Sağlık

Kişisel sağlığı korumak için en iyi alışkanlıklar

Modern yaşamın getirdiği yoğun tempo ve stres, bireylerin kişisel sağlıklarını ihmal etmelerine yol açan en büyük etkenlerden biridir. İş hayatının baskısı, sosyal sorumluluklar ve teknolojinin sunduğu sınırsız imkanlar, sağlıklı yaşam alışkanlıklarını ikinci plana atmamıza neden oluyor. Ancak, sağlık, hayatımızın her alanını etkileyen, vazgeçilmez bir temel taştır. Sağlıklı bir beden ve zihin olmadan, hedeflerimize ulaşmak, ilişkilerimizi beslemek ve hayattan tam anlamıyla keyif almak neredeyse imkansızdır. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) verilerine göre, dünyada her yıl milyonlarca insan önlenebilir hastalıklardan hayatını kaybediyor ve bu ölümlerin büyük bir kısmının temelinde, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının eksikliği yatıyor.

Kişisel sağlığın korunması, karmaşık bir süreç gibi görünse de, temelinde basit ve uygulanabilir alışkanlıklar yer almaktadır. Bu alışkanlıkları hayatımıza entegre etmek, hem kısa hem de uzun vadede sağlığımızda muazzam iyileşmeler sağlayabilir. Örneğin, düzenli egzersiz yapan bireylerin kalp hastalığı, diyabet ve bazı kanser türlerine yakalanma riski önemli ölçüde azalmaktadır. Aynı şekilde, dengeli ve sağlıklı bir beslenme düzeni, bağışıklık sistemini güçlendirerek, hastalıklara karşı direnci artırır. Yapılan araştırmalar, düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenmenin, ruh sağlığı üzerinde de olumlu etkiler yarattığını göstermektedir. Depresyon ve anksiyete gibi ruhsal rahatsızlıkların önlenmesinde ve tedavisinde, bu alışkanlıkların büyük bir rol oynadığı kanıtlanmıştır.

Bu dokümanda, kişisel sağlığınızı korumak için uygulayabileceğiniz en etkili alışkanlıkları detaylı bir şekilde ele alacağız. Konuyu farklı başlıklar altında inceleyerek, beslenme, egzersiz, uyku, stres yönetimi ve düzenli sağlık kontrolleri gibi önemli alanlara odaklanacağız. Her başlık altında, pratik ipuçları, uzman görüşleri ve gerçek hayat örnekleri paylaşarak, sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemeniz için size yol göstereceğiz. Hedefimiz, sağlığınızı önceliklendirmeniz ve uzun, sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmeniz için gerekli bilgi ve motivasyonu sağlamaktır. Unutmayın ki, sağlıklı bir yaşam, küçük değişikliklerle başlayan büyük bir yolculuktur ve bu yolculukta size eşlik etmekten mutluluk duyarız.

Kişisel Sağlığı Korumak için En İyi Alışkanlıklar

Sağlıklı Beslenme Önerileri

Sağlıklı bir yaşam sürmenin temel taşlarından biri sağlıklı beslenmedir. Dengeli ve besleyici bir diyet, enerji seviyelerini yükseltir, bağışıklık sistemini güçlendirir, kronik hastalık riskini azaltır ve genel yaşam kalitenizi iyileştirir. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) verilerine göre, kötü beslenme, dünya çapında hastalık ve ölümlerin önde gelen nedenlerinden biridir. Bu nedenle, beslenme alışkanlıklarımızı gözden geçirmek ve sağlıklı beslenme ilkelerini yaşam tarzımızın bir parçası haline getirmek son derece önemlidir.

Meyve ve sebzelerin günlük tüketimi, sağlıklı bir beslenmenin olmazsa olmazıdır. Bu besinler, vücudumuz için gerekli olan vitaminler, mineraller ve antioksidanlar açısından zengindir. Örneğin, bir günlük 5 porsiyon meyve ve sebze tüketimi, kalp hastalığı, felç ve bazı kanser türleri riskini önemli ölçüde azaltabilir. ABD Tarım Bakanlığı’nın (USDA) önerilerine göre, günlük tüketilecek meyve ve sebzelerin çeşitli olması, farklı besin maddelerinden daha fazla fayda sağlamak için önemlidir. Örneğin, koyu yeşil yapraklı sebzeler, turuncu sebzeler ve kırmızı meyveler farklı vitamin ve mineral profillerine sahiptir.

Tam tahıllar, rafine tahıllara göre daha fazla lif, vitamin ve mineral içerir. Lif, sindirim sisteminin sağlıklı çalışmasına yardımcı olur, tokluk hissini artırır ve kan şekerini düzenler. Tam tahıllar, kalp hastalığı ve tip 2 diyabet riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Günlük tüketilen tahılların en az yarısının tam tahıl olması önerilir. Bu, kepekli ekmek, kahverengi pirinç, yulaf ezmesi ve tam buğday makarnaları gibi seçenekleri tercih etmeniz anlamına gelir.

Yağ tüketimini dengelemek de önemlidir. Doymuş ve trans yağlar kalp hastalığı riskini artırabilirken, doymamış yağlar kalp sağlığı için faydalıdır. Avokado, zeytinyağı, somon ve ceviz gibi sağlıklı yağ kaynaklarını tercih etmek, genel sağlık için önemlidir. Hazır yemeklerde ve işlenmiş gıdalarda gizlenmiş trans yağlardan kaçınmak için etiketleri dikkatlice okumak gerekir.

Protein alımını da göz ardı etmemek gerekir. Protein, kasların onarımı ve büyümesi için gereklidir. Tavuk, balık, fasulye, mercimek ve soya gibi çeşitli protein kaynaklarından yeterli miktarda protein almak önemlidir. Proteinin aşırı tüketiminin de zararlı olabileceğini unutmamak gerekir, bu nedenle dengeli bir yaklaşım benimsemek önemlidir.

Son olarak, su tüketimini artırmak genel sağlığınızı destekler. Su, vücut fonksiyonlarının düzgün çalışması için gereklidir ve dehidrasyonu önler. Günlük yeterli miktarda su içmek, enerji seviyelerini yükseltir ve metabolizmayı hızlandırmaya yardımcı olabilir. Günlük su ihtiyacı kişiye göre değişir, ancak genel bir kural olarak günde en az 8 bardak su içmek önerilir.

Sağlıklı beslenme, bir gecede gerçekleşen bir değişim değil, zamanla geliştirilen bir alışkanlıktır. Küçük değişiklikler yaparak ve sağlıklı beslenme ilkelerini kademeli olarak yaşam tarzınıza entegre ederek, uzun vadeli sağlık ve refahınıza önemli ölçüde katkıda bulunabilirsiniz. Bir diyetisyen veya beslenme uzmanından kişiselleştirilmiş bir plan almanız, hedeflerinize ulaşmanızda yardımcı olabilir.

Düzenli Egzersiz Rutini

Kişisel sağlığın temel taşlarından biri düzenli egzersizdir. Sadece fiziksel sağlığınızı iyileştirmekle kalmaz, aynı zamanda ruh halinizi, uykunuzu ve genel yaşam kalitenizi de olumlu yönde etkiler. Düzenli bir egzersiz rutini oluşturmak, başlangıçta zor görünse de, doğru yaklaşımla sürdürülebilir ve keyifli bir alışkanlığa dönüştürülebilir.

Öncelikle, kendinize uygun bir egzersiz türü seçmeniz önemlidir. Kardiyo egzersizleri (koşu, yüzme, bisiklet sürme gibi), kalp ve akciğer sağlığınızı güçlendirir, kuvvet antrenmanı ise kas kütlenizi artırır ve metabolizmanızı hızlandırır. Esneklik egzersizleri (yoga, pilates gibi) ise kaslarınızı esnek ve güçlü tutmanıza yardımcı olur. İdeal olan, bu üç tür egzersizi de rutininize dahil etmektir. Örneğin, haftada üç gün kardiyo, iki gün kuvvet antrenmanı ve bir gün esneklik egzersizi yapabilirsiniz. Ancak başlangıçta kendinizi zorlamadan, hafif ve keyif aldığınız aktivitelerle başlamak daha doğru olacaktır.

Düzenli egzersizin faydaları saymakla bitmez. Amerika Kalp Derneği’nin verilerine göre, düzenli fiziksel aktivite, kalp hastalığı, felç, tip 2 diyabet ve bazı kanser türleri riskini azaltır. Ayrıca, obezite ile mücadeleye yardımcı olur, kan basıncını ve kolesterol seviyelerini dengeler. Bunların yanı sıra, egzersiz ruh halini iyileştirerek depresyon ve anksiyete riskini azaltır, uyku kalitesini artırır ve enerji seviyelerini yükseltir. Düzenli egzersiz yapan bireylerin, daha yüksek bir yaşam kalitesi deneyimleme olasılığı da daha yüksektir.

Bir egzersiz rutini oluştururken, gerçekçi hedefler belirlemek çok önemlidir. Başlangıçta çok yoğun bir programa girmek, sizi hızla yıldırabilir. Haftada birkaç kez, kısa süreli egzersizlerle başlayın ve zamanla süreyi ve yoğunluğu artırın. Hedeflerinizi takip etmek ve ilerlemenizi görmek için bir egzersiz günlüğü tutmak veya bir fitness uygulaması kullanmak faydalı olabilir. Ayrıca, bir arkadaşınızla veya bir grupla egzersiz yapmak, motivasyonunuzu yüksek tutmanıza yardımcı olabilir. Unutmayın, önemli olan sürekliliktir. Düzenli ve tutarlı bir şekilde egzersiz yapmak, uzun vadede en büyük faydayı sağlayacaktır.

Son olarak, dinlenmenin de egzersiz kadar önemli olduğunu unutmayın. Kaslarınızın onarılması ve büyümesi için yeterli uykuya ve dinlenmeye ihtiyacı vardır. Egzersizlerden sonra vücudunuzu dinlemek ve gerektiğinde dinlenmek, sakatlanmaları önlemek ve motivasyonunuzu korumak açısından son derece önemlidir. Profesyonel bir antrenörle çalışmak, size kişiselleştirilmiş bir egzersiz programı oluşturmada ve doğru teknikleri öğrenmede yardımcı olabilir. Sağlığınız için en doğru yolu bulmak için bir doktora veya fizyoterapiste danışmanız da faydalı olacaktır.

Yeterli Uyku Almanın Önemi

Kişisel sağlığımızı korumak için birçok faktör etkili olsa da, bunların başında yeterli ve kaliteli uyku gelir. Çoğu insanın göz ardı ettiği veya yeterince önemsemediği uyku, aslında bedenimizin ve zihnimizin tamir ve yenilenme sürecidir. Yetersiz uyku, sadece yorgunluk ve uyuşukluk gibi kısa süreli etkilerle kalmaz; uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Uyku yoksunluğu, birçok hastalığın riskini artırır. Örneğin, Amerikan Kalp Birliği’nin verilerine göre, günde 6 saatten az uyuyan kişilerin kalp hastalığı, inme ve diyabet geliştirme riski daha yüksektir. Bu risk, uyku süresinin azalmasıyla doğru orantılı olarak artar. Araştırmalar, düzenli olarak yetersiz uyuyan kişilerin bağışıklık sistemlerinin zayıfladığını ve enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale geldiğini göstermektedir. Bu durum, kronik hastalıkların gelişme riskini de önemli ölçüde artırır.

Yeterli uyku sadece fiziksel sağlığımızı etkilemekle kalmaz, zihinsel sağlığımız için de hayati önem taşır. Uykusuzluk, konsantrasyon güçlüklerine, hafıza problemlerine, karar verme süreçlerinde zorlanmaya ve ruh halinde dalgalanmalara neden olabilir. Depresyon ve anksiyete gibi ruhsal bozuklukların da uyku bozukluklarıyla sıklıkla birlikte görüldüğü bilinmektedir. Yeterli uyku, zihnimizin dinlenmesini, stres hormonlarının seviyesinin düşmesini ve duygusal dengemizin korunmasını sağlar.

Uyku hijyeni, yani uyku kalitesini artırmaya yönelik alışkanlıklar geliştirmek, sağlıklı bir yaşam için çok önemlidir. Düzenli bir uyku programı oluşturmak, yatmadan önce rahatlatıcı aktiviteler yapmak (örneğin, kitap okumak, sıcak bir banyo yapmak), yatmadan önce kafein ve alkol tüketiminden kaçınmak, uyku ortamının karanlık, sessiz ve serin olmasını sağlamak, uyku hijyeninin temel unsurlarıdır. Ayrıca, gündüzleri yeterli miktarda güneş ışığı almak ve düzenli egzersiz yapmak da uyku kalitesini artırmaya yardımcı olabilir. Ancak, uyku sorunları devam ediyorsa, bir uzmana danışmak önemlidir.

Sonuç olarak, yeterli ve kaliteli uyku, kişisel sağlığımızın temel taşlarından biridir. Yetersiz uykunun kısa ve uzun vadeli olumsuz etkilerini göz önünde bulundurarak, uyku hijyenimize dikkat etmeli ve düzenli uyku alışkanlıkları geliştirmeliyiz. Sağlıklı bir yaşam için, günde ortalama 7-8 saat uyumayı hedeflemeli ve gerekirse profesyonel yardım almalıyız. Unutmayalım ki, sağlıklı bir vücut ve zihin, sağlıklı bir uyku ile başlar.

Stres Yönetimi Teknikleri

Kişisel sağlığınızı korumak için en önemli adımlardan biri, etkili stres yönetimi tekniklerini öğrenmek ve uygulamaktir. Günümüzün hızlı tempolu yaşamında stres, çoğu insanın karşılaştığı yaygın bir sorundur. Sürekli baskı altında olmak, fiziksel ve zihinsel sağlığınızı olumsuz etkileyebilir, kalp hastalığı, yüksek tansiyon, depresyon ve anksiyete gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) verilerine göre, dünya genelinde yetişkinlerin yaklaşık %20’si bir tür anksiyete bozukluğu yaşıyor ve stres, bu bozuklukların önemli bir tetikleyicisi.

Stresle başa çıkmak için birçok etkili teknik mevcuttur. Bunlardan bazıları basit yaşam tarzı değişiklikleriyle, bazıları ise profesyonel destekle gerçekleştirilebilir. Fiziksel aktivite, stres yönetiminde önemli bir rol oynar. Düzenli egzersiz, vücutta endorfin salınımını artırarak ruh halini iyileştirir ve stresi azaltır. Araştırmalar, haftada en az 150 dakika orta yoğunluklu egzersizin, stres seviyelerini önemli ölçüde düşürdüğünü göstermektedir. Örneğin, hızlı yürüyüş, yüzme veya bisiklet sürme gibi aktiviteler, hem bedeninizi hem de zihninizi rahatlatmanıza yardımcı olabilir.

Sağlıklı beslenme de stres yönetiminde kritik öneme sahiptir. İşlenmiş gıdalar, şeker ve kafein gibi uyarıcılar, stres seviyelerini artırabilir. Bunların yerine, meyve, sebze, tam tahıllar ve yağsız proteinler gibi besin açısından zengin gıdalar tüketmek, vücudunuzun stresle başa çıkmasına yardımcı olur. Yeterli su içmek de vücudun düzgün çalışması ve stresle daha iyi mücadele etmesi için önemlidir.

Yeterli uyku almak, stres yönetimi için olmazsa olmazdır. Uykusuzluk, stres seviyelerini artırarak konsantrasyon ve karar verme yeteneğinizi olumsuz etkiler. Yetişkinlerin günde 7-9 saat kaliteli uyku alması önerilir. Uyku düzeninizi iyileştirmek için yatmadan önce ekranlardan uzak durmak, rahatlatıcı bir banyo yapmak veya kitap okumak gibi rahatlatıcı aktiviteler yapabilirsiniz.

Mindfulness ve meditasyon teknikleri, stresi azaltmada oldukça etkilidir. Mindfulness, şu anki ana odaklanmayı ve yargılamadan farkındalığı içerir. Düzenli meditasyon uygulamaları, zihnin sakinleşmesine, strese karşı direncin artmasına ve duygusal dengeye ulaşılmasına yardımcı olur. Birçok uygulama ve online kaynak, meditasyon tekniklerini öğrenmenize yardımcı olabilir.

Derin nefes egzersizleri, stres anlarında hızlı bir şekilde rahatlama sağlamaya yardımcı olur. Derin ve yavaş nefes alıp vermek, vücudun sakinleşmesine ve kalp atış hızının yavaşlamasına katkıda bulunur. Bu teknik, stresli bir durumla karşılaştığınızda hemen uygulayabileceğiniz basit ve etkili bir yöntemdir.

Son olarak, sosyal destek almak, stresle başa çıkmada önemli bir rol oynar. Aile, arkadaşlar ve destek gruplarıyla bağlantı kurmak, stresli zamanlarda duygusal destek sağlar ve yalnız olmadığınızı hissetmenizi sağlar. Zor zamanlarda konuşabileceğiniz güvenilir bir kişi bulmak, stresle başa çıkma kapasitenizi önemli ölçüde artırabilir.

Stres yönetimi, sürekli bir süreçtir ve herkes için farklı teknikler işe yarayabilir. Yukarıda bahsedilen teknikleri denemeniz ve sizin için en etkili olanları bulmanız önemlidir. Stresiniz kontrolünüz dışında hissediyorsa veya günlük yaşamınızı etkiliyorsa, bir psikolog veya terapistten profesyonel yardım almanız faydalı olabilir.

Sigara ve Alkol Kullanımından Uzak Durmak

Kişisel sağlığınızı korumak için atabileceğiniz en önemli adımlardan biri, sigara ve alkol kullanımından uzak durmaktır. Bu iki madde, sayısız sağlık sorununa yol açan ve yaşam kalitenizi ciddi şekilde etkileyen bağımlılık yapıcı maddelerdir. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, tütün kullanımı her yıl milyonlarca ölüme neden olurken, aşırı alkol tüketimi de karaciğer sirozu, kalp hastalıkları ve çeşitli kanser türleri gibi ölümcül hastalıklara yol açmaktadır.

Sigaranın zararları saymakla bitmez. İçerdiği binlerce zararlı kimyasal madde, akciğer kanseri, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), kalp hastalıkları, felç ve birçok diğer kansere yol açar. Ayrıca, sigara, bağışıklık sistemini zayıflatarak enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale getirir ve diş eti hastalıklarına, erken yaşlanmaya ve kısırlığa da neden olabilir. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’nin (CDC) verilerine göre, sigara ABD’deki her 10 ölüden yaklaşık birine neden olmaktadır. Bu korkunç bir istatistik ve sigaranın ölümcül bir alışkanlık olduğunu açıkça göstermektedir.

Alkolün aşırı tüketimi de vücuda ciddi zararlar verir. Karaciğer hastalıkları, alkolün en yaygın ve ölümcül etkilerinden biridir. Alkol, karaciğerin yağlanmasına, siroza ve karaciğer yetmezliğine neden olabilir. Bunun yanı sıra, aşırı alkol tüketimi kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, felç, bazı kanser türleri (özellikle meme, kolon ve karaciğer kanseri) ve sindirim sistemi problemlerine yol açar. Ayrıca, alkol, ruh sağlığını olumsuz etkileyerek depresyon, anksiyete ve diğer ruhsal bozuklukların gelişmesine katkıda bulunabilir. Alkolün bağımlılık yapıcı özelliği de göz ardı edilmemelidir; alkol bağımlılığı ciddi sağlık sorunlarına ve sosyal problemlere neden olabilir.

Sigara ve alkolden uzak durmak, yaşam beklentinizi uzatmanın ve yaşam kalitenizi iyileştirmenin en etkili yollarından biridir. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek, dengeli beslenerek, düzenli egzersiz yaparak ve yeterli uyku alarak vücudunuzu destekleyebilirsiniz. Sigara ve alkol bağımlılığından kurtulmak için profesyonel destek almak önemlidir. Doktorlar, terapötik destek ve ilaç tedavisi gibi çeşitli yöntemlerle size yardımcı olabilirler. Unutmayın ki, sağlığınız en değerli varlığınızdır ve onu korumak için gerekli adımları atmak sizin elinizdedir.

Sonuç olarak, sigara ve alkol kullanımından uzak durmak, kişisel sağlığınızı korumak için atabileceğiniz en etkili adımlardan biridir. Bu alışkanlıkların uzun vadeli etkileri çok ciddi olup, yaşam kalitenizi ve beklentinizi olumsuz yönde etkiler. Sağlığınıza yatırım yapın ve bu zararlı alışkanlıklardan kurtulmak için gereken adımları atın.

Bu raporda, kişisel sağlığı korumak için en önemli alışkanlıkları inceledik. Sağlıklı bir yaşam tarzı, karmaşık ve çok yönlü bir kavram olsa da, temelde birkaç ana unsurun uygulanmasına dayanır. Bu unsurlar, birbirleriyle yakından ilişkili olup, birinin eksikliği diğerlerinin etkisini azaltabilir.

Öncelikle, dengeli ve sağlıklı beslenmenin önemini vurguladık. İşlenmiş gıdalardan uzak durarak, meyve, sebze, tam tahıllar ve yağsız protein kaynaklarını tercih ederek, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu besinleri almasını sağlayabiliriz. Beslenme alışkanlıklarımızın, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığımız üzerinde derin bir etkisi vardır. Vücut kitle indeksimizi (VKİ) sağlıklı aralıkta tutmak için dikkatli bir beslenme planı uygulamak, kronik hastalık riskini önemli ölçüde azaltır.

Düzenli fiziksel aktivite ise ikinci önemli unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Haftada en az 150 dakika orta şiddette veya 75 dakika yüksek şiddette aerobik egzersiz, kardiyovasküler sağlığımızı iyileştirir, kas gücümüzü artırır ve ruh halimizi düzenler. Düzenli egzersiz, obezite, kalp hastalıkları ve diyabet gibi birçok kronik hastalığın riskini azaltmaya yardımcı olur.

Yeterli ve kaliteli uyku, sağlıklı yaşam tarzının üçüncü temel taşını oluşturur. 7-9 saat arası kaliteli uyku, vücudumuzun kendini onarması ve yenilemesi için gereklidir. Yetersiz uyku, bağışıklık sistemini zayıflatır, konsantrasyonu düşürür ve kronik hastalık riskini artırır. Uyku hijyeni kurallarına uymak, kaliteli bir uyku için oldukça önemlidir.

Son olarak, stres yönetimi, sağlıklı bir yaşam tarzının ayrılmaz bir parçasıdır. Stres, vücudumuz üzerinde olumsuz etkiler bırakır ve birçok hastalığa davetiye çıkarır. Yoga, meditasyon, derin nefes egzersizleri gibi teknikler, stresle başa çıkmada etkili yöntemlerdir. Sosyal destek ağının güçlü olması da stres yönetiminde önemli bir rol oynar.

Gelecek trendler arasında, kişiselleştirilmiş sağlık uygulamaları ve yapay zeka destekli sağlık takip sistemlerinin giderek daha yaygınlaşması öngörülmektedir. Bu teknolojiler, bireylerin sağlık durumlarını daha yakından takip etmelerini ve sağlıklı yaşam tarzlarını sürdürmelerini kolaylaştıracaktır. Ayrıca, önleyici tıp alanındaki gelişmeler, kronik hastalıkların daha erken teşhis edilmesini ve tedavi edilmesini sağlayarak, sağlıklı yaşam sürelerinin uzamasına katkıda bulunacaktır.

Sonuç olarak, kişisel sağlığımızı korumak için dengeli beslenme, düzenli egzersiz, kaliteli uyku ve etkili stres yönetimi hayati önem taşır. Bu alışkanlıkları hayatımızın bir parçası haline getirerek, sağlıklı ve uzun bir yaşam sürebiliriz. Geleceğin sağlık trendlerini takip ederek ve teknolojinin sunduğu olanaklardan yararlanarak, kişisel sağlık yolculuğumuzda daha başarılı olabiliriz.

ÖNERİLER

Sağlık

Kulak Çınlamasının Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri

Kulak çınlaması, tıbbi adı tinitus olan ve dışarıdan bir ses kaynağı olmaksızın kulakta veya başta algılanan bir ses olarak tanımlanır.
Sağlık

Beyin Sağlığını Destekleyen Besinler

Beynimiz, vücudumuzun en karmaşık ve hayati organıdır. Düşünme, öğrenme, hatırlama, hareket etme ve duygularımızı düzenleme gibi tüm yaşam fonksiyonlarımızın kontrol