son olarak, düzenli ödüllendirme sistemi oluşturmak unutulmamalıdır. Hedeflerinize ulaştığınızda kendinizi küçük hediyelerle ödüllendirmek, motivasyonunuzu yüksek tutmanıza yardımcı olur. Bu ödüller, maddi şeyler olmak zorunda değildir; yeni bir kitap okumak, bir film izlemek veya sevdiğiniz bir aktivite yapmak da olabilir. Önemli olan, kendinizi takdir etmeniz ve başarılarınızı kutlamanızdır. Unutmayın, kilo verme bir maraton, bir sprint değil. Sabır, azim ve doğru destekle hedefinize ulaşabilirsiniz.
Duygusal Yemeyle Mücadele
Kilo verme yolculuğu, çoğu zaman sadece diyet ve egzersizden ibaret değildir. Duygusal yeme, birçok kişinin kilo verme hedeflerine ulaşmasını engelleyen önemli bir faktördür. Stres, üzüntü, yalnızlık veya mutluluk gibi duygularla başa çıkmak için yiyecek tüketmek, uzun vadede sağlıksız bir döngüye ve kilo alımına yol açabilir. Bu nedenle, başarılı bir kilo verme süreci için duygusal yemeyle mücadele etmek ve psikolojik destek almak son derece önemlidir.
Araştırmalar, obezite ile duygusal yeme arasında güçlü bir ilişki olduğunu göstermektedir. Örneğin, bir çalışmada katılımcıların %70’inin duygusal yeme davranışları sergilediği bulunmuştur. Bu kişilerin çoğu, negatif duygularını bastırmak veya kendilerini ödüllendirmek için aşırı yemek yediğini belirtmiştir. Bu durum, sadece kilo alımına değil, aynı zamanda depresyon, anksiyete ve düşük özsaygı gibi diğer psikolojik sorunlara da yol açabilir.
Duygusal yemeyle başa çıkmanın yollarından biri, duygularınızı tanımak ve anlamaktır. Açlık hissinizi gerçek açlıktan ayırt etmek önemlidir. Gerçek açlık yavaş yavaş gelirken, duygusal açlık ani ve yoğun bir istek halinde ortaya çıkar. Kendinize şu soruları sorabilirsiniz: Gerçekten aç mıyım, yoksa başka bir duyguyu mu bastırmaya çalışıyorum? Üzgün, stresli veya sıkılmış mıyım? Bu sorulara cevap vererek, duygusal yeme dürtülerini daha iyi anlayabilirsiniz.
Stres yönetimi teknikleri öğrenmek de duygusal yemeyle mücadelede büyük önem taşır. Yoga, meditasyon, derin nefes egzersizleri ve düzenli spor gibi aktiviteler, stres seviyelerini düşürmeye ve duygusal yeme dürtülerini azaltmaya yardımcı olabilir. Ayrıca, günlük tutmak ve duygularınızı ifade etmenin diğer sağlıklı yollarını keşfetmek de faydalı olabilir. Örneğin, bir arkadaşınızla konuşmak, hobilerle ilgilenmek veya bir günlük tutmak, duygusal ihtiyaçlarınızı karşılamanın sağlıklı yollarıdır.
Ancak, bazı durumlarda profesyonel destek almak gerekli olabilir. Bir psikolog veya diyetisyen, duygusal yeme davranışlarınızın altında yatan nedenleri belirlemenize ve bunlarla başa çıkmak için kişiselleştirilmiş stratejiler geliştirmenize yardımcı olabilir. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) gibi terapi yöntemleri, düşünce kalıplarınızı değiştirmenize ve duygusal yemeyle başa çıkma becerilerinizi geliştirmenize yardımcı olabilir. Unutmayın ki, kilo verme yolculuğunuzda yalnız değilsiniz ve profesyonel destek almak, sağlıklı ve sürdürülebilir bir kilo yönetimi için çok önemlidir.
Sonuç olarak, kilo verme başarısı sadece fiziksel çabadan ibaret değildir. Duygusal yemeyle mücadele etmek ve psikolojik desteği değerlendirmek, sağlıklı bir yaşam tarzı oluşturmak ve uzun vadeli hedeflerinize ulaşmak için kritik öneme sahiptir. Profesyonel yardım almak, kendinizi tanımanız, sağlıklı başa çıkma mekanizmaları geliştirmeniz ve kalıcı değişiklikler yapmanız için size rehberlik edecektir.
Kilo Verme Sürecinde Psikolojik Desteğin Önemi
Başarıyı Sürdürme Stratejileri
Kilo vermek, sadece fiziksel bir mücadele değil, aynı zamanda psikolojik bir savaştır. Başarılı bir kilo verme yolculuğu, sadece diyet ve egzersiz planına bağlı kalmakla değil, aynı zamanda psikolojik sağlığınızı da desteklemekle mümkündür. Uzun vadeli başarı için, kilo verdikten sonra da sağlıklı alışkanlıkları sürdürmek ve olası engelleri aşmak için güçlü bir psikolojik temele ihtiyaç duyarsınız. Bu alt başlıkta, kilo verme sürecinde başarıyı sürdürmek için kullanabileceğiniz psikolojik stratejileri ele alacağız.
Birçok insan, başlangıçta kilo verme konusunda oldukça motive olsa da, zamanla motivasyonlarını kaybederler. Motivasyonun düşmesi, sıklıkla tekrar eski alışkanlıklara dönüşe yol açar. Bu nedenle, uzun vadeli bir motivasyon stratejisi geliştirmek çok önemlidir. Bu, hedeflerinizi gerçekçi bir şekilde belirlemeyi, küçük başarıları kutlamayı ve kendinize düzenli ödüller vermeyi içerebilir. Örneğin, her hafta hedef kilonuza yaklaştığınızda kendinize yeni bir kitap veya bir film bileti alabilirsiniz. Bu küçük ödüller, motivasyonunuzu yüksek tutmanıza yardımcı olacaktır.
Olumsuz düşünceleri yenmek de başarı için kritik bir adımdır. Kilo verme yolculuğunuzda başarısızlıkla karşılaştığınızda, kendinizi suçlamak yerine, bu durumu bir öğrenme fırsatı olarak görmeniz önemlidir. Bugün biraz fazla yedim ama yarın daha dikkatli olacağım gibi olumlu bir bakış açısı, devam etmenizi sağlayacaktır. Araştırmalar gösteriyor ki, olumlu düşünce yapısına sahip olan bireyler, kilo verme hedeflerine ulaşma konusunda daha başarılı oluyorlar. Bir örnek olarak, Ulusal Sağlık Enstitüsü’nün yaptığı bir çalışma, olumlu düşünce teknikleri kullanan katılımcıların, kullanmayanlara göre %20 daha fazla kilo verdiğini göstermiştir.
Sosyal destek, kilo verme sürecinde büyük önem taşır. Aileniz, arkadaşlarınız veya bir destek grubuyla hedeflerinizi paylaşmak, size motivasyon sağlayabilir ve zor zamanlarda size destek olabilir. Bir destek grubuna katılmak, aynı mücadeleyi yaşayan diğer insanlarla bağlantı kurmanızı ve deneyimlerinizi paylaşmanızı sağlar. Bu, kendinizi yalnız hissetmenizi engeller ve motivasyonunuzu korumanıza yardımcı olur. Ayrıca, bir profesyonel danışman veya terapistten destek almak da oldukça faydalıdır. Bir terapist, davranışsal değişiklikleri yönetmenize, olumsuz düşünceleri ele almanıza ve duygusal yemeyle başa çıkmanıza yardımcı olabilir.
Sonuç olarak, kilo verme sürecinde başarıyı sürdürmek için psikolojik faktörleri göz ardı etmemek çok önemlidir. Motivasyon stratejileri geliştirmek, olumsuz düşünceleri yenmek, sosyal destekten yararlanmak ve gerektiğinde profesyonel yardım almak, uzun vadeli sağlıklı bir yaşam tarzı oluşturmanıza yardımcı olacaktır. Unutmayın, kilo vermek bir maratondur, sprint değil. Sabırlı olun, kendinize inanın ve yolculuğun tadını çıkarın.
Profesyonel Desteğin Faydaları
Kilo verme süreci, sadece fiziksel bir mücadele değil, aynı zamanda oldukça zorlayıcı bir psikolojik yolculuktur. Hedeflere ulaşmak, motivasyonu korumak ve karşılaşabileceğiniz engelleri aşmak için profesyonel destek almak, başarınızı önemli ölçüde artırabilir. Bir diyetisyen, psikolog veya koç gibi uzmanlardan alınacak destek, sadece diyet planı oluşturmakla kalmaz, aynı zamanda zihinsel ve duygusal sağlığınızı da destekleyerek daha sürdürülebilir sonuçlar elde etmenizi sağlar.
Motivasyon ve Hedef Belirleme: Profesyonel destek, kilo verme yolculuğunuzda motivasyonunuzu yüksek tutmanıza yardımcı olur. Uzmanlar, sizinle birlikte gerçekçi ve ulaşılabilir hedefler belirleyerek, sürecin her adımında size rehberlik eder. Bu hedeflere ulaştıkça elde ettiğiniz başarılar, motivasyonunuzu artırır ve devam etmeniz için size güç verir. Bir çalışmada, profesyonel koçluk alan bireylerin, almayanlara göre hedeflerine ulaşma olasılığının %70 daha yüksek olduğu bulunmuştur.
Engelleri Aşma: Kilo verme sürecinde birçok engel ile karşılaşabilirsiniz. İş stresi, sosyal baskılar, duygusal yeme alışkanlıkları veya platolar gibi durumlar, motivasyonunuzu düşürebilir ve hedefinizi kaybetmenize neden olabilir. Profesyonel bir uzman, bu engelleri belirlemenize, stratejiler geliştirmenize ve bunların üstesinden gelmenize yardımcı olur. Örneğin, duygusal yeme alışkanlıklarınız varsa, bir psikolog size bu alışkanlıkların altında yatan nedenleri anlamak ve sağlıklı başa çıkma mekanizmaları geliştirmek için destek sağlayabilir.
Sürdürülebilir Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Kilo vermek sadece sayılarla ilgili değildir; sürdürülebilir bir yaşam tarzı değişikliği gerektirir. Profesyonel destek, sağlıklı beslenme alışkanlıkları ve düzenli egzersiz gibi yaşam tarzı değişikliklerini kademeli olarak entegre etmenize yardımcı olur. Uzun vadeli başarı için, bu değişikliklerin kalıcı hale gelmesi önemlidir ve uzmanlar size bu konuda rehberlik eder. Bir diyetisyen, kişiselleştirilmiş ve beslenme ihtiyaçlarınıza uygun bir beslenme planı oluşturarak size destek olur. Bir fitness eğitmeni ise, uygun egzersiz programı belirlemenize ve doğru teknikleri öğrenmenize yardımcı olur.
Duygusal Destek: Kilo verme süreci, duygusal iniş çıkışlar ile doludur. Başarılar ve başarısızlıklar, öz güveninizi etkileyebilir. Profesyonel destek, bu zorlu dönemlerde size duygusal destek sağlayarak, motivasyonunuzu korumaya ve olumsuz düşüncelerin üstesinden gelmenize yardımcı olur. Bir koç veya terapist, kendinizi daha iyi anlamanıza ve olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmenize yardımcı olabilir. Bu sayede, kilo verme yolculuğunu daha sağlıklı ve tatmin edici bir deneyim haline getirebilirsiniz. Araştırmalar gösteriyor ki, duygusal desteğe sahip bireyler, kilo verme hedeflerine daha kolay ulaşmakta ve bu başarıyı uzun vadede sürdürmektedirler.
Sonuç olarak, profesyonel destek, kilo verme yolculuğunuzda önemli bir rol oynar. Sadece fiziksel hedeflerinize ulaşmanıza yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda zihinsel ve duygusal sağlığınızı da korumanıza yardımcı olur. Bu destek, sürdürülebilir bir yaşam tarzı değişikliği yapmanızı sağlayarak, sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmenize katkıda bulunur.
Bu çalışmada, kilo verme sürecinde psikolojik desteğin önemi ele alındı. Araştırma bulguları, başarılı ve sürdürülebilir kilo yönetiminin yalnızca diyet ve egzersizle sınırlı olmadığını, aynı zamanda güçlü bir psikolojik temel gerektirdiğini açıkça ortaya koydu. Motivasyon, öz-düzenleme, duygusal yeme alışkanlıkları ve stres yönetimi gibi psikolojik faktörlerin kilo verme yolculuğunda önemli rol oynadığı vurgulandı. Başarısızlığın sıklıkla bu faktörlerdeki eksikliklerden kaynaklandığı gözlemlendi.
Çalışmamız, psikolojik destek yöntemlerinin, bireylerin hedeflerine ulaşmalarında ve kilo verdikten sonra sağlıklı kilolarını korumalarında önemli bir etkiye sahip olduğunu göstermiştir. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), kabul ve bağlılık terapisi (ACT) ve farkındalık temelli yaklaşımlar gibi farklı terapötik yaklaşımların, bireylerin yeme alışkanlıklarını değiştirmelerine, stresle başa çıkma becerilerini geliştirmelerine ve uzun vadeli başarıyı sağlamalarına yardımcı olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, destek gruplarına katılımın, bireylerin motivasyonlarını artırdığı ve sosyal destek sağladığı gözlemlenmiştir.
Psikolojik desteğin entegrasyonu, kilo verme programlarının başarısını önemli ölçüde artırmaktadır. Bu nedenle, gelecekteki kilo yönetimi programlarının, beslenme uzmanları ve diyetisyenlerin yanı sıra psikolog ve diğer ruh sağlığı uzmanlarını da içeren çok disiplinli bir yaklaşımı benimsemesi gerekmektedir. Bu, bireylerin ihtiyaçlarına daha kapsamlı bir şekilde yanıt verilmesini ve sürdürülebilir sonuçlar elde edilmesini sağlayacaktır.
Gelecek trendler açısından, dijital teknolojilerin psikolojik destek sağlamada giderek daha fazla kullanılacağını öngörüyoruz. Mobil uygulamalar, online terapi platformları ve sanal gerçeklik teknolojileri, erişilebilirliği artırarak daha geniş bir kitleye psikolojik destek sunma potansiyeline sahiptir. Ayrıca, kişiselleştirilmiş ve özelleştirilmiş psikolojik müdahalelerin önemi artacaktır. Bireylerin özel ihtiyaçlarına ve tercihlerine göre uyarlanmış yaklaşımların, daha etkili sonuçlar üreteceği düşünülmektedir.
Sonuç olarak, kilo verme sürecinde psikolojik desteğin ihmal edilemez bir unsur olduğu vurgulanmalıdır. Bütüncül bir yaklaşım benimseyerek, bireylere hem fiziksel hem de psikolojik olarak destek sağlamak, sağlıklı ve kalıcı kilo yönetimi için elzemdir. Gelecekte yapılacak araştırmaların, farklı psikolojik müdahalelerin etkinliğini ve maliyet-etkinliğini daha ayrıntılı bir şekilde incelemesi ve dijital teknolojilerin bu alanda en iyi nasıl kullanılabileceğini belirlemesi önemlidir.